Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, beyaz eşyada ÖTV teşviki ile beraber iç pazarda büyüme hızının yüzde 50 daha iyi olmasını beklediklerini bildirdi.

Güler, beyaz eşya sektöründeki 2016 yılı gerçekleşmeleri ve 2017 beklentilerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında, sektörün 60 bin direkt, 600 bin de dolaylı istihdam sağladığını, ürettiklerinin yüzde 75'ini ihraç ederek cari açığın kapanmasına katkı sunduklarını ifade etti.

Güler, Türkiye beyaz eşya sektörünün bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, buzdolabı ve fırından oluşan 4 ana kalemde 2016'yı, yüzde 6,5 büyüme, iç satış ve ihracat toplamında da 24 milyon adet ile tamamladığını bildirdi.

Sektör ihracatının yüzde 7,3'lük artışla 17,2 milyon adet olarak gerçekleştiğini kaydeden Güler, "Ancak 2016'nın ilk yarısında yüzde 8 olan büyüme oranı yıl sonunu yüzde 6,5 ile kapattı." dedi. Güler, geçen yıl en büyük sorunun iç pazarın daralması olduğuna işaret etti.

- "ÖTV indirimi sektöre can suyu olmuştur"

Ergün Güler, TÜRKBESD olarak ÖTV indirimi ile ilgili önerilerini çeşitli kanallar ve zamanlarda bakanlıklar aracılığıyla hükümete ilettiklerini anımsattı.

Yapılan görüşmeler sonucu bu müspet gelişmeye imza atılmış olduğunu belirten Güler, "Sektörümüzün haklı ve yerinde taleplerine hükümetimiz de olumlu karşılık verdi. Zorlu bir dönem, yeniden atağa geçmek için güç toplayacağımız bir ortama dönüştü. Beyaz eşya sektörüne uygulanan ÖTV indirimi sektörümüze nefes aldırmış, yavaşlayan sektöre can suyu olmuştur." diye konuştu.

Güler, ÖTV teşvikinden sonra başkan olarak geçen hafta 100'ü aşkın bağımsız görüşme gerçekleştirdiğini ifade ederek, "Üstelik sektördeki üyelerin farklı bayileriyle… Çift haneli büyüme rakamlarından bahsediyoruz. İlk ayın kesin rakamlarını 15 Mart gibi açıklayacağız." dedi.

- "Satışların artmasıyla elde edilecek gelirler devletin kaybını karşılar"

ÖTV teşvikinin en son 2009'da yapıldığını hatırlatan Güler, "Satışların artmasıyla elde edilecek gelirlerin, devletin ÖTV kaybını karşılayacağını düşünüyoruz. Ek satış ve bunu sağlayacak üretimle ek istihdam yaratılacaktır. Devletin yapacağı ÖTV teşvikinin en önemli faydası tüketimi hızlandıracak ancak bu tüketimin ithalata gitmeyerek Türkiye'de kalacak olmasıdır." şeklinde konuştu.

ÖTV teşvikinin bütçe açığına yol açacağı yönünde yorumlar gördüğünü ancak dernek olarak bu görüşe katılmadıklarını ifade eden Güler, şunları kaydetti:

"Cari açık açısından değerlendirirsek, Türkiye'deki enerji tüketiminin yüzde 14'ünün ev aletlerinden geldiği düşünülürse, eski ürünlerin enerji verimli ürünlerle değiştirilmesinin enerji tasarrufu açısından ülke ekonomisine katkısı çok büyük olacaktır. Bir gecede tüm evlerdeki buzdolaplarını A+ enerji sınıfına ait dolaplarla değiştirirsek Türkiye, bir Keban Barajı kazanıyor, A++ ürünlerle değiştirirsek bir Atatürk Barajı kazanıyoruz."

- "Sektör ve Türkiye yatırım anlamında cazibesini yitirme tehdidi altında"

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Güler, 2017 yılında ihracatta yüzde 8,3, iç satışta yüzde 4,5, bu verileri kapsayan toplam pazar hacminde ise yüzde 7,2 büyüme olmasını beklediklerini, adetsel olarak beklentilerinin ise iç satışta 7 milyon, ihracatta ise 19 milyon adede ulaşmak olduğunu bildirdi.

Avrupa'daki beyaz eşya pazarının son 3 yılda ortalama yüzde 1,5 büyüdüğünü ifade eden Güler, Türk beyaz eşya sektörünün Avrupa'dakinin 4 katı büyüdüğünü ve Avrupa'dan pazar payı aldığını söyledi.

Güler, ÖTV teşviki ile beraber iç pazarda büyüme hızının yüzde 50 daha iyi olmasını beklediklerini bildirdi.

