Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "Trump" karşıtı protestolar büyüyor

"Trump" karşıtı protestolar büyüyor

Trump'ın yedi ülkeden ABD'ye girişleri kısıtlama kararı ardından küresel liderlerden ve şirketlerden yoğun eleştiri geldi

Giriş: 30 Ocak 2017, Pazartesi 08:35
Güncelleme: 30 Ocak 2017, Pazartesi 11:37

ABD Başkanı Donald Trumpın "mültecilerin ülkeye kabulünü sınırlandıran ve göçmen vizelerine katı güvenlik prosedürleri getiren" ve "terörle ilintili olduğu düşünülen" ülkelerden gelenlerin 30 gün boyunca ABDye kabul edilmeyeceği başkanlık kararnamesine ABD içinden ve dünyadan tepki yağdı.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Trumpın 27 Ocakta Pentagonu ziyaretinde imzaladığı "Yabancı Teröristlerin ABDye Girişinden Ülkeyi Korumak" başlıklı başkanlık kararnamesine karşı ortak yazılı açıklama yayınladı.

Açıklamada, dünya genelindeki mülteciler ve göçmenlerin ihtiyaçlarının her zamankinden daha fazla olduğu belirtilerek, ABDnin bu insanlar için uyguladığı yerleştirme programının önemine ve bunun devam etmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Mültecileri yerleştirme programının hayati önemi olduğunun altı çizilen açıklamada, "BM, ABDnin dünya genelinde savaştan, çatışmalardan ve zulümden kaçanları koruyucu rolünü ve bu alandaki liderliğini devam ettireceğini umuyor." ifadesi kullanıldı.

Trumpın Ortadoğudan gelecek Hristiyan mültecilere öncelik vereceği yönündeki açıklamasına ise "Mültecilerin; dini, ırkı ve uyruğu ne olursa olsun eşit şekilde muamele görmeleri gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyoruz." ifadesiyle tepki verildi.

Fransa

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde mevkidaşına demokrasileri korumanın tek yolunun demokrasilerin temelini oluşturan, sığınmacıları kabul gibi prensiplere saygı duymak olduğunu hatırlattı.

Federal mahkemeler başkanlık kararnamesini geçici süreyle askıya alıyor

ABDde New York, California, Virgina, Washington, Massachusetts eyaletlerindeki federal mahkemeler 7 İslam ülkesinin vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayan başkanlık kararnamesini geçici süreyle askıya alarak, havaalanlarında gözaltına alınan bu ülkelerinin vatandaşlarının ABDde kalmasını kararlaştırdı.

İran

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, sosyal medya üzerinden "Müslümanların ABD topraklarına girmelerinin engellenmesi aşırılık yanlıları için bir hediyedir. 7 İslam ülkesinin vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklamak ABDnin iddialarının temelsiz olduğunun göstergesidir. ABDnin İran devletiyle bazı konularda ihtilafları vardır. Ancak buna rağmen Müslümanlara getirilen yasak, bu devletin İran halkına dost olduğu şeklindeki iddiasının temelsiz olduğunu göstermektedir. Uluslararası camianın diyalog ve iş birliğine ihtiyacı vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Kanada

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden "Kanadaya hoş geldiniz" (#WelcomeToCanada) etiketiyle "Zulüm, savaş ve terörden kaçanları, inançları ne olursa olsun Kanadalılar sizi memnuniyetle karşılayacaktır. Çeşitlilik gücümüzdür." şeklinde paylaşımda bulundu.

İngiltere

İngiliz hükümeti, Trump’ın bazı İslam ülkeleri için getirdiği ABD’ye giriş yasağınının kendi vatandaşlarını etkilemesi halinde resmi girişimlerde bulunulacağını bildirdi.

Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, Başbakan Theresa May’in Trump ile bu konuda aynı görüşte olmadığı belirtilerek, "ABD’nin göçmen politikası ABD hükümetinin işidir, İngiltere’ninki hükümetimiz tarafından belirlenir. Ancak biz bu tür bir yaklaşımı paylaşmıyoruz ve bu bizim izleyeceğimiz yol olmayacak." ifadeleri kullanıldı.

Londra Belediye Başkanı Sadık Han da yazılı açıklama yaptı.

Geçen yıl yapılan seçimle Londra’nın ilk Müslüman belediye başkanı olan Pakistan kökenli Han, açıklamasında "Başkan Trump’ın belli ülkelerden sığınmacılara ve göçmenlere yönelik yasağı utanç verici ve zalimce. Her ülke kendi göçmen politikasını belirleme hakkına sahipse de bu yeni politika ABD’nin temelinde yer alan özgürlük ve hoşgörü değerleriyle açıkça çelişiyor." görüşüne yer verdi.

