Süper Lig naklen yayın ihalesinde detaylar netleşmeye başladı
Bir haftadan az kalan Süper Lig yayın ihalesi öncesi şartname detaylarındaki önemli noktalar ve ihaleye girecek firmalar da ortaya çıkmaya başladı
Türk futbolunun kaderini büyük oranda belirleyecek yayın ihalesinin yapılmasına bir haftadan az bir süre kaldı. Süper Lig kulüplerinin gelirlerinde aslan payını, son UEFA raporuna göre, % 45 oranla yayın hakları oluşturuyor. Şampiyon olan kulüpler çıkarılıp kalan Anadolu takımlarına bakıldığında ise bu oran % 70seviyelerini aşıyor.
Kulüpler Birliği bünyesinde Mayıs ayında kurulan ve geçen haftaya dek büyük bir titizlik ve gizlilikle çalışmalarını sürdüren komisyon, İngiliz danışmanlar Phil Lines ve Nick Coward’ın bedeli arttırmak amacıyla önerdiği, basına da yansıyan 10 paketlik İngiliz modeli son toplantıda rafa kaldırıldı. 2010 yılındaki üç paketli usûle bir de "hepsi" seçenerek dosya oluşturuldu.
Tüketiciler için önemli
Geri adımdaki en büyük faktörün; tüm pakedin satılmaması hâlinde, tüketicinin birden fazla abonelik alması mecburiyeti ve bunun da ürüne erişilebilirliği pahalılaştıracak olması gösteriliyor.
Kulüpler Birliği son dönemde kan kaybeden futbolun, bir de yayınların izlenmesini zorlaştırarak ilginin kaybolması riskini almak istemiyor.
Pastanın büyümesi için yeni ihale 2017-18 ve 2021-22 sezonları arasında kalan 5 yıllık dönemi kapsayacağı açıklandı..
Neden 5 yıl ?
Önceki sezonlarda 2-3 sezonluk döngülerle pazarlanan yayın hakları, 2010 yılındaki son ihalede 4 seneliğine verilmiş ancak 3 Temmuz şike operasyonunun neden olduğu belirsizliği ve maddi kayıpları önlemek adına Digitürk ile varolan sözleşme 2 sezonluğuna uzatılmıştı.
Yayıncı kuruluş buna rağmen, zaman zaman ödemelerde gecikmiş ve kulüplerin hakedişleri geçici olarak Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kompanse edilmişti.
Kulüpler Birliği ve TFF benzer riskleri en aza indirmek ve teklif verecek firmalarn yatırımlarının karşılığını alabilmesini kolaylaştırmak için yeni ihaleye 5 yıllığına çıkıyor. Böylelikle yayıncı kuruluşu zaman açısından rahatlatmayı ve dolayısıyla rekabeti artırarak sektöre yeni oyuncuları çekmeyi planlıyor.
Aksi takdirde, kulüp temsilcilerinde 15 yıldır Süper Lig’i elinde bulunduran Digitürk ile rekabetin çok zorlaşacağı kanısı hakim.
Devrim niteliğinde karar
Sürenin yanı sıra, ihale şartnamesindeki bir başka büyük yenilik de katılımcıların yayıncı kuruluşlarla sınırlandırılmaması.
21 Kasım’da, Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde yapılacakihaleye televizyon ve telekomünikasyon kurumlarının yanı sıra ajanslar da katılabilecek. Eskiden olduğu gibi fiziksel yayın altyapısına sahip olma şartı aranmıyor.
Amaç, hem global hem yerel içerik pazarlayan, spor medyası firmalarını ülkeye çekmek.
Premier Lig, Serie A, 2018 Dünya Kupası eleme maçları, NBA, Wimbledon, F1, Olimpiyatlar, Diamond Lig başta olmak üzere Türk televizyonlarında yer alan ulusal, kablolu ve yerel kanallardaki spor içeriklerinin yarısından fazlasının yayın haklarını elinde bulunduran, pazarın lideri konumundaki Saran Medyabunlardan bir tanesi.
Saran’dan açıklama
Rio Olimpiyatları ve sezon başında yayınına bir türlü başlanamayan Premier Lig ile yaz gündemini işgal eden grup, Avrupa’nın en pahalı ligini, en sonunda Digitürk, D-Smart ve Turkcell TV’ye aynı anda pazarlamıştı. Kulislerde Süper Lig ihalesi için de Saran Holding’in çalıştığı konuşuluyordu.
Saran Medya Spor Grup Başkanı Selim Usta, telefon görüşmemizde Süper Lig ihalesinin sadece uluslararası pazarlamasıyla ilgilendiklerini belirterek; “İhale şartnamesi toplu kurgulandı. Teklif verebilecek pozisyon alamıyoruz çünkü en büyük pakede sahip olmadan uluslararası pazarlama yapılamıyor. ” dedi.
Çinliler geliyor
İhalenin en büyük sürprizi ise yurtdışından.
İsviçre merkezli Infront Sports & Media AG firmasının ihalenin en yeni oyuncusu olması bekleniyor. Onbeşin üzerinde ülkede faaliyet gösteren ve grup bünyesinde 170 yayın hakkını elinde bulunduran Infront, geçen yıl gelirleri 40 milyar $’ı aşan Çin holdingi Dalian Wanda tarafından Şubat 2015’te 1.2 milyar $ ödenerek Bridgepoint’ten satın alındı.
