Şimşek: Halkbank'ın arkasındayız
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Halkbank'ın hiçbir işleminin küresel normlara aykırı olmadığını belirterek "Bankamızın arkasındayız" dedi
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Halkbank'ın kontrolünün hala devlette olduğunu belirterek, "Gerek bankamızın gerek bağımsız denetim kuruluşunun gerek Adalet Bakanımızın yaptığı incelemeler Halkbank'ın hiçbir işleminin küresel normlara aykırı olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bankamızın arkasındayız." dedi.
Şimşek, İstanbul Portföy tarafından gerçekleştirilen toplantıda katılımcıların ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin komşu ülkelerle olan ilişkisine yönelik bir soru üzerine Şimşek, "İlişkiden bahsediyorsanız, bu en az iki tarafı içerir. Dolayısıyla ilişkiler iyiyse de iki tarafın çabası söz konusu, kötüyse de... Bu iki taraf da bir rol oynuyor. Biz düne kadar yanlış yapıyorduk, bugün düzeltirsek her şey düzelir' derseniz doğru bir analiz olmaz." ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türkiye'nin durup dururken kendisini bazı ilişkilerde sıkıntıda bulmadığını aktararak, Avrupa'nın popülizm, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı kıskacında bulunduğunu vurguladı.
Orta Doğu'da demokratik hareketlerin engellenmesi sonrasında bir kaosun söz konusu olduğunu ve bu kaosta bir sürü tarafın bulunduğunu anlatan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir hafta önce İdlib'teki görüntüleri seyretmediyseniz seyretmeyin derim, çünkü seyredilecek türden görüntüler değil. Çocukların kimyasal silahlarla öldürülmesi... Dünyanın bir vicdanı olması lazım. Bana kalırsa Türkiye, bütün eksikleriyle, hatalarıyla ilkeli bir duruş sergiledi. Türkiye; vicdani, ahlaki, insani bir tutum içerisinde. Türkiye bölge insanıyla gönül bağı kurmuş, onun üzerinden siyaset yapmaktadır. Bunları tartışabilirsiniz. Mekanik, Excel üzerinden menfaat esaslı olaylara bakabilirsiniz ama ülkeler Excel çalışmalarından ibaret değildir. O nedenle Suriye'de olup bitenler konusunda kenarda duramıyorsunuz."
Şimşek, Lübnan'ın hiçbir Suriye politikası olmadığını ve olamayacağını dile getirerek, "Çünkü Hizbullah çok önemli 3 bileşenden birisidir. Bugün Lübnan'daki mülteci sayısı nüfusuna oranla, Türkiye'deki müteci sayısının kat kat üzerindedir. Ürdün'deki mülteci sayısı nüfusuna oranla, Türkiye'nin kaç katı olduğu ortada. Böyle sıkıntılı bir bölgede, etnik ve mezhep eksenli çatışmaların sürekli bir şekilde beslendiği bir ortamda yaşarsanız ve ilkeli, ahlaki, insani bir duruş sergilerseniz o zaman daha fazla etkileniyorsunuz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, genel anlamda bir tercihle karşı karşıya bulunduğunun altını çizen Şimşek, "İlkeli duruş sergileyeceksiniz. Darbelere karşıysanız karşısınız. 'Darbeleri Mısır'da desteklerim, Yunanistan'da karşıyım' demek ilkesizliktir." dedi.
Şimşek, demokrasinin beşiği Avrupa'da terör örgütlerine her türlü alanı açmanın terörle mücadale ile bağdaşmadığını ifade etti.
Türkiye'nin küresel ilişki ağını pragmatik bir şekilde yürüteceğini ve AB ile ilişkilerdeki gerilimin kısmen AB'deki seçimlerle, kısmen de AB'nin temel konulardaki tutumu ile ilişkili olduğunu belirten Şimşek, "Bizde çok karmaşık bir darbe girişimi oldu. Bu darbe girişimini dini cemaat kisvesi altında suç örgütü yaptı. Bu suç örgütü 40 yıldır bir devletin bütün alanlarına sirayet etmiş. Devlet, demokrasinin bekası için bununla mücadele ediyor. Batı bundan rahatsız. Halbuki dayanışma göstermesi lazım. Bir müttefiğiniz Suriye'de terör örgütüyle iş birliği yapıyor. Bu ilişkiler ağını bunlardan bağımsız düşünürseniz pek mantıklı olmaz." yorumunu yaptı.
