Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Tüfenkci: Derecelendirme kuruluşlarının kararlarının altyapısı sağlam değil

Tüfenkci: Derecelendirme kuruluşlarının kararlarının altyapısı sağlam değil

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Derecelendirme kuruluşlarının aldıkları kararların altyapısının sağlam olmadığını görüyoruz" dedi

Giriş: 18 Ekim 2016, Salı 08:27
Güncelleme: 18 Ekim 2016, Salı 08:27

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, olağanüstü hal kararını, TBMMnin konsensüs içinde aldığını belirterek, "Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti olarak demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğü ilkesine ve uluslararası sözleşmelere ilişkin yükümlülüklerimizi yerine getirmekte kararlıyız" dedi.

Washingtondaki temaslarını sürdüren Tüfenkci, ABD Ticaret Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğinde düzenlenen toplantıda, Amerikalı şirketlerin temsilcileriyle bir araya geldi.

Tüfenkci, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye ile ABDnin iş birliğinin bölgesel ve uluslararası barış bakımından kritik önem taşıdığını vurguladı.

Hassas bir dönemden geçilmesine rağmen Türkiye ile ABD ilişkilerinin temellerinin hala çok güçlü olduğunu anlatan Tüfenkci, "İki ülke arasındaki ilişkilerin ekonomik, ticari ve yatırım boyutları, siyasi, askeri ve güvenlik ilişkilerimiz kadar önemlidir. Bu yöndeki çabalara ivme kazandırmamız gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Tüfenkci, Türkiyenin, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuzda gerçekleştirdiği hain darbe girişimi nedeniyle yoğun günler geçirmesine karşın Batılı ülkelerin Türkiye’deki gerçek durumu ve Türk halkının duygularını kavrayamadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"15 Temmuz’da ülkemizin ordusunun silahları kullanılarak Boğaziçi Köprüsü tanklarla kapatıldı, burada tamamen silahsız vatandaşlarımız vurularak öldürüldü. Tanklar sokaklarda ilerleyerek insanları, ağaçları, şahıslara ait otomobilleri ezip geçti. Hücum helikopterleri, darbe girişimine karşı çıkan tamamen silahsız sivillerin üzerine ateş açtı. Meclis binası, Cumhurbaşkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü dahil olmak üzere çok sayıda kamu binası defalarca bombalandı. Ülkemizin halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanına suikast düzenlemek üzere özel bir ekip gönderildi. Bunların sonucunda 15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği darbe girişiminde 241 vatandaşımız öldürüldü ve iki binden fazla vatandaşımız yaralandı."

Hain darbe girişiminin birbirinden farklı tüm siyasi, etnik ve mezheplerden, farklı sosyo-ekonomik seviyelerden milyonlarca Türkiye vatandaşının tamamıyla silahsız biçimde sokağa çıkmasıyla önlendiğinin altını çizen Tüfenkci, "O gece darbeye karşı 79 milyon Türkiye vatandaşı kenetlenmişti." dedi.

"Olağanüstü hal kararı konsensüs içinde alındı"

Türkiyenin FETÖ ile mücadele etmek ve demokrasiyi korumak için anayasal çerçevede bütün önlemleri almasının doğal olduğunu vurgulayan Tüfenkci, olağanüstü hale ulusal güvenliğe yönelen ciddi saldırı nedeniyle ihtiyaç doğduğunu anlattı.

Tüfenkci, "Olağanüstü hal kararını, Meclisimiz konsensüs içinde almıştır. Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti olarak demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğü ilkesine ve uluslararası sözleşmelere ilişkin yükümlülüklerimizi yerine getirmekte kararlıyız." diye konuştu.

Türkiyenin yaklaşık 3 ay gibi kısa sayılabilecek bir sürede darbe girişiminin etkilerini atlattığına işaret eden Tüfenkci, ABD iş dünyası temsilcilerine her türlü idari, mali ve hukuki tedbiri alındığını ve yatırımların devam ettiğini bildirdi.

Tüfenkçi, darbe girişimine karşı sergilenen dayanıklılık ve ortak duruşun Türkiyenin bu süreçten daha güçlü çıkacağını yönelik inancı pekiştirdiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye ekonomisi son yıllarda pek çok şoka karşı dayanıklılığını ispatlamıştır. Güçlü bankacılık sektörümüz ve mali disiplinimiz, bu dayanıklılığın en önemli temelleridir. Darbe girişimi sonrası finansal piyasaların hızla normalleşmesini de buna borçluyuz. Bankacılık sistemi ve kamu maliyesinin güçlü olması, ekonomik ve finansal temellerin sağlam olması sayesinde ülkemiz büyük bir testten başarılı bir şekilde geçmiş ve istikrarını sürdürmüştür."

