Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz şu anda PKK ile yapmış olduğumuz mücadelenin sadece bir safhasındayız. Bu ülkeyle bir daha ama bir daha oyun oynama kabiliyeti olmayacağını onlara önümüzdeki baharda öyle bir göstereceğiz ki" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Veysel Karani beldesinde esnaf ziyaretinde bulundu.

Siirt'teki temaslarını tamamlayan Bakan Soylu, beraberinde Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay ile Baykan ilçesine bağlı Veysel Karani beldesine geçti.

Soylu, burada önce Veysel Karani Türbesini ardından beldedeki esnafı ziyaret etti, belde sakinleriyle sohbet etti.

Görüşmelerde sıkıntılarını dile getiren esnaf ve vatandaşlar, Bakan Soylu'ya ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirdi.

"HENÜZ BAŞINDAYIZ"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bunu İçişleri Bakanı olarak bütün Türkiye'ye söylüyorum; FETÖ konusunda daha işin yüzeyindeyiz. Daha derine kulaç attığımız, FETÖ'nün memleketimizdeki tahribatlarını ortadan kaldırmaya yönelik adımların henüz başlangıcındayız." dedi.

Bitlis polisevinde esnaf ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Soylu, burada yaptığı konuşmada, ülkenin her tarafına zenginlik ve esenliği yansıtmak için çaba sarf ettiklerini bildirdi.

Bölge illerinin tamamını dolaştıklarını ve ziyaretlerinde, esnafın evine bereket ve bollukla gitmelerini istediklerini dile getiren Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başbakanımız Diyarbakır'da ifade etti. 'Fabrikaları, içindeki cihazları biz alıyoruz.' dedi. Terörü tasfiye etmek istihdamla iş ile buluşmak demektir. Hastanelerde insanlarımızın doktorlarımız, hemşirelerimiz tarafından daha şefkatle kucaklanması demektir. Terörü tasfiye etmek tam da bu anlamda bu bölgede, Şırnak'ımın, Bingöl'ümün, Bitlis'imin, Siirt'imin, Diyarbakır'ımın hepsinin fabrikalarla buluşması, insanların sabah huzur içinde işlerini gidebilmesini sağlamak demektir. Çocuklarımızın diploma aldığı gün onlarla halay çekmek demektir. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak demektir. Ne yapmak istediğimizi biliyoruz. Bu reçete yüzyıllardır bu coğrafyada uygulanmaya çalışılan 'kardeşlik' reçetesidir. İki komşunun kardeşliğinin bugüne gelmesinin reçetesidir."

"Biz özgür, bağımsız, zengin ve hep birlikte güçlü bir ülke olmaya adım adım ama koşarak gidiyoruz" diyen Soylu, bunu görerek haset içinde olanların PKK, DEAŞ, DHKP-C ve FETÖ'yü Türkiye'nin başına musallat etmeye çalıştığını vurguladı.

FETÖ İLE MÜCADELE

Soylu, konuşmasında FETÖ ile mücadeleye değinerek, şöyle devam etti:

"Bunu İçişleri Bakanı olarak bütün Türkiye'ye söylüyorum; FETÖ konusunda daha işin yüzeyindeyiz. Daha derine kulaç attığımız, FETÖ'nün memleketimizdeki tahribatlarını ortadan kaldırmaya yönelik adımların henüz başlangıcındayız. Çok net. Türkiye'ye sinsi şekilde yapıştırılmış ve onun üzerinden Türkiye'nin yönetilmesi için çaba harcanmış bir örgütün sadece böyle 17-25 Aralık sonrasında attığımız adımlarla tasfiye edilmesini beklemek bizim için bir yanıltıcılık olur. Bu devletin her bir ferdinin bir şekilde bu FETÖ'nün kıskacından kurtarabilmek ve bunların ortaya koyduğu bu sert iklimden arındırabilmek bizim en temel görevlerimizden biridir. Türkiye merkezli, etrafındaki coğrafyayı ve dünyayı bir şekilde etkilemeye çalışan bir anlayışla karşı karşıya kaldığımızı belirtmek isterim. Her türlü hile, alçaklık, oyun, aklınıza gelmeyecek bin bir tiyatronun sergilendiği bir tabloyu paylaşmak istiyorum. Bir taraftan PKK ile bir taraftan diğer suç örgütleriyle işbirliği yapan sinsi bir örgütten, tamamen dışarıdan istedikleri gibi yönettikleri ve Türkiye'nin baş belası olan bir örgütten söz etmek istiyorum."

