Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, ekonomide 2016'nın dördüncü çeyreğinden itibaren toparlanma başladığını belirterek, "Bu toparlanma ocak ayında da devam etti ve şubatta ciddi bir canlanmanın olduğunu görüyoruz." dedi.

Elvan, NTV'de gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İki bakanın Almanya'daki toplantılarının iptal edilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'daki Rotterdam Başkonsolosluğu'na girişine izin verilmemesine dair görüşü sorulan Elvan, Hollanda hükümetinin tamamıyla uluslararası hukuka aykırı bir tavır içerisinde olduğunu söyledi.

Kaya'ya yönelik yaklaşımı "son derece aşağılık, antidemokratik ve çirkin" olarak nitelendiren Elvan, "Bununla ilgili, hem Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Sayın Başbakanımız gerekli açıklamaları yaptılar. Gereği neyse yapılacaktır. Bizim bunun altında kalmamız mümkün değildir." diye konuştu.

Avrupa'da ırkçılık hareketlerinin son yıllarda ön plana çıktığının altını çizen Elvan, "Avrupa Birliği'nin değerleri, demokrasi Avrupa'da ayaklar altına alınıyor. Bu belki şunun da işareti: Avrupa Birliği'nin, bir anlamda daha fazla kırılma noktasına geldiğini gösteriyor. Bu da demokrasi açısından Avrupa'nın büyük bir ayıbı, bunun da karşılığını göreceklerdir." ifadelerini kullandı.

- "Ekonomide ciddi bir toparlanma başladı"

Ekonominin yılın ilk iki ayındaki performansına ilişkin bir soru üzerine Elvan, 2016'nın üçüncü çeyreğinde ekonomide daralma yaşandığını, dördüncü çeyreğinden itibaren ise toparlanma başladığını söyledi. Söz konusu toparlanmanın ocak ayında da sürdüğünü dile getiren Elvan, "Şubat ayında ciddi bir canlanmanın olduğunu görüyoruz. Öncü göstergelerimize baktığımızda da bu canlanmanın örneklerini sıralamak mümkün." dedi. Elvan, genel hatlarıyla bakıldığında ekonomide ciddi bir toparlanma ve canlanmanın başladığını belirtti.

Ekonomik büyümenin hedeflerle uyumlu ilerleyip ilerlemediğine dair soruyu da yanıtlayan Elvan, 2016'nın ilk üç çeyreğinde ortalama yüzde 2,2'lik büyüme sağlandığını anımsattı.

Darbe girişimi, Rusya ile yaşanan kriz, turizmdeki sıkıntılar, afet ve kuraklık gibi gelişmeler göz önüne alındığında 2016'da büyümenin pozitif gerçekleşecek olmasının önemine işaret eden Elvan, bunun ekonominin halen dirençli ve canlı olduğunu gösterdiğini söyledi.

Geçen yılın son çeyreğinde büyümenin pozitif gelmesini beklediklerini ifade eden Elvan, şunları kaydetti:

"Son çeyrekte (2016) muhtemelen yüzde 2,5, 2,5'in biraz üzerinde büyüme bekliyoruz. Öncü göstergelere baktığımızda, bu oranı yakalayabileceğimizi düşünüyorum. 2016 yılının geneline baktığımızda da yine 2,5 bandında bir büyüme performansı gerçekleştirebileceğimizi görüyoruz. Dolayısıyla bu kadar zor bir yıla rağmen 2,5, hatta bunun biraz üzerinde gerçekleşmesini beklediğimiz büyümenin, son derece önemli ve kıymetli olduğunu düşünüyorum. 2017 için öncü göstergeler oldukça pozitif. Hangi göstergeye bakarsanız bakın gerçekten ocak ayı ile birlikte şubat ayında bu canlanmanın daha da arttığını görüyoruz. Martta bunun belirtilerinin biraz daha yüksek olduğunu göreceğiz. Biz, Orta Vadeli Program'da (OVP) koymuş olduğumuz, yüzde 4,4'lük büyüme hedefini koruyoruz. Bu hedefe de ulaşabileceğimizi düşünüyoruz."

- "Enflasyon mayıstan sonra düşecek"

Enflasyon konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Elvan, kasım ve aralık aylarında dövizde yaşanan yukarı yönlü hareketliliğin başta üretici fiyatları olmak üzere enflasyonu etkilediğini ifade etti.