"Ekonomimizde hiçbir gerileme olmadı"

Buna karşın, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiyeye yaklaşımının son dönemde olumsuz olduğuna işaret eden Tüfenkci, bu kuruluşların yaptıkları değerlendirmelerin Türkiyenin ekonomik göstergelerini yansıtmadığını dile getirdi. Tüfenkci, şu ifadeleri kullandı:

"Geçtiğimiz günlerde, kredi notumuzu aşağıya çeken Moody’s’in yapmış olduğu değerlendirmelere baktığımızda bu kuruluşların aldıkları kararların altyapısının sağlam olmadığını görüyoruz. Moody’s kredi notumuzdaki son güncellemesini Mayıs 2013’te yapmış.O zaman kurumsal reformlarımıza dikkat çekerek ekonomik büyüme ve kamu maliyesi alanlarındaki güçlü performansımızdan dolayı kredi notumuzu yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmişti. Aradan geçen 3,5 yılda ekonomimizde hiçbir gerileme olmadı.Hatta hükümetimizin kararlılıkla sürdürdüğü yapısal reformlar ile sürekli bir ilerleme söz konusudur."

Tüfenkci, 27 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiyenin Avrupa’nın en hızlı genişleyen altıncı ekonomisi olduğunu kaydederken, şu bilgileri verdi:

"2016 ikinci çeyreği itibarıyla Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız, bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 3,1 oranında artmıştır, cari fiyatlarla ise artış oranı yüzde 9 oranında gerçekleşmiştir. Ülkemiz yılın ilk çeyreğinde ise sabit fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,7 büyürken, cari fiyatlarla yüzde 12,2 oranında büyüme başarısını göstermiştir. Ülkemiz, tüm küresel ekonomilerin finansal belirsizliklerle mücadele ettiği 2016 yılının ilk yarısında ise yüzde 3,9 oranında büyümeyi başarmıştır."

Büyümenin lokomotifinin sanayi sektörü olduğuna vurgu yapan Tüfenkci, sektörün bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 ve ikinci çeyreğinde yüzde 3,9 genişlediğini aktardı. Tüfenkci, buna ilaveten, Türkiyenin darbe girişimine rağmen tasarruflarını arttırmayı ve yatırım iklimini düzeltmeyi hedefleyen bir dizi reformu hayata geçirdiğini anımsattı.

Son yıllarda ulaşım, altyapı, enerji ve savunma alanlarında mega projelere imza atıldığını dile getiren Tüfenkci, "Marmaray ile Asya ve Avrupa, boğazın altından raylı sistemlerle birbirine bağlanmıştır. Avrasya Tüneli ile ise araçlar için deniz altından geçiş sağlanacaktır. Dünyanın en büyük havalimanlarından biri, İstanbul’a 3. Havalimanı olarak kurulmaktadır. Bu hain saldırıya rağmen İstanbul Boğazı’nda 3. Köprü’nün açılışını da gerçekleştirdik." dedi.

Serbest Ticaret Anlaşması ve TTIP

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, toplantının katılımcılarına ABD ile ticaret hacmine ilişkin bilgiler de verdi. ABD ile 2002’de 6,4 milyar dolar olan ticaret hacminin 2015 yılında 17,5 milyar dolar düzeyine ulaştığını bildiren Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Türkiye’deki ABD kaynaklı doğrudan yatırımlar 2002’den 2016 yılının temmuz ayına kadar toplam 10,9 milyar dolara ulaşmıştır. ABD bu rakamla Türkiye’de doğrudan yatırım yapan ülkeler arasında 2. sırada yer almaktadır. Biz iki ülke arasında geniş kapsamlı bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasının ekonomik ilişkileri geliştirmek açısından önemli olduğu kanaatindeyiz."

Tüfenkci, aynı zamanda, ABD-Avrupa Birliği arasındaki Trans Atlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na (TTIP) katılma talebinin tüm platformlarda dile getirildiğini belirtti.

TTIP ile Türkiyenin en büyük pazarı olan ABnin ABD ile arasındaki ticarette gümrük duvarları kaldırılacağına işaret eden Tüfenkci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ancak AB ile anlaşıp Türkiye ile ikili ticaret anlaşması yapmayan ülkeler Türkiyeye gümrüksüz mal sokarken, Türkiyeden ithal ettiği ürünler için gümrük tarifelerini çalıştırabilmektedir. Bu durum açıkça haksız rekabete yol açacaktır. Gümrük Birliği üyesi olan, ancak henüz AB üyesi olmayan Türkiyenin bu anlaşmaya dahil edilmesi bizim açımızdan vazgeçilmez bir konudur."

AA