Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Enflasyon şubatta yüzde 0,81 artışla piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 10,13 ile uzun bir aradan sonra ilk defa çift haneye çıktı.

Ekonomistler, döviz kurlarında yaşanan sert yükseliş, gıda ve enerji fiyatlarındaki artış ile vergi/fiyat ayarlamalarının enflasyonun çift haneye çıkması etkili olduğunu vurguluyor.

Enflasyonun önümüzdeki aylarda da çift hanede kalabileceğini öngören ekonomistler, yılın ikinci yarısından sonra enflasyonda ılımlı düşüş trendinin görüleceğini ve yılı yüzde 8 civarında kapatacağını tahmin ediyor.

Ziraat Bankası ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, enflasyonun çift haneye yükselmesinde üç etkenin bulunduğunu belirterek, "Bunların arasındaki temel etmen, 2016 yılında artış eğilimine giren petrol, enerji ve hammadde fiyatları oldu." dedi.

Petrolün varil başına 55 dolar seviyesinin üzerindeki seyri ve genel anlamıyla hammadde fiyatlarındaki toparlanmanın girdi maliyetleri üzerinden yurt içindeki fiyat seviyelerini yukarıya ittiğine işaret eden Yılmaz, ilk önce üretici fiyatlarıyla başlayan yükselişin artık tüketici fiyatlarına da yansıdığını söyledi.

Yılmaz, diğer etmenin ise Türk Lirasındaki değer kaybı olduğuna dikkati çekti ve şöyle devam etti:

"Ekim ayı sonrasında yüzde 25 civarında değer kaybeden kur tüm girdi fiyatlarını ve ithal mal fiyatlarını yukarı itti. Böylece enerji fiyatlarındaki artış katlanarak etki etti ve şu anda yüzde 10,1 seviyesindeki yıllık enflasyonun başlı başına yüzde 1,5'i kur artışının enerji fiyatlarındaki artışı pekiştirmesinden kaynaklanmakta. Son etmen ise vergi düzenlemeleriydi. Merkez Bankasının kendi hesaplamalarına göre vergi düzenlemeleri de şu anda yüzde 10,1 oranındaki enflasyonun başlı başına yaklaşık yüzde 1,5’ni oluşturmakta. Özetle şu anda yüzde 10,1 oranındaki enflasyonun yaklaşık üçte biri, kur etkili enerji ve vergi düzenlemelerinden kaynaklanmakta."

- "Enflasyon yılı yüzde 8,5-9 aralığında kapatır"

Ekonomist Yılmaz, enflasyonun tek haneye inebilmesi için mevcut sıkı para politikasının sürdürülmesi gerektiğini belirtti.

Yaz aylarına kadar enflasyonun çift hanelerde seyredebileceği tahmininde bulunan Yılmaz, bu süre zarfında sıkı para politikası duruşunun korunmasının fiyat istikrarında faydalı olabileceğini vurguladı.

Yılmaz, ilaveten bu sene otoritelerin açıklamalarından vergi düzenlemelerinin Merkez Bankası ile koordine yürütüleceğinin anlaşıldığını ve maliye politikasının para politikası koordinasyonunda yürütülmesinin de enflasyonun düşmesine katkı sağlayabileceğini kaydetti.

Yaz aylarına kadar çift hanelerde seyreden enflasyonun yılın ikinci yarısında tek hanelere inerek yılı yüzde 8,5 ila yüzde 9 aralığında kapatabileceğini öngördüklerini söyleyen Yılmaz, "TCMB’nin sıkı para politikasını sürdüreceği beklentisindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Tüketici fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskı devam edecek"

Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Direktörü Ali Kırali ise şubatta enflasyonun piyasa beklentilerinin üzerinde artışla Nisan 2012 sonrası ilk kez çift haneye yükseldiğini söyledi.

Önceki iki ayda yüzde 10'un üzerinde kümülatif artış gösteren gıda fiyatlarında şubatta bekledikleri aşağı yönlü düzeltme yaşanmadığını ifade eden Kırali, bazı dayanıklı tüketim mallarında yapılan vergi indiriminin ise yükselişi bir miktar sınırladığını belirtti.

Kırali, yıllık yurt içi üretici fiyat endeksinin (Yİ-ÜFE) yüzde 15,36 ile Temmuz 2008'den bu yana en yüksek seviyesine çıktığına dikkati çekti.

Gıda fiyatlarındaki oynaklık, döviz kurlarında yaşanan artış, diğer maliyet unsurlarının baskısının yanında fiyatlama davranışlardaki bozulma nedeniyle önümüzdeki aylarda tüketici fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskının devam edeceğini tahmin eden Kırali, "Bununla birlikte Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin kısa vadede sonuç üretecek ürün bazlı alabileceği tedbirlerin ise önümüzdeki aylarda gıda fiyatlarındaki yükselişi bir miktar sınırlayabileceğini düşünüyoruz. TCMB'nin sıkı likidite duruşunu koruduğu bir çerçevede yukarı yönlü riskler belirgin olarak artmış olmasına rağmen şu aşamada yüzde 8 olan 2017 sonu enflasyon tahminimizi değiştirmiyoruz." şeklinde konuştu.

- "Nisan 2012'den bu yana en yüksek enflasyon görüldü"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, şubat ayında enflasyonun yüzde 0,81 artış ile yüzde 0,47 artış yönündeki beklentinin üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.

