Adalet Bakanlığına atanan Gül görevini Bozdağ'dan devraldı

Bozdağ, 25 Aralık'ta Adalet Bakanı olduğunu ve o dönemin Türkiye için zor bir zaman süreci olduğunu anımsatarak, "Fetullahçı Terör Örgütü'nün yargı ve emniyet içerisindeki, ordu içerisindeki teröristlerin işbirliğiyle meşru iktidara karşı yargı kılıcını kullanarak yaptıkları darbe teşebbüsünün arkasından göreve gelmiştik." diye konuştu.

Göreve geldikleri dönemin bugünden çok farklı olduğuna işaret eden Bozdağ, "Bugün FETÖ terör örgütüne karşı herkes bir şeyler söylüyor ama o gün söylemek ayrı bir şeydi, o gün mücadele etmek ayrı bir şeydi. O süreçte Adalet Bakanı olarak, HSYK Başkanı olarak ve hükümet olarak gerçekten büyük bir mücadeleyi beraber yürüttük." dedi.

Yargıda Birlik Platformunu oluşturarak HSYK seçimlerinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün, yargının en üst idari kurulundan ayıklanması, yargının bağımsız ve tarafsız eller tarafından idare edilmesi hususunda önemli adımlar attıklarını anlatan Bozdağ, "Esasında FETÖ terör örgütünün bütün planlarını bozan şeylerin başında 12 Ekim 2014'te yapılan, o zamanki adıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimidir. Eğer bu üyelik seçiminde, Fetullahçı Terör Örgütü başarılı olmuş olsaydı, Türkiye başka zorluklarla karşı karşıya kalacaktı. Onların önünü kesen adımlardan bir tanesi, tarihi bir adım hiç şüphesiz ki budur. Hem Yargıda Birlik Platformu hem HSYK seçimleri." diye konuştu.

HSYK kanununda yapılan değişikliklere de değinen Bozdağ, "Çıkan kanunla hem HSYK'daki teftiş kurulu başkan ve üyeleri, genel sekreter ve yardımcıları, tetkik hakimleri, Adalet Akademisi başkan ve üyeleri, başkan ve başkan yardımcıları, tetkik hakimleri bütün bunların görevlerini sonlandıran, buralardaki Fetullahçı Terör Örgütünün hakimiyetini son veren kanunlar çıkarıldı ve buralarda önemli adımlar atıldı. Buraları, bu terör örgütünün kullandığı mekanlar olmaktan çıkaran gerçekten önemli değişiklikler yapıldı." dedi.

"Meydan okuyan bir yargı geldi"

Alınan kararlar ve çıkarılan düzenlemelerin FETÖ ile mücadele konusunda önemli adımlar olduğunu söyleyen Bozdağ, "Yargıtay ve Danıştay'da terör örgütünün etkinliğini ortadan kaldırmak maksadıyla önce üyeliklerin sayısı artırıldı. Daha sonra örgütün belirleyiciliğinin devam ettiğini fark ettik, tekrar bu sefer de süreli hale getirdik. 12 yıla indirdik süresiz görevi ve bütün üyelerin görevini yeniden atanma kuralı getirdik ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu FETÖ ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu değerlendirilenleri yeniden Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçmeyerek, onlarla ilgili de çok önemli tedbirler almış oldu ki, 15 Temmuz'a giderken darbecilerin ifadelerine de yansıdı, darbeyle ilgili kararlarda da attığımız bu adımların etkili olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"15 Temmuz Türk demokrasisi bakımından bir milattır ama yargı bakımından da bir milattır, çünkü bugüne kadar darbe zilini duyar duymaz esas duruşa geçen ve herkesten önce darbecilere biat eden Türk yargısı gitti, yerine darbe ile hukuk kılıcıyla mücadele eden Türk yargısı geldi, meydan okuyan bir yargı geldi. Başsavcılarımız, savcılarımız, hakimlerimiz HSYK başkanvekili, başkan ve üyelerimiz, bakanlık gerçekten o gece, Türkiye bakımından çok onurlu ve şerefli bir görevi ifa ettiğine yürekten inanıyorum. Daha darbenin başarılı veya başarısız olduğunun belli olmadığı, herkesin darbenin seyrine göre pozisyon almayı beklediği dönemde, yakalama, gözaltı, tutuklama kararı veren ve bu noktada tedbiri alan Türk yargısıdır."

Darbe girişiminin yapıldığı gece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yaklaşık 3 bin hakim ve savcıyı açığa aldığını, pek çok yargı mensubuyla ilgili de tahkikatın başlatıldığını anımsatan Bozdağ, "Bu, devletin Ankara'da duruma vaziyet ettiğini, işe hakim olduğunu gösteren, psikolojiyi de olumlu etkileyen gerçekten büyük kahramanlıklardır." dedi.

Görev süresi içerisinde bakanlıkta birlikte çalıştığı tüm bürokrat ve personel ile HSYK'daki çalışma arkadaşlarına teşekkürlerini ileten Bozdağ, Yargıtay, Danıştay Anayasa Mahkemesi Başkanı başta olmak üzere diğer yargıyla ilgili birimlerin tamamıyla olumlu ilişki içerisinde bulunduklarını dile getirdi.

"Gözüm arkada kalmadan gidiyorum"

Çalışma arkadaşlarına hakkını helal eden ve kendilerinden haklarını helal etmelerini isteyen Bozdağ, "Adalet Bakanlığının değerli personeliyle birlikte görev yapma şerefini nasip ettiği için de Rabbime şükrediyorum. Yaptıklarımızla umarım ki Rabbimizin rızasını kazanmış oluruz." dedi.

Adalet Bakanlığı görevini kendisinden iyi yapacağına inandığı Abdulhamit Gül'e teslim etmekten büyük onur duyduğunu ifade eden Bozdağ, "Ben inanıyorum ki Abdulhamit Bey, aldığı bu nöbeti, bu görevi benden daha iyi yapacak, daha ileri noktalara taşıyacak ve hem hükümetimizin hem milletimizin beklediği işleri yapacak, büyük başarılara imza atacaktır. Ben gözüm arkada kalmadan gidiyorum, çünkü yerime gelen arkadaşın benden daha iyi yapacağına inanarak görevi emanet ediyor ve buradan o duygularla ayrılacağım." dedi.

Bozdağ, Gül'e görevinde başarılar diledi.

"Reformlarımızı artıracağız"

Abdulhamit Gül ise kendisine görevi tevdi eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'a teşekkürlerini ileterek başladığı konuşmasında, Bozdağ'ın görevi süresince Türkiye demokrasisi ve hukuk tarihi açısından çok önemli hizmetlere imza attığını vurguladı.

Gül, 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk milleti adına yargı faaliyetinde bulunan tüm yargı mensuplarının bu darbeye karşı dik durduğunu ifade ederek, "Sokaklarda, meydanlarda milletimiz bayrağı için, vatanı için, milleti için, devleti için nasıl dik durduysa, Türk yargısı da o gece kahramanlığını göstermiştir. Bundan dolayı da gerçekten tüm yargı camiasına teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Bundan dolayı da Sayın Bakