Bloomberght
Bloomberg HT Haberler EBRD Türkiye büyüme beklentilerini düşürdü

EBRD Türkiye büyüme beklentilerini düşürdü

EBRD, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini 2016 yılı için yüzde 3.2'den yüzde 3'e, 2017 yılı için yüzde 3.4'ten yüzde 3'e düşürdü

Giriş: 03 Kasım 2016, Perşembe 16:32
Güncelleme: 03 Kasım 2016, Perşembe 16:55

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerini güncelledi.

EBRD, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini 2016 yılı için yüzde 3.2'den yüzde 3'e, 2017 yılı için yüzde 3.4'ten yüzde 3'e düşürdü.

EBRD raporunda, "2016 yılının ilk yarısında görece istikrarlı görünümün devamında 15 Temmuz’da darbe girişiminin, olağanüstü hal uygulamasının, S&P ve Moody’s’in not indirimlerinin yaşanması ve bölgesel gerilimlerin artmasıyla 3'üncü çeyrekte Türk lirasındaki oynaklık arttı." ifadesine yer verildi.

EBRD baş ekonomisti Sergei Guriev, "Türkiye siyasi türbülanstan muzdarip, yatırımcılar endişeli" dedi.

Guriev, "Türkiye'de ekonomik büyümede yavaşlama öngörüyoruz. Türkiye yine de yüzde 3 düzeyinde büyüyecektir. Ancak Türkiye eskiden yüzde 4 büyüyordu. Bu yavaşlama yurtiçindeki siyasi gelişmelere bağlıydı." dedi.

Raporda, Türkiye’de cari açık oranının düşük petrol fiyatlarının etkisiyle 2014 sonundaki yüzde 5,7 seviyesinden bu yılın ağustos ayında yüzde 4,3 seviyesine gerilediği, ancak mevcut seviyenin halen yüksek olduğu belirtildi.

EBRD açıklamasında, Türkiye büyümesine ilişkin olarak, sermaye akımları ve petrol fiyatlarının etkisine bağlı olarak aşağı yönlü riskler bulunduğu ifade edildi.

Guriev, Türkiye'de bankacılık sektörünün istikrarlı, takipteki kredilerin düşük olduğunu ve kamu borcunun yüksek olmadığını söyledi.

Gelecek 2 yıla ilişkin riskler...

Raporda, Türkiye’nin ekonomik görünümüne ilişkin şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’de dış finansman ihtiyacının 2016'da Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 25’i seviyesinde seyretmesi tahmin ediliyor. Buna ek olarak, 2016 yılı eylül ayı itibarıyla enflasyon oranının yüzde 7,3 seviyesine gelmesiyle enflasyon, 5 yıl peş peşe Merkez Bankası’nın yüzde 5 hedefinin üzerinde gerçekleşmiş oldu. 2016 yılının geri kalanında ve 2017’de ekonomik büyüme, yakın zamanda sunulan makroihtiyati tedbirler yoluyla (kredi kartlarına ilişkin düzenlemeler, turizmdeki iyileşme, Rusya ile charter uçuşların yeniden başlatılması) desteklenen tüketim ile sağlanacak.

Önümüzdeki 2 yıla ilişkin görünümde aşağı yönlü riskler petrol fiyatlarında beklenenin üzerinde artışın yaşanmasından, yapısal reform çabalarını hız kesmesinden, reytinglerin düşürülmesinin sonucunda beklenenden daha büyük bir sermaye çıkışının yaşanmasından ya da bölgesel gerilimlerin artmasından kaynaklanabilir. Eğer devam ederse yapısal reformların uygulanması konusundaki siyasi uzlaşma bu risklerin bir kısmını azaltabilir, daha yüksek uzun vadeli büyüme potansiyeline ulaşılmasına sağlayabilir."

Türkiye’nin bankacılık ve kamu finansmanı görünümünün istikrarlı olduğu vurgulanan raporda, takipteki kredilerin oranının ağustos ayı itibariyle yüzde 3,3 seviyesinde bulunduğu, dış finansmanın ise ülke ekonomisi için kilit hassasiyette olduğu belirtildi.

"Yunanistan ekonomisi zorlu kavşağı geride bıraktı"

Bankanın faaliyet gösterdiği Güney ve Doğu Akdeniz, doğu ve merkez Avrupa bölgelerinin ortalama büyümesinin bu yılın sonu itibarıyla yüzde 1,6 oranında gerçekleşmesinin beklendiği kaydedilen raporda, Rusya ve Yunanistan’ın resesyonda çıkış emareleri gösterdiği, ancak her iki ekonominin de bu yılın ilk yarısında daralmaya devam ettiği bildirildi.

Yunanistan ekonomisinin zorlu kavşağı geride bıraktığı, Rusya’nın da evreye çok yakın olduğu belirtilen raporda, Yunanistan’ın bu yılın sonunda büyüme kaydetmemesi, gelecek yıl ise pozitif büyümeye geçmesinin beklendiği kaydedildi.

Güneydoğu Avrupa’da ekonomik büyümenin artış ivmesinde olduğu, Sırbistan ve Romanya’da ortalama büyümenin hız kazandığı, Makedonya’nın siyasi krizden negatif olarak etkilendiği ifade edilen raporda, Azerbaycan’ın düşük petrol fiyatlarından, Beyaz Rusya’nın ise Rusya’daki resesyondan olumsuz etkilendiği, her iki ülkede 2017'de büyümenin artmasının beklendiği belirtildi.

Raporda, İngiltere’nin AB'den ayrılma kararı almasının EBRD’nin faaliyet gösterdiği ülkelere olan sermaye akışını artırdığı, yatırımcıların daha yüksek getiri beklentisiyle yönünü gelişmekte olan ekonomilere çevirdiği kaydedildi.