Geçen yıl şubatta yüzde 0,02 düşüş olduğunu anımsatan Bürümcekçi, 2003 yılı bazlı endeksin şubat ayları tarihsel ortalamasının ise yüzde 0,50 artışla bu yıl için aleyhte bir baz etkisi olduğunu söyledi.

Bürümcekçi, enflasyonun geçen yıla göre yüksek gelmesinde beklenenin aksine işlenmemiş gıda (meyve-sebze) fiyatlarında yukarı yönlü düzeltmenin devamının sınırlı etki yaptımasının, giyim fiyatlarının sezonluk indiriminin geçen yıldan çok düşük olmasının ve kurlara hassas gruplardaki yüksek artışların etkili olduğunu vurguladı.

Mobilya grubunda vergi indirimi kaynaklı görülen yüzde 4.3'lük fiyat düşüşüne karşılık, kurlara hassas olan diğer gruplarda (araç satın alımı, görsel-işitsel sistemler, ilaç-sağlık) yükseliş gözlenmesinin ise çekirdek enflasyonda belirgin artış getirdiğini dile getiren Bürümcekçi, böylece, yıllık enflasyonun yüzde 10,13'e yükselerek Nisan 2012'den beri en yüksek seviyesine çıktığını kaydetti.

- "İlave parasal sıkılaşma ihtiyacı olabilir"

Ekonomist Bürümcekçi, gıda enflasyonunun hem işlenmemiş hem de işlenmiş gıda fiyatlarındaki yükselişten dolayı arttığını dikkati çekti.

İşlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun yüzde 8,7'den yüzde 10,4'e, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışının ise sınırlı yükselişle yüzde 7,1'e çıktığını ifade eden Bürümcekçi, gıda fiyatlarının yıllık artış hızının yüzde 8,7 seviyesine çıkarken, 2017 yılı için son Enflasyon Raporunda yüzde 9 olarak yukarı revize edilen gıda fiyatı varsayımının hafif altında gerçekleştiğini söyledi.

Bürümcekçi, önümüzdeki dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının yükseliş eğilimi, döviz kuru hareketleri ve olası kamu fiyat/vergi ayarlamalarının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğunu vurguladı.

Enflasyonun yönünü büyük ölçüde döviz kurlarının belirleyeceğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Manşet enflasyonun mart-mayıs döneminde yüzde 11 civarına kadar yükselmesini beklerken, yılı en iyi ihtimalle yüzde 9,5 seviyesinin altında kapatmasının zor göründüğünü düşünüyoruz." dedi.

Bürümcekçi, gerek Fed'in faiz artışına gitmesinin kesin gibi görülmesi ve gerekse kurların yükseliş eğilimi ve enflasyondaki sıkıntılı görünüm dolayısıyla ilave parasal sıkılaşma ihtiyacının olabileceğini sözlerine ekledi.

- "Enflasyon ılımlı düşüş trendine girecek"

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da, enflasyon yılın ikinci ayında da negatif sürpriz yaparak piyasa beklentilerinin üzerinde geldiğini ifade etti.

Yıllık enflasyonun şubat sonunda yüzde 10,1' ulaşırken, son üç aylık dönemde 3,1 puanlık artış gösterdiğini belirten Tokalı, "Düşük baz etkisini de düşündüğümüzde, özellikle önümüzdeki iki aylık dönemde yükselişini sürdüreceği ve yüzde 11 seviyesinin üzerine çıkacağı, ancak sonrasında ılımlı düşüş trendine girerek yılı yüzde 9 seviyesinde tamamlayabileceğine dair öngörümüzü koruyoruz." diye konuştu.

Tokalı, petrol fiyatlarındaki yükselişin enerji enflasyonu üzerindeki baskısını devam ettirdiğine işaret etti.

Kur etkisinin sağlık, konut ve eğlence-kültür sektörlerindeki yansımasının da sürdüğünü aktaran Tokalı, "Bu doğrultuda, son dört aydır yükselişte olan hizmet enflasyonundaki artışın devam etmesi beklenebilir. Çekirdek enflasyon göstergeleri de yükseliş trendini koruyor. Enflasyon görünümünde devam eden riskler karşısında, para politikasında sıkı duruşun devam edeceğini düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

- "Merkez Bankasından politika tepkisi beklemek yanıltıcı olur"

HSBC Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy, ise bugünkü veriler sonrasında tahminlerini gözden geçirdiklerinde enflasyonun martta yüzde 11'e ulaşacağını, nisanda yüzde 11'in üzerine çıkabileceğini ifade etti.

Enflasyonun yılın kalanda yüzde 10-11 bandında seyredebileceğini belirten Aksoy, enflasyonun yılı yüzde 9,5 seviyesinde bitirebileceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Merkez Bankasının genel olarak enflasyondan ziyade finansal istikrara dair olabilecek riskler nedeniyle kurdaki aşırı hareketlere tepki verdiğine dair görüşlerini değiştirmediklerini dile getiren Aksoy, "TL'de son günlerde görülen değer kaybı aşırı boyutlara ulaşmadıkça mart toplantısında sadece enflasyonda yükseliş nedeniyle bir politika tepkisi beklemenin yanıltıcı olabileceğini düşünüyoruz." dedi.

AA