"BİZ ŞU ANDA PKK İLE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ..."

PKK'yı, ülkeye yaptıklarını, devletin de onlara yaptıklarını herkesin gördüğünü anlatan Soylu, devletin dirayet ve azmini ortaya koyduklarında dağlarda nereye kaçacaklarını bilmediklerine dair anlayışı bugün herkesin izlediğini belirtti.

İçişleri Bakanı Soylu, şöyle dedi:

"Biz şu anda PKK ile yapmış olduğumuz mücadelenin sadece bir safhasındayız. Mart'ın Nisan'ın başından itibaren, Kandil, Sincar orada duruyor. Bu ülkeyle bir daha ama bir daha oyun oynama kabiliyeti olmayacağını onlara önümüzdeki baharda öyle bir göstereceğiz ki. Bunu rahatlıkla yapabileceğimizin kabiliyetini ortaya koyuyoruz. Ama FETÖ'yü çok net bir şekilde söylüyorum. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum; 3.5 aydır bakan olarak gördüğüm tablolar üzerinden söylüyorum. Memleketimizin, devletimizin meselelerine nasıl duhul ettiklerini, nasıl oyun kurgusu içinde olduklarını, hangi alçaklıkları gerçekleştirdiklerini masum Anadolu çocuklarını nasıl iğfal ettiklerini, Haşhaşiye dönüştürdüklerini, arkadan kurulan sistem gibi kurup milletimizin içinde bir canlı bombayı döndüklerini hem milletimize, kardeşliğimize, insanlığımıza nasıl zarar verdiklerini biraz daha içinden gören biri olarak söylüyorum. Cumhurbaşkanımızın yıllardır ortaya koyduğu feryadın bazen karşılıksız şekilde değerlendirilmesinin de bugün nasıl olduğunu ifade etmek istiyorum ki devletin bir takım bilgilerini gördükten sonra inanın gözümüze uyku girmeden bu işi nasıl bu ülkeden temizleriz diye bir anlayışın içindeyiz. Bu sadece güvenlik güçlerinin sürdüreceği bir mücadele değildir. Topyekün bir mücadeledir. FETÖ, DEAŞ, PKK, DHKP-C, KCK bunların hepsi aynı yerden kurgulanmış ve bu cennet vatanın berhava edilmesi için ortaya konulmuş sürecin adıdır."

Meselenin sadece terörle mücadele ederek biteceğini düşünebilecek kadar saflık içinde olmadıklarını, kalkınmayı, eğitimi, sağlığı ve tüm zenginlikleri yeniden ülkenin insanıyla buluşturmanın heyecanı içinde olduklarını vurgulayan Soylu, geçtiğimiz yıldan bu yana vatandaşların devletin ortaya koyduğu kararlılıktan sonra PKK, KCK konusunda devlete yardımcı olan tavrı bu dönemde kendilerine yol gösterdiğini ifade etti.

"BİZE ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERENLERE SOPAYI BASARIZ"

Soylu, Türkiye'nin yarınlarının ne olacağı konusunda endişe içinde olan bir ülkeden büyük bir gayretle 2023, 2053, 2071 hedeflerini ortaya koyan bir ülke haline geldiklerini belirtti.

Soylu, şu görüşlere yer verdi:

"Bu bile ülkeye haset duyanları kudurtmaya yetiyor. 'Siz kimsiniz kendi uçağınızı üretebileceğinizi, kendi milli uydunuzu yapacağınızı söylüyorsunuz. Siz kimsiniz ki dünyanın en büyük havalimanını yapıyorsunuz diyorlar.' 21. yüzyılın başından itibaren hiçbir şey yapılmamışsa bile dün biz yapamayız diye bizi baskı altında tutmaya çalışanlara karşı bugün 10 yaşındaki bir evladımız bile 70 yaşındaki bir insanımız bile 'evet yapabiliriz, gerçekleştirebiliriz' diyebilmektedir. Bu yarının Türkiye'sinin bir ifadesidir. Bugün 3 milyon Suriyeli var. Etrafımızdaki coğrafya var. Onları da sindirdiler, onların da yarınlarını aldılar. Ümitsizlik ortaya koydular ama biz buradan şunu söylüyoruz. Ey kardeşlerimiz bizim dinimiz inancımız der ki 'ümitsizlik şeytandandır.' Biz ümitsiz değiliz yarına dair ümidiz. Bunun için zengin, güçlü ve kendi medeniyetimizle kültürümüz değerlerimizle yarına güçlü adım atmalıyız. Bir taraftan insan kaynağımızla, enerji geçiş güzergahımızla, modern İpekyolu ile dünyanın en pahalı arazisinde oturuyoruz. Bunu ucuzlatmaya çalışanlar, elimizden almaya çalışanlar var. Bize aba altından sopa gösterenler var. Bize sopa göstermeye çalışanlara sopayı basarız kimse kusura bakmasın."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yollarına devam ettiklerine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

