Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu A Haber'e açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;

"Ateşkesin sağlanması, takip edilmesi, ihlal eden bir taraf varsa hangi yaptırımlar uygulanacak bunlar üzerinde çalışıyoruz. Şu anda bir ateşkesin ülke geneline yayılması ve denetlenmesi, ikincisi de rejimle muhalefet arasında müzakerelerin Astana'da başlaması. Ama bu Cenevre'ye alternatif değildir, tamamlayıcı bir adımdır. Cenevre bildirgesi, BM'nin 2254 no'lu kararı dahili hepsini içine alan, artık siyasi çözüm için de çalışıyoruz."

REJİMİN GARANTÖRÜ RUSYA OLACAK

"Muhalefetle Rusları bir araya getirdik. Muhalefetle imzalanacak anlaşmaya biz Rusya'yla garantör oluyoruz ama rejimin garantisi kim olacak? Rusya olacak tabii ki. Rejimle de aynı anlaşmayı Rusya imzalayacak ve Rusya bunun garantörü olacak, ateşkese uyulması, ülke geneline yayılması ve siyasi çözüm için müzakerelerin tekrar başlaması."

"Ruslarla bir anlaşma yapmak üzereyiz. İran Moskova'ya gelince şunu sorduk: Bir ortak açıklama yapıyoruz. Bu açıklamada Rusya'yla Türkiye rejim ve muhalefet konusunda garanti veriyor. İran neyi garantileyecek? Şii gruplar, Hizbullah var. İran da bu konuda garanti vererek ateşkes konusunda garantör oldu. Şu anda Ankara'daki anlaşma için Türkiye ve Rusya garantör. Rejimin imzalayacağı sadece Rusya mı yoksa İran da garantör olarak imza koyacak mı belli değil. İran Moskova'da garantör olmuştu özellikle Şii gruplar, Hizbullah ve rejim konusunda. Metin üzerinde bunu verecek mi bunu çalışıyoruz."

"Tahliyeler sırasında bu grupların engel çıkardığını gördük. Muhalefetin de rejimin de o değişik grupların da ateşkese uyması lazım. Yabancı savaşçıların buradan ayrılması gerekiyor."

"Astana'daki görüşmeler bizim gözetimimizde olacak. Müzakereyi rejimle muhalif grupların yapması lazım siyasi çözüm için. Bundan sonra Esad'ın Suriye'de birliği beraberliği sağlayamayacağına inanıyoruz. Esad'la görüşmek söz konusu değil."

"Önce ateşkesi sağlamaya çalışıyoruz. Ateşkes olmadan müzakerelerin bir anlamı olmaz. Ateşkesten sonra siyasi müzakereler başlayacak. Bu anlaşmaya göre her iki taraf da müzakere heyetini kendisi belirleyecek. Ama bizim şartlarımız var. YPG bir terör örgütüdür. Muhalefet de bunu kabul etmiyor. Bir terör örgütünün siyasi müzakerelerde yer almaması lazım."

"Suriye'nin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü, milli birlik ve beraberliği, herkesi kapsayan bir Suriye diyoruz. Terör kantonunun kurulmasına müsaade etmeyiz."

ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNİN AÇIKLAMASIYLA İLGİLİ

"ABD'nin içinde olduğu koalisyon Fırat Kalkanı operasyonumuza belli bir süreden beri havadan destek vermiyor. ABD, YPG'ye PYD'ye silah veriyor, nokta. Bugüne kadar silah verdik hata ettiğimizi anladık diyorsa eyvallah. Ama bugüne kadar ABD, YPG'ye silah vermiştir, nokta."

"Madem DAEŞ'le mücadele için bir koalisyon kurduk, biz de size İncirlik Üssü'müzü açtık. El Bab'ta ciddi bir mücadele veriyor niye havadan destek vermiyorsunuz? Koalisyon epeyce zamandan beri destek vermiyor. Burada YPG ABD'lilere baskı yapıyor. YPG'nin amacı Afrin'le Münbiç tarafından gelip birleştirip terör koridoru oluşturmaya çalışmak. Rakka'da YPG'yi ABD kullanmak sitiyor. YPG de diyor ki beni kullanmak istiyorsan El Bab'ta Türkler başarılı olmamalı ve koridorun önünde engel olmamalı. ABD kendisi söyledi El Bab'a gitmeyin. Burayı YPG kontrol etmiyor ki DAEŞ kontrol ediyor. Güya o bölgedeki operasyonlar Rakka operasyonunu gölgeleyebilir veya yavaşlatabilir. Telefonda söyledim; YPG sizden bunu rica ediyor siz de bunu bize söylyürosunuz ama bu mümkün değil. Biz burada DAEŞ'le mücadele ediyoruz."

"Terörle mücadele konusunda Avrupa'nın çifte standardını kaç kere söyledim. Samimiyet yok. Olsaydı bugün Musul operasyonu da daha etkili bir şekilde ilerlerdi. İstenilen hızda gitmiyor. Irak ordusuna ve yerel güçlere daha etkin destek vermemiz lazım. Peşmerge'ye de Irak ordusuna da destek veriyoruz. Başika da eğittimiz kişiler de DAEŞ'e karşı mücadele ediyor Musul'da."

"Türk askerinin katılması gündemde değil."

Habertürk