Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nın geneli üzerinde görüşmeler başladı.

AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplanan komisyon, bütçe tasarısının yanı sıra 2015 yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ile Sayıştay tezkerelerini de ele alıyor.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, "Yasama, yürütme ve yargının" komisyon salonunda bulunduğunu, Sayıştay temsilcilerinin kenara, köşeye atıldığını savundu.

Paylan, salonun Sayıştay ve basın açısından daha iyi hale getirilmesini istedi.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, 2017 yılı bütçesinin üç açıdan çok önemine değinerek, Türkiye'nin, etkilerini henüz tam olarak hesaplayamadıkları alçakça bir darbe teşebbüsünden geçtiğini kaydetti.

Temizel, bu teşebbüsü, ordu içindeki FETÖ'cülerin gerçekleştirdiği gibi bir algılamanın yanıltıcı olduğunu, örgütün sadece ordu içinde değil, devletin tüm kurumlarında örgütlendiğini, her kurum için imam atadığını bildirdi.

Tamamen ortaya çıkarılamayan FETÖ'nün, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısında daha ne gibi maliyet doğuracağını tam olarak bilmediklerini vurgulayan Temizel, özellikle kamu yönetimindeki uygulama süreçleri ve rakamsal verilerin çok iyi değerlendirilmesini istedi.

Temizel, Afrika başta olmak üzere, son açılan büyükelçilikler ve faaliyetlerinin, ihracattaki ani pazar kayıplarını çok ayrıntılı çalışmalarla incelenmesi gerektiğini ifade etti.

Bütçenin yapılması sırasında gözardı edemeyecekleri başka bir konunun, Türkiye'nin ateş çemberinde yer alması olduğunu anımsatan Temizel, Türkiye'nin, sıcak çatışmaların eşiğine girme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu kaydetti.

Temizel, "Bunun mali yükü konusunda kestirimde bulunulmayabilir ancak böyle bir harcama muhtemel. Bu bütçede, B planı yapma gerekliliği var." diye konuştu.

Türkiye'de OHAL'in uygulandığını ifade eden Temizel, bütçede keyfilikler nedeniyle yeniden mali disiplinin bozulma olasılığı bulunduğuna ilişkin her algı ve sinyalin, büyük hızla değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, küresel olarak dünyanın bir kriz yaşadığına işaret ederek, bundan koruyan politikalar geliştirmek yerine, iç politikada tetikleyen genel hükümet programlarıyla karşılaştıklarını savundu.

Yabancı sermayenin kaçtığını, Moody's'in kanaatlerine öfkelenildiğini kaydeden Yıldırım, "Hangi üst akıl Moody's'i yönlendiriyor bilemem ama Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülkelere dahil ettiğini, kredi notunu yükselttiği dönemler de oldu. O zaman muteberdi de yatırım yapılabilir riskli ülkeler sınıfına sokunca ne oldu? Moody's'in kararı siyasi mi değil mi tartışması yürütmeyelim. Bu nottan sonra ülke ekonomisi etkileniyor mu etkilenmiyor mu bu noktaya bakmamız gerekiyor." diye konuştu.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye'nin yatırıma ihtiyacı bulunduğuna işaret ederek, yatırımların azlığının nedeninin yurtiçi tasarrufların yetersizliği, hukuk sisteminin iyi çalışmaması, istikrarsızlık, belirsizlik ortamı olduğunu bildirdi.

Kalaycı, tasarrufların, AK Parti iktidarı döneminde Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyesine düştüğünü, ülke ekonomisinin borçlanma yoluyla geleceğini bağladığını, milletin dolu dizgin borçlandığını, 2023 hedeflerinin Türkiye açısından ulaşılamaz hale geldiğini öne sürdü.

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, 2015'te Türkiye ekonomisinin, Orta Vadeli Program hedeflerine uygun şekilde yüzde 4 büyüdüğünü anımsatarak, bunun, yüzde 1,8 olan Çin ve Hindistan dışındaki yükselen ekonomilerin üzerinde bulunduğunu belirtti.

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, bütçelerin şeffaf, adaletli olması gerektiğini ifade etti.

Komisyondaki görüşmeler devam ediyor.

AA