Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides, AB Komisyonunun Suriyeliler için harcanmak üzere 2017 sonuna kadar Türkiye'ye söz verdiği 3 milyar euroluk fona ilişkin, "Tamamı kullanıldığı zaman, AB-Türkiye anlaşması kapsamında yapılan taahhütlerin de karşılanması halinde ilave finansman seferber edilmesi hususunu değerlendireceğiz." dedi.

Türkiye ziyareti ve AB-Türkiye ilişkilerini AA muhabirine değerlendiren Stylianides, Türkiye'nin, AB'nin stratejik ortağı olması dolayısıyla herhangi bir ortaktan farklı olduğunun altını çizdi.

Stylianides, bugünkü ziyaretinde mülteci ailelere mali yardım sağlamak suretiyle çocuklarını okula göndermelerini destekleyecek olan Eğitim için Şartlı Nakit Transferi Projesi kapsamında yapılan ilk ödemelere tanık olacağını anlattı. Stylianides, AB'nin 34 milyon euro katkıda bulunduğu proje ile yaklaşık 230 bin mülteci aileye ödeme yapılmasının öngörüldüğünü ifade etti.

Eğitimin kayıp nesiller olmasını engellemenin en iyi yolu olduğunu ve ayrıca radikalleşme, zorla silah altına alma ve zorla evlendirmeye karşı güçlü bir kalkan olduğunu vurgulayan Stylianides, projenin, AB'nin bugüne kadar acil durumlarda finanse ettiği en büyük eğitim projesi olduğuna dikkati çekti. Stylianides, "(Şartlı Nakit Transferi Projesi) Aynı zamanda, AB ve Türkiye beraber hareket ettiğinde daha güçlü olabileceğinin son derece görünür ve somut bir örneğidir." dedi.

- "Öncelik, faaliyetlerin sahada etkin şekilde yürütülmesi"

AB'nin mülteci krizi ile baş etmeye yönelik kapsamlı stratejisinin ana ayağını, AB-Türkiye anlaşmasının oluşturduğunu dile getiren Stylianides, şöyle devam etti:

"Eleştirilere ve sorunlara rağmen, uygulama krizle etkin biçimde baş etme açısından kilit öneme sahiptir. AB ile Türkiye bu alandaki iş birliğini sürdürmeli ve güçlendirmelidir. Açık konuşmak gerekirse, her iki taraf da aynı gemide olduğumuzun farkına varacaktır. Aynı zamanda, bu benzeri görülmemiş durum karşısında kapsamlı bir iş birliğinde bulunmamız ve söz konusu anlaşmayı tüm unsurlarıyla her açıdan yerine getirmemiz gerektiğini gayet iyi biliyoruz. Zira anlaşmanın etkin biçimde uygulanması hem AB vatandaşlarına hem Türkiye'deki ev sahibi topluluklara ve elbette ki Suriyeli sığınmacılara fayda sağlayacaktır.

Bildiğiniz üzere, halen birinci paketteki fonların uygulanması üzerinde yoğun bir şekilde çalışmaktayız. Söz konusu fonların hızlı ve etkin bir biçimde uygulanmasına tanık oluyoruz. Bugüne kadar ilk 3 milyar euroluk tutardan 2,9 milyar euroluk kısmı tahsis etmiş bulunuyoruz, 1,5 milyar euroluk tutarın sözleşmeleri imzalandı ve 811 milyon euronun da ödemesi gerçekleştirildi. 3 milyarın tamamı kullanıldığı zaman, AB-Türkiye anlaşması kapsamında yapılan taahhütlerin de karşılanması halinde ilave finansman seferber edilmesi hususunu değerlendireceğiz. Önceliğimiz, faaliyetlerin sahada etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak olmalıdır."

Transfer mekanizmasıyla ilgili uygulamayı geçen aylarda hızlandırdıkları ve bu çerçevede 3 milyar eurodan 2,9 milyar euroluk kısmın tahsisinin sadece bir yıllık bir süre zarfında gerçekleştiğinin altını çizen Stylianides, AB'nin Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıları ve ev sahibi toplumları destekleme konusunda güçlü bir irade sergilemeye devam ettiğini anlattı.

-"Diyalog ve iş birliğini sürdürmemiz önemli"

Stylianides, AB-Türkiye anlaşmasının uygulanması sürecinde kaydedilen ilerlemeyi düzenli olarak izleyerek raporlar hazırladıklarını hatırlattı. Söz konusu raporların zorlu koşullara rağmen bildirinin somut sonuçlar doğurduğunu gösterdiğini söyleyen Stylianides, bildiri üzerinde mutabakata varılmasından bu yana deniz yolu üzerinden geçişlerin önemli ölçüde azalmaya devam ettiğini ve can kayıplarının büyük oranda önlendiğini vurguladı.

Christos Stylianides, "Söz konusu anlaşmanın ötesinde, hem göç hem de geniş bir yelpazeyi kapsayan ilişkilerimizin diğer alanlarında bizi bekleyen zorluklarla baş edebilmek için kapsamlı bir diyalog ve iş birliği sürdürmemiz önemlidir." ifadesini kullandı.

AB'nin Türkiye ile varılan mutabakat kapsamında bulunduğu taahhütleri yerine getirmeye devam ettiğine dikkati çeken Stylianides, dillendirilen eleştiri ve sorunlara rağmen uygulamanın, bu krizin etkin şekilde göğüslenmesinde anahtar nitelik taşıdığını belirtti.

Stylianides, şunları kaydetti:

"AB ve Türkiye, bu alanda var olan iş birliklerini güçlendirerek devam ettirmelidir çünkü daha önce benzeri görülmemiş bu kriz karşısında başka bir alternatifimiz bulunmamaktadır.

AB ve Türkiye iş birliği yapmak zorundadır ve iş birliği yapmayı sürdürecektir. Hem tüm Türk vatandaşları hem de tüm Avrupa vatandaşları için iş birliği yapmak istiyoruz. Dikkatimizin ve iş birliğimizin odağında, Türk ve AB vatandaşlarının menfaatleri olmalıdır. Bu yol, her zaman kolay bir yol olmamakla birlikte, beraber yürümemiz gereken bir yol."

Türkiye ve AB arasında devam eden düzenli bir diyalog olduğuna işaret eden Stylianides, şu değerlendirmelerde bulundu:

Benim burada bulunmam ve sayın bakanlar ve diğer resmi makamlarla yaptığım görüşmeler de bu diyalogun somut göstergeleri. Sık sık dile getirdiğim üzere hepimiz aynı gemideyiz. Komşuluk bölgemizde hüküm süren ve daha önce benzeri yaşanmamış sınamalar karşısında iş birliği yapmamız, hem AB hem de Türk vatandaşlarının menfaatine. Başkanlar düzeyinde Brüksel'de yapılan toplantının ardından inanıyorum ki ileriye doğru bir adım atmak için bir fırsat yakaladık. AB ve Türkiye ortak bir kaderi paylaşıyor. Birlikte çalışmak dışında bir seçeneğimiz yok. "

AA