Infront CEO koltuğunda oturan isim FIFA’nın devrik başkanı Sepp Blatter’in yeğeni Philippe Blatter.
Philippe Blatter daha önce de FIFA’nın yönetim danışmanlığını yapan McKinsey & Company’de de 10 yıl boyunca çalışmıştı.
Serie A örneği
Infront halihazırda Türkiye Basketbol Federasyonu ile pazarlama anlamında stratejik ortaklık yürütüyor.
Grup, İtalya Serie A hakları için 2014 yılında Lega Calcio ile yaptığı anlaşmada kulüplere 6 yıl boyunca minimum 5.94 milyar € gelir taahhüt etmişti. Infront’un satıcılığında yapılan ihalenin sonucunda ise Sky Italia ve Mediaset yıllık toplam 943 milyon € karşılığında yurt içi hakları kazanmıştı. Yayınların yurtdışı hakları ise 300 milyon € karşılığında satılarak toplamda 1.3 milyar €’ya varan bir kaynak yaratıldı.
Fakat buna rağmen İtalya rekabet kurulu AGCM, geçtiğimiz Nisan’da, adil rekabet koşulllarının engellenmesi nedeniyle yayıncılar ve lig birliği Lega Calcio’ya toplam 66 milyon € tutarında ceza kesmiş, Infront da 9 milyon € ile nasibini almıştı.
İtalyan basınındaki raporlara göre Infront, medya haklarının ticarileşmesi karşığında her 1 milyar € tutarındaki satış için lig birliğinden 40 milyon € alıyor.
650 milyon dolarlık teklif
Çin desteğini de arkasına alan Infront’un Süper Lig ihalesindeki güçlü adaylardan biri olması bekleniyor. 650 milyon $ civarında bir teklif düşünüldüğü ve en azından bedelin yükselmesi için diğer dijital televizyon platformlarını zorlayacağı kulislerde konuşuluyor. Grubun Türkiye direktörlüğünü Fenerbahçe yöneticisi Mahmut Uslu’nun yeğeni Ender Uslu yürütmekte.
Uslu, Infront bünyesine girmeden önce Vodafone ile Beşiktaş arasındaki sponsorluk görüşmelerinde de etkin rol oynamıştı.
Digiturk & beIN Sports
Süper Lig’in mevcut yayıncısı Digitürk uzun süren görüşmeler sonucu Katar merkezli beIN Sports’a satıldı. Satışın uzun sürmesindeki en büyük neden gruba bağlı 40’ın üzerindeki Çukurova iştiraklerine ait borçlar ve yapısal bozukluklardı. TMSF döneminde hepsinin giderilmesinin ardından beIN Sports ekibi yurtdışından getirdiği üst düzey yöneticilerle birlikte kurumun tüm gücüyle ciddi bir hazırlık içerisinde. Nasser El-Khaleifi de Türkiye ziyaretinde ihalenin alınması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Hem kurumsal hafızası hem de deneyimi ve maddi gücüyle beIN Sports ihalenin en büyük favorisi olarak görülüyor. beIN Sports, bizzat sahip olduğu La Liga, Ligue 1 haklarının yanı sıra Premier Lig, NBA, Wimbledon başta olmak üzere Saran Medya tarafından pazarlanan içeriklerin en çok izlenenlerini de yayınlıyor.
Ucuz ürün çok abone stratejisi
2012 yılında Fransa pazarına girdiğinde, ülkenin en önemli ödemeli televizyonu Canal Plus’u bitirme noktasına getiren beIN Sports, 10 kanalı için abonelerinden aylık 13€ tahsil ediyordu. Aynı içeriği 39€ karşılığında satmaya çalışan Canal+ sadece geçen sene 316 bin abonesini kaybederken, 3 yıl üstüste zarar yazarak kapanma noktasına gelmişti.
beIN Sports’un gelir odağını reklamdan aboneye doğru kademe kademe kaydırarak ürünü olabildiğince ucuzlatmaya yönelik benzer stratejisini Türkiye’de de uygulamaya çalışması muhtemel. Böylelikle hem TFF ve Kulüpler Birliği’nin istediği ürüne erişilebilirlik kolaylaşacak hem de abone sayısı artırılarak yayının önüne ve sonuna geçen reklamlar azaltılarak memnuniyet yükseltilebilecek.
Kurum, mevcut abonelerine, gelecek sezon taahhüt vermeleri halinde, 4K hediyesi veya % 50’ye varan indirimlerle kolaylıklar sağlamaya başladı bile.
D-Smart, Turkcell, Vodafone ve diğerleri
Doğan Grubu bünyesinde faaliyet gösteren D-Smart platformu da ihaleye girecekler arasında. 2010 ihalesinde Digitürk ile kapışan Türk Telekom, bu kez Tivibu markasıyla rekabet edecek. Geçtiğimiz günlerde CEO Kaan Terzioğlu tarafından yapılan açıklamayla ihaleye gireceğini duyurduğu, ve tv platformunu (TV+) kuran Turkcell ve iletişim pazarındaki en büyük rakiplerinden Vodafone da en kötü ihtimalle C pakedi kapsamında tanımlanan mobil haklar için teklif vermesi beklenenler arasında.