"Sadece kendini, siyasi hayatını, devlet kademesindeki koltuğunu düşünen, pazarlıklar içinde olunan bir devlet liderliği ortaya konulsaydı, 27 Nisan'da, Gezi Olaylarında, 17-25 Aralık'ta, 6-7 Ekim ve 15 Temmuz'da başka bir pazarlığa oturulacaktı ve masada koltuklarını tahkim etmek isteyenler de pazarlıkların tarafı olarak devam ediyor olacaktı. Bu uzun yıllardır Türkiye'de ilk kez oluyordu. Milletin iradesiyle, demokrasiyle, hukukun üstünlüğüyle devam eden bir anlayışı Türkiye ile bütünleştiren bir lider ve bunu anlayan ve destek veren bir millet. Allah yardımcımız olacaktır. Onların bir hesabı varsa Allah'ın hesabı esas hesaptır."

Bakan Soylu, konuşmasının ardından esnafı ve Valiliği ziyaret etti.

SOYLU: SON NEFESİMİZE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bu terör belasıyla, PKK'sıyla, FETÖ'süyle son nefesimize kadar mücadele edeceğiz. Asla geri basmayacağız, asla bu yoldan dönmeyeceğiz. Bu millet bombadan silahtan korkacak bir millet olsaydı, Çanakkale'de, Sakarya'da korkardı." dedi.

Soylu, AK Parti Siirt İl Başkanlığını ziyaretinde partililere hitaben yaptığı konuşmada, bir süredir Doğu ve Güneydoğu'da bulunan illeri ziyaret ederek sorunları görmeye ve çözmeye gayret gösterdiklerini söyledi.

"Biz bu kucaklaşmayı gerçekleştirdikçe, arttırdıkça, İstanbul'da bir bomba patlıyor, Kayseri’de alçak bir saldırıda evlatlarımız şehit oluyor ve ülkemizde görev yapan Ortadoğu barışına ciddi şekilde hizmet eden önemli bir devlet adamı, kalleşçe bir saldırıya kurban gidiyor." diyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kağıt üzerinde bakarsanız, hepsinin faili farklı. 'TAK' diye uyduruk bir örgüt üstleniyor, aslında bildiğin PKK. Ötekisi şahıs görünümlü, kazıyınca altında FETÖ çıkıyor, onun da zaten PKK ile bir şekilde ortaklık yaptığını herkes biliyor. Bunlara destek olanların kimler olduğu da herkesin malumu. İşte bütün bunları alt alta koyduğumuzda yapılmak istenilenin ne olduğu açıkça görülüyor. Amaç, 14 yıldır süregelen bu devlet ve millet yakınlaşmasını engellemek, dolayısıyla gelişmeyi engellemek, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerini geri bıraktırıp, kendilerine geri kalmışlık üzerinden meşruiyet sağlamak. Devletle milletin arasını açmaktır."Soylu, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinin kalkınmasına, gelişmesine yönelik bir irade ortaya koyulduğunda, ülkenin bir yerlerinde bombaların patlatıldığına dikkati çekti.

6-7 Ekim olaylarında Siirt Halk Kütüphanesi'nin terör örgütü PKK'lılar tarafından tahrip edildiğini anımsatan Soylu, şöyle konuştu:

"Bu kütüphane geçici olarak başka bir binaya alındı. Yenisinin projesi çiziliyor, 2017'de inşaatı başlayacak inşallah. Bir kütüphaneyi kim, neden tahrip eder? Cevap basittir. Bu milletin okumasını, gelişmesini istemeyen, kendi güdük hayat felsefesine biat edilmesini isteyen, buraların gençlerini, dağlarla mağara kovuklarına mahkum etmek isteyen, onları devletle karşı karşıya getiren, batılı ağabeylerinin ayakçısı yapan, peşkeş çeken bir zihniyet bunu ister ve yapar. Havaalanı inşaatından, yol inşaatından işçi kaçıran, mühendis kaçıran, iş makinelerini yakan da aynı iradedir. 6-7 Ekim'de insanları sokağa çağıran irade de aynı iradedir. Kan akan musluk afişleriyle insanları tehdit ederek oy gasp etmeye çalışan da aynı iradedir. Bu ülkenin bakanları, başbakanı Doğu'da, Güneydoğu'da geziyor diye rahatsız olan da aynı iradedir."

"BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ SİLİNECEK"

İçişleri Bakanı Soylu, PKK'sından FETÖ'süne kadar, adı ne olursa olsun bütün terör örgütlerinin silineceğini vurguladı.

"Vatan sadece silahla korunmaz, siyasetle de korunur. Bizim mücadelemiz budur. Bu ülkenin en küçük ilçesinin, mahallesinin dahi, terör baskısı altında geri kalmasına razı olmamız mümkün değildir." değerlendirmesinde bulunan Soylu, şöyle devam etti:

"Yok eş başkanmış, yok federasyonmuş, Kandilmiş, batı dünyasının tepkisiymiş, hiçbirisi umurumuzda değil. Bu ülkenin ne kadar emniyeti, askeri, polisi ve jandarması varsa bu mücadelenin içindedir. Bu ülkenin Doğusuyla Batısı aynı gelişmişlik seviyesine gelecektir. Bu bizim inadımızdır ve inancımızdır. Neden benim İzmir'deki vatandaşım özgür iradesiyle beraber oy atarken Ağrı'da, Siirt'te, Şırnak'taki vatandaşım evine gelen tehdit pusulalarıyla beraber korkutulmaya çalışılsın? Neden Bursa'da, Balıkesir'de bir müteahhitimiz kamu yatırımını rahat rahat yapabiliyor, zamanında teslim ediyor, vatandaşım istifade edebiliyorken Hakkari'de, Van'da veya Mardin'de, asker koruması altında çalışmak zorunda kalsın? İnşaatı olması gerekenden uzun sürsün?"

Soylu, Kandil'de oturup kendilerine tehditler yağdıranlardan da korkularının olmadığının altını çizdi."Neden bu bölgeden 'milletvekili' diye seçilen, kasım kasım ortalarda gezinen, utanmadan sıkılmadan bu devletten aldığı maaşı, terörist cenazelerine gitmekte harcayanlar, hala terör örgütünün propagandasını yapsın?" ifadelerini kullanan Soylu, şunları söyledi:

"Belediyenin imkanlarını, vatandaşımın helal alın teriyle verdiği vergilerden ayrılan paraları, neden dağdaki teröristin daha rahat yaşaması için versin, maaş bağlasın? Biz bunlara katlanmak zorunda mıyız? Aciz miyiz? Aklımız mı yok? Bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan bu millet, devlet üstüne devlet kuran bu millet siyaset mi bilmiyor? Meclis kürsüsünde, üçüncü sınıf özgürlük ve barış nutukları atan, kameraları görünce profesyonel tiyatrocular olarak bir anda sevgi ve barış elçisi gibi davranan o milletvekillerinin bunlara sesi çıkmayacak da, biz bunu sineye mi çekeceğiz? Hiç öyle bir mecburiyetimiz, hiç öyle bir acziyetimiz yoktur."

Burasının Siirt ve bu ülkenin İçişleri Bakanı olduğunu hatırlatan Soylu, Ankara'da İstanbul'da ne konuştu ise aynısını Siirt'te de konuştuğunu ifade etti.Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Liderimiz kararlıdır, Başbakanımız kararlıdır, biz de kararlıyız, milletimiz de kararlıdır. Hiç kimse heveslenmesin, beyaz toroslar gezmeyecektir. Biz bu mücadeleyi kararlılıkla, sonuna kadar, bütün imkanlarımızla ama gözaltında kayıplarla değil, illaki hukuk içinde, demokrasi içinde çözeceğiz. Bunun yaygarasını yapmaya hazırlananlar, bizim kararlılık söylemlerimizi, mücadele azmimizi eğip büküp buralara çekmek isteyenler, hiç boşuna ümitlenmesin. Bu terör belasıyla, PKK'sıyla, FETÖ'süyle son nefesimize kadar mücadele edeceğiz. Asla geri basmayacağız, asla bu yoldan dönmeyeceğiz. Bu millet bombadan silahtan korkacak bir millet olsaydı, Çanakkale'de, Sakarya'da korkardı."

Habertürk