Türkiye'nin üretim ikliminde iyileştirme yapılması gerektiğini vurgulayan Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün dünyadaki ekonomik dalgalanmaların etkisiyle önemli zorluklarla karşı karşıya kalan ekonomimiz, üretimimiz sayesinde ayakta kalmakta ve zarar görmeden yoluna devam etmektedir. Üretim konusunun sadece Türkiye için değil, global olarak da ne kadar önemli olduğunu son gelişmelerle de görmek mümkün. ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük taahhütlerinden biri Amerika'da üretimdi. Yine İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere'nin hizmet sektörü ile bir yere kadar gelebildiğini, tekrar üretime ağırlık verilmesi gerektiğini defaten vurgulamıştır. Ancak ne yazık ki orta ve uzun dönemli projeksiyon yaptığımızda sektör ve Türkiye'nin yatırım anlamında cazibesini yitirme tehdidi altında olduğunu görüyoruz."

- "Aslında kurun geldiği seviye değil; daha tehlikeli, yönetmesi zor olan oynaklık"

Ergün Güler, ÖTV teşvikinin sektöre nefes aldırdığını ancak 30 Nisan sonrasında verginin kalkması halinde vergi oranı kadar maliyet artışı olacağını vurguladı.

Güler, 2009 yılında yapılan benzer uygulamada ilk 3 ay ÖTV teşvikinin geldiğini, sonraki 3 ayda ÖTV teşvikinin yarıya indirildiğini, ardından da kaldırıldığını hatırlatarak, konuyu dernek üyeleriyle aralarında tartıştıklarını ve tekrar Ankara ile görüşeceklerini söyledi.

Türkiye'de 4 büyük beyaz eşyada aylık ortalama satış rakamının 550 bin adet, büyüme ivmesi, Tüketici Güven Endeksi aşağı doğru gittiği için daha önceki öngörülerinin bu rakamın aylık 400 bine düşeceği yönünde olduğunu belirten Güler, ÖTV teşvikinin gelmesi ile aylık satış rakamının 600 bine yükselmesini beklediklerini kaydetti.

Güler, 2009 yılında ÖTV teşvikinin olduğu dönemde satışların, önceki aylara kıyasla yüzde 50 arttığını belirterek, şöyle devam etti:

"Eğer ÖTV teşviki gelmeseydi beyaz eşya satış adedi aylık 400 bin olacaktı. Halbuki şimdi aylık satışta 600 bine çıkacağız. Aylık ilave gelen satış adedi 200 bin. 3 ayda ise 600 bin adet. İlave satışı yapılacak 600 bin ürünün, brüt kar marjının KDV'si kadar para devletin cebine kalır. Bu şekilde sektörün brüt kar marjının KDV'sini aldığınızda devletin birebir ÖTV kaybını karşılıyor. Artı, ayda 400 bin satılacakken, 600 bin satıldığı için bayi, yan sanayi ve ana şirketin kurumlar vergisi matrahı da yükselecek. Fabrikalar beyaz eşya satışlarına yetişebilmek için full kapasite çalışıyor. Üretim artırıldı. Bu da eşittir istihdam, eşittir istihdam edilen işçi için devlete ödenen muhtasar ki bu da bir artı. Eskiden 100 birim işçi için muhtasar öderken, şimdi 120-140 birim işçi için muhtasar ödenecek. Bu da devlet açısından bir artı. Dolayısıyla bunları topladığınızda ÖTV kaybından çok aslında bütçe açığını kapatan bir unsurdan bahsedebiliriz."

Güler, kurdaki oynaklığa ilişkin, "Aslında kurun geldiği seviye değil, daha tehlikeli, yönetmesi zor olan oynaklık. Kurdaki hızlı çıkış ve inişler, üreticiyi ve sanayiciyi bu işi yönetmekte en çok zorlayan şeyler. Yoksa kur düzenli olarak bir yere gelip o seviyede kaldıktan sonra zaten her şey ona belli bir noktadan sonra adapte oluyor. Üye şirketlerimiz, ağırlıklı ihracat yaptığı için maliyet tarafında gelen kur artışı baskısını, ihracattaki durumu ile, yani bir nevi doğal hedge ederek karşılıyor." diye konuştu.

- "Arsa maliyetleri yatırımcılar için sermaye ihtiyacını arttırmakta"

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Muharrem Yamaç ise organize sanayi bölgelerinde (OSB) arsa maliyetlerinin yüksekliğine işaret ederek, "100 ile 2 bin dolar bandında olan arsa maliyetleri yatırımcılar için sermaye ihtiyacını arttırmakta." dedi.

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı da Turquality'nin örnek bir proje olarak başladığını ancak yeterli olmadığını belirterek, "Türkiye, yatırım, Ar-Ge ve marka konularında daha agresif destekler uygulamaya koymalı. Teknoloji ve Ar-Ge içeriği yüksek dayanıklı tüketim yatırımları, öncelikli yatırım konuları kapsamında değerlendirilmeli." ifadelerini kullandı.

Polonya'nın beyaz eşya üretiminde Avrupa'da, Türkiye'nin hemen arkasından geldiğini anımsatan Özkadı, aradaki makasın giderek daraldığını söyledi.

Özkadı, ithal edilen sıcak/soğuk sac ve paslanmaz çelikte yüzde 9 ila 15 arasında değişen oranlarda vergi olduğunu, bu durumun beyaz eşya firmalarını, Uzak Doğulu rakipleri karşısında haksız rekabete uğrattığını söyledi.

AA