Almanya

Alman hükümeti, Trumpın yasağına tepki gösterdi. Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Berlinde yaptığı açıklamada, Almanya Başbakanı Angela Merkelin, terörizme karşı gerekli kararlı mücadelenin belirli kökene veya inanca sahip insanların genel zan altında bırakılmasını haklı çıkaramayacağına inandığı söyledi.

Merkelin, ABDnin bu kararı nedeniyle üzüntü duyduğunu aktaran Seibert, Merkelin bu tutumunu dün Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde dile getirdiğini bildirdi.

Cenevre Mülteci Sözleşmesinin, savaştan kaçan sığınmacıların uluslararası devletler topluğu tarafından insani sebeplerden dolayı kabul edilmesini öngördüğünü anımsatan Seibert, sözleşmeye imza atan tüm ülkelerin buna uyması gerektiğine vurgu yaptı.

İsviçre

İsviçre, ABDnin bu kararının dini ayrımcılığı tetiklediği uyarısında bulundu. Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter, yaptığı yazılı açıklamada, ABDnin kendi göçmen politikasını belirleme hakkı olduğu ama bu politikaların dünya genelinde de etkileri olduğunu belirtti.

Ülkesinin de terörle mücadelede gerekli önlemleri aldığını ifade eden Burkhalter, ama bu mücadelenin uluslararası hukuka ve temel haklara uygun şekilde yürütüldüğü bildirdi.

Burkhalter, "İnsanların dini ayrımcılığa maruz kalmasına her zaman karşı olduk. Bu bağlamda, ABDnin göçmen kararı dini ayrımcılıkla mücadelede açık şekilde yanlış yönde hareket ediyor." uyarısını yaptı.

İtalya

İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, Twitter mesajında, “İtalya, değerlerine bağlıdır. Açık toplum, çoğul kimlik ve ayrımcılığa izin vermeme. Bunlar Avrupa’nın temel yapı taşlarıdır.” ifadesini kullandı.

Sudan

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Sudanlıların da aralarında bulunduğu bazı İslam ülkeleri için getirilen ABD’ye giriş yasağından duyduğu rahatsızlığı dile getirmek için ABDnin Hartum Maslahatgüzarı Steven Koutsisi bakanlığa çağırdı. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Yardımcısı Abdulgani en-Naim, Koutsise, Sudan hükümetinin, vatandaşlarına yönelik uygulamalarından ötürü duyduğu rahatsızlığı iletti.

Naim, Sudana ticari yaptırımların kaldırıldığı ve iki ülke arasında terörle mücadele alanında işbirliğinin başladığı bir dönemde söz konusu kararla olumsuz mesaj verildiğini belirtti. Naim, Sudanın isminin "terörü destekleyen ülkeler" listesinden çıkarılmasını ve Sudanlıların ABDye girişine getirilen yasağın yeniden gözden geçirilmesini istediklerini kaydetti.

İsveç

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, ABDdeki başkanlık kararnamesini eleştirdi. Wallström, İsveç devlet televizyonu SVTye yaptığı açıklamada Wallström, ABD’ye giriş yasağı getirmesi kararıyla ilgili, Çok kötü bir karar. Çok kötü planlanmış bir uygulama." ifadesini kullandı.

Danimarka

Danimarka Dışişleri Bakanı Anders Samuelsen, Trumpın imzaladığı mülteci ve göçmenlerin ülkeye girişini sınırlandıran kararnamenin "mantıksız" olduğunu söyledi.

Samuelsen, konuyla ilgili Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, Trump’ın aldığı bu kararın "mantıksız" olduğu ifadesine yer verdi. TV2News kanalına da açıklamalarda bulunan Samuelsen, "Kişileri bağlı bulundukları din ve topluluklara göre yargılamak yanlış. ABD’nin, şimdiye kadar yaptığı gibi insanları birey olarak değerlendirmesi gerek." diye konuştu.

Endonezya

Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, söz konusu kararnamenin üzüntü verici olduğunu açıkladı.

Arap Birliği

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, yaptığı yazılı açıklamada, ABDnin aldığı bu karardan dolayı derin endişe duyduğunu ifade etti. Getirilen bu yasağın, güvenlik problemi teşkil etmeyen bireylerin dolaşım özgürlüğü konusunda ülkeler arasındaki açılım gibi son on yıllarda dünyada yaşanan olumlu gelişmelere ters düştüğünü kaydeden Ebu Gayt, ABD yönetiminin kararı gözden geçirmesini umduğunu belirtti.

Kararın, ailelerin birliğinin korunması, Arap ve Amerikan toplumları arasındaki iletişimin sürdürülmesi konusunda olumsuz etkilere neden olabileceğini aktaran Ebu Gayt, karşı karşıya kaldıkları trajedinin boyutları dikkate alındığında Suriyelilerin kabulünün askıya alınmasının endişe verici olduğunu kaydetti.

ABD havaalanlarında protestolar

Kararnamenin imzalamasının ardından Los Angeles Uluslararası Havalimanında (LAX) ve San Francisco Havalimanında (SFO) gözaltına alınan kişiler için gösteri düzenlendi.

Los Angelesta bir grup aktivist ve hukukçu öncülüğünde bir araya gelen yüzlerce gösterici, LAX Havalimanının Tom Bradley terminalinde gözaltına alınan 7 kişinin serbest bırakılması için eylem yaparak Trumpın kararını protesto etti. Gruptaki avukatlar, gözaltına alınanların yakınlarına bilgi vererek destek olurken, endişeli bekleyişlerinde onları yalnız bırakmadı.

Protestoda, "Nefrete hayır, korukuya hayır, mülteciler hoş geldiniz" sloganları atılırken, eylemci grup ellerinde mumlar ve pankartlarla gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti.

SFO Havalimanında toplanan yüze yakın aktivist ve avukat Trumpın kararını ve gözaltıları protesto etti. Havalimanında yakınlarını bekleyenlerle görüşerek gözaltında tanıdığı bulunanları tek tek tespit eden grup, bu kişilere hukuki destek teklifinde bulundu.

ABD'de tepkiler çığ gibi

ABDde bazı ünlü kişi ve kuruluşlar, Trumpın başkanlık kararnamesine tepki gösterdi.

Trumpın kararını protesto edenlerin arasında sivil toplum kuruluşları ile Apple, Facebook, Google, Uber ve Lyft gibi firmalarının yanı sıra çok sayıda Amerikalı yıldız da yer alıyor. Yıldız isimler sosyal paylaşım platformu Twitter üzerinden Trumpa tepki gösterdi.

Siyahi yapımcı ve yazar Russel Simmons mesajında "Onlarca yıl dini tolerans için çalıştım. Müslüman yasağı bu ülkenin üzerine kurulduğu her şeye karşı. Utanç verici." ifadesini kullandı.

Şov yıldızı Kim Kardashian West de Amerikalıların en fazla başka bir Amerikalı tarafından öldürüldüğünü gösteren bir istatistiki bilgiyi paylaştı.

"Amerika gözlerimizin önünde harabeye döndü" ifadesini kullanan şarkıcı Rihanna da "iğrendim" paylaşımında bulundu. Yönetmen Michael Moore, şarkıcı Miley Ray Cyrus ve sinema oyuncusu Kerry Washington, Trumpın kararına karşı çıkan diğer isimler arasında bulunuyor.

Kararnameyle mücadele eden kuruluşlara yardım kampanyası

Öte yandan müzisyenler Sia, Grimes ve Shark karara karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşu Amerikan Sivil Özgürlükler Birliğine (ACLU) ve ülkedeki en büyük Müslüman sivil toplum kuruluşu Amerikan-İslam İlişkileri Konseyine (CAIR) para yardımı kampanyası başlattı.

Mobil taksi uygulaması Lyft, Trumpın ilgili kararı nedeniyle Beyaz Saraya dava açan ACLUya 1 milyon dolar bağışta bulundu.

Herhangi bir partiye yakınlığı olmayan ve kar amacı gütmeyen ACLU, ABDde bulunan herkesin hiçbir ayrım yapmadan bireysel haklarının korunması için hukuki mücadeleleri biliniyor.

Sanatçı Christo da Trumpın göçmen ve Müslüman karşıtı kararnamesinin ardından 20 yıldır üzeride çalıştığı yerleştirme sanatı projesini iptal etti. Colorado eyaletinden geçen Arkansas Nehri üzerini kilometrelerce uzunluğundaki kumaş parçasıyla kapatmayı planlayan Christo, çalışmasını Trumpın kararına tepki göstermek için iptal ettiğini bildirdi.

Beyaz Saray önünde protesto

Beyaz Saray önünde toplanan binlerce kişi, Trumpın Suriye, Irak, İran, Libya, Yemen, Sudan ve Somaliden gelen kişilere 90 gün boyunca kapılarını kapatmasını protesto etti.

Çoğunluğunu Amerikalı Müslümanların oluşturduğu, ancak diğer dinlere mensup Amerikalıların da ciddi destek verdiği gösteride "Hepimiz göçmeniz" ve "Burası bizim evimiz" gibi sloganlar atıldı, ABDnin "özgürlükler ve göçmenler ülkesi" olduğuna vurgu yapıldı.

ABDde 16 eyaletin başsavcısı, kararnameyi kınadı

Amerikada New York, Washington D.C, California, Pennsylvania, Massachusetts, Hawaii, Virginia, Oregon, Connecticut, Vermont, Illinois, New Mexico, Iowa, Maine, Maryland ve Washington eyaletlerinin başsavcıları, yayınladıkları ortak bildiriyle Başkan Trumpın bazı İslam ülkelerinin vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayan "anayasaya ve ABD değerlerine aykırı ve yasa dışı" kararnamesini kınadı.

"130 milyondan fazla Amerikalı ve eyaletlerimizdeki yabancıların başsavcıları olarak, Başkan Trumpın anayasaya ve ABD değerlerine aykırı ve yasa dışı kararnamesini kınıyoruz." ifadesinin yer aldığı ortak bildiride, dini özgürlüğün, ABDnin temel bir ilkesi olduğu, her zamanda öyle olacağı ve hiçbir başkanın bu gerçeği değiştiremeyeceği ifade edildi.

Boston ve New Yorkta protestolar

New Yorkta on binlerce kişi pazar günü Trumpın imzaladığı başkanlık kararnamesiyle havaalanlarında Müslümanların ABDye girişinin engellenmesini kınamak amacıyla protesto gösterisi düzenledi. New York Göçmen Koalisyonu ve Sivil Özgürlükler Birliğinin (ACLU) New York Şubesi ve Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) başta olmak üzere 12 kuruluş tarafından Manhattandaki Battery Parkta düzenlenen protesto gösterisine 15 binin üzerinde kişi katıldı.

Eylemciler arasında New Yorkun Demokrat Partili Belediye Başkanı Bill de Blasio, Demokrat Parti New York Senatörü Kirsten Gillibrand, Demokrat Parti New York Senatörü Chuck Schumer, Demokrat Parti Kongre Üyesi Nydia Velazquez ve Bill-Hillary Clintonın kızı Chelsea Clinton da yer aldı.

Bostonun Copley Meydanında da on binlerce Amerikalı, Trumpın başkanlık kararnamesini protesto etti. CAIRın Massachusetts Şubesi öncülüğünde düzenlenen gösteriye, Demokrat Parti Massachusetts Senatörleri Elizabeth Warren ve Ed Markey de katıldı.

Trumpın imzaladığı göçmen karşıtı başkanlık kararnameleri, Dallas, Atlanta, San Francisco, Seattle, Chicago, Los Angeles ve Başkent Washingtonda da düzenlenen protesto gösterileriyle kınandı.

New Yorkta mağdurlar için acil hukuki yardım hattı

Bu arada, New York Valisi Andrew Cuomo da düzenlediği basın toplantısında, gösteri düzenleyenlerle dayanışma içinde olduğunu belirterek, yakınları ABDye girmek üzereyken havaalanında engellenen aileler için bir hukuki yadım hattının açılacağını açıkladı.

Vali Cuomo açıklamasında, "Özgürlük baskıdan elde edilmedi ve bireysel hakları ihlal ederek demokrasiyi koruyamasınız." dedi.

Trumpın 27 Ocakta Pentagonu ziyaretinde imzaladığı "Yabancı Teröristlerin ABDye Girişinden Ülkeyi Korumak" başlıklı başkanlık kararnamesi, ikinci talimata kadar Suriyeden mülteci kabulünü durduruyor.

Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığının yürüttüğü "Mülteci Kabul Programı" ise 120 gün süreyle askıya alındı. Belirtilen süre tamamlandıktan sonra sadece İç Güvenlik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal İstihbarat Direktörünün ortak onay verdiği ülkelerden mülteci kabul edilmeye başlanacak. ABDnin 2017 mali yılında kabul edeceği mülteci sayısı da 110 binden 50 bine düşürüldü.

Aynı kararname kapsamında, "terörle ilintili olduğu düşünülen" ülkelerden gelenlerin 30 gün boyunca ABDye kabul edilmeyeceği, bu süre içinde ilave tedbirlerin alınacağı bildirildi. Metinde doğrudan ülke adı zikredilmese de bu ülkelerin Irak, Libya, Suriye, İran, Sudan, Somali ve Yemen olduğu belirtiliyor.

AA