- "Şu anda erken seçim gündemde değil"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, vergide prim borçlarının yeniden yapılandırılması ve vergi indirimlerinin 5 ay daha uzatılmasına ilişkin bir soruya, "Her şeyden önce alınan tedbirlerin iki yönlü etkisi var. Bu tedbirler alınmasaydı, ekonomi daha yavaş bir modda gitseydi bir vergi kaybı olacaktı. Bu tedbirler sayesinde ekonomide bir miktar canlılık, beraberinde vergi gelirleri getiriyorsa bu kısmen telafi eder." yanıtını verdi.
Şimşek, Maliye Bakanlığının bugüne kadar aldığı bütün tedbirlerin bütçeye etkisinin milli gelirin yüzde 0,5-0,6'sı civarında olmasını beklediklerini kaydetti.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile sektörde rekabeti ve inovasyonu artırmayı hedeflediklerini dile getiren Şimşek, daha iyi getirilerle BES'in vatandaş nezdinde cazibe unsuru olmasını sağlamak istediklerini anlattı.
Şimşek, sektörün bu durumdan çok memnun olmadığını bildiğine işaret ederek, "Genel anlamda yapay zeka, yani bir robot koysanız birçok kurumdan daha iyi getiri elde ederler. Bugün bir endeks performansını ortaya koymak çok kolay. Gönül ister ki vatandaş, devletten yüzde 25, diğerlerinden de en az enflasyon veya üzerinde getiri sağlasın. Böylece çok ciddi bir getiri görülecek. Bunun gayrimenkulden, altından ve başka yatırım araçlarından daha cazip olduğunu görsün ve kaynaklar bu çerçevede gelsin." değerlendirmesinde bulundu.
Referandum sonrası erken seçim ve kabine revizyonu yapılıp yapılmayacağına yönelik soruyu Şimşek, şöyle yanıtladı:
"Şu anda erken seçim gündemde değil. Bugüne kadar bizim partimiz hiçbir dönemde bildiğiniz anlamda erken seçime gitmedi, fırsatçılık yapmadı. Dolayısıyla şu an itibarıyla erken seçim gündemimizde değil. Tam aksine anayasa değişikliği sonrasında geriye kalan yapısal reformları hızlı bir şekilde nasıl hayata geçiririz, böylece Türkiye'yi yüksek büyüme patikasına nasıl oturturuz, bizi meşgul eden en önemli konu bu. Türkiye gerçekten zor bir dönemden geçti. 2013'ün mayıs ayı sonrasında zor bir dönem geçirdik. Aslında çok kapsamlı bir reform, yol haritası olmasına rağmen, geçen başbakanımız söyledi, şeytan taşlamaktan fırsat bulamadık şeklinde. Hakikaten zor şartlar nedeniyle momentum sağlama fırsatı olmadı. Şimdi en kötüsü geride kaldı. Türkiye hızla normalleşecek. Anayasa değişikliğinin onaylanmasıyla birlikte ki öyle gözüküyor diğer reformların tamamını hayata geçirmek lazım."
Şimşek, kabine değişikliği konusunda yorum yapmasının doğru olmayacağını söyledi.
- "Halkbank'ın arkasındayız"
Mehmet Şimşek, Halkbank Uluslararası Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasıyla ilgili soruya ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Halkbank hala kontrolü devlette olan bir banka. Türkiye Varlık Fonuna devrettik ama sonuçta devlet bir bütündür. Devlet olarak biz bankamızın arkasındayız. Bankanın başarılı bir şekilde bugüne kadar olduğu gibi reel sektörümüze, esnafımıza destek olma kabiliyetini devam ettirmesi noktasında ne gerekiyorsa yapacağız. Onun için dava risk iştahını, yatırımcı talebini ve maliyetleri ne yönde etkiler zamanla bakacağız. İşin özü bu. Adalet Bakanlığımız dosyayı inceledi. Gerek bankamızın gerek bağımsız denetim kuruluşunun gerek Adalet Bakanımızın yaptığı incelemeler Halkbank'ın hiçbir işleminin küresel normlara aykırı olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bakacağız, göreceğiz ama banka bizim. Bu ülkenin önemli bir değeri. Bankamızın arkasındayız."
İdam yasasına ilişkin bir soruya Şimşek, anayasa değişikliği içinde idam cezasının söz konusu olmadığını, idam cezası gelse bile geçmişe yürütülemeyeceğini ve sahadaki taleplerin de bu yönde yönetilmesi gerektiğini ifade etti.
AA