Elvan, enflasyonun tüm ekonomik dengeleri bozan bir yapı arz ettiğine dikkati çekerek, "Bu konuda hem Hükümetimiz hem de Merkez Bankamız son derece hassas bir tutum sergiliyor. Gereken önlemleri alma noktasında hiçbir zaman çekingen davranmıyoruz." diye konuştu.

Bu yıl için yüzde 8'lik bir enflasyon oranının öngörülebileceğini belirten Elvan, "Enflasyonda belki bir, iki ay daha bu şekilde bir trend devam edebilir ama özellikle mayıs ve hazirandan itibaren aşağı yönlü enflasyonda bir gidişat söz konusu olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- Cazibe Merkezleri Programına 82 milyar liralık başvuru

Cazibe Merkezleri Programı hakkında da konuşan Elvan, programa ilginin yoğun olduğunu söyledi.

Sektörel açıdan bakıldığında; tekstil ve konfeksiyon ürünleri, metalik olmayan mineral ürünleri, cam ve cam ürünleri, yapı malzemeleri, gaz beton, hazır beton, otomotiv yan sanayi ve yedek parça imalatı, seramik, sağlık gereçleri imalatı ile gıda sektöründen ilginin yoğun olduğunu anlatan Elvan, "Şu ana kadar 82 milyar liralık bir yatırım başvurusu var. Bu, oldukça yüksek bir meblağ. Toplam öngörülen istihdam da 357 bin 182." dedi.

Elvan, başvuranlar arasındaki beş firmanın 1 milyar lira ve üzerinde yatırım yapmak istediğini bildirerek, 500 milyon-1 milyar lira arasında yatırım yapmak isteyen dokuz, 100-500 milyon lira arasında yatırım yapmak isteyen 108 firmanın başvurduğunu ifade etti.

Program kapsamındaki hemen hemen tüm illere yönelik başvurular olduğunu belirten Elvan; Erzurum, Malatya, Elazığ, Şanlıurfa ve Diyarbakır'ın ön planda olduğunu kaydetti.

Başvuruların, beklentilerinin çok üstünde gerçekleştiğinin altını çizen Elvan, "Yatırımcılarımız, iş dünyamız, iş adamlarımız yatırım yapmak istiyorlar. Biz de bu bölgeye gerçek anlamda önemli büyük tesisler kazandırmak istiyoruz. Biraz önce ifade ettiğim gibi 120'nin üzerinde iş adamı, yatırımcı, 100 milyon liranın üzerinde yatırım yapmak istiyor ki bu son derece anlamlı." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'nin risk primi azaldı"

Elvan, döviz kurlarında yaşanan gelişmelere de değinerek, Türkiye'nin dışa açık ve serbest döviz kuru politikası uygulayan bir ülke olmasından dolayı yurt dışındaki gelişmelerin ülke ekonomisini de etkilediğini belirtti. Buna karşın hükümetin ve Merkez Bankasının özellikle kasım ve aralık aylarında dövizde yaşanan dalgalanmaların önüne geçmek amacıyla tedbirler aldığını dile getiren Elvan, "Bu tedbirlerin uygulamaya konulmasıyla dalgalanma minimum seviyeye indi. Dolayısıyla Merkez Bankamız dalgalanma yaşanması ihtimaline karşı gereken tedbirleri alıyor ve bundan sonraki süreçte alacak." diye konuştu.

Elvan, gelecek dönemde dövizde aşağı yönlü bir trendin yaşanacağını düşündüğünü ifade etti.

Türkiye'nin risk priminin daha da azaldığına dikkati çeken Elvan, "Ocak 2016 itibarıyla 270'lerdeyken 8 Mart itibarıyla 237'lere kadar düştü. Dolayısıyla Türkiye'nin risk algısının pozitif yönlü geliştiğini görüyoruz. Diğer taraftan, 27 Ocak-3 Mart arasındaki dönemde; 873 milyon dolarlık Türkiye’ye net sermaye girişi olduğunu görüyoruz ki bu da önemli bir meblağ. Borsa İstanbul'a yine 27 Ocak-3 Mart tarihleri arasında; yabancı yerleşiklerin 1,1 milyar dolarlık bir giriş yaptığını görüyoruz." dedi.

Elvan, 2017'nin yatırım, üretim ve ihracat açısından pozitif bir yıl olacağını belirterek, "Genel gidişat olumlu, herhangi bir problem görmüyoruz açıkçası." görüşünü dile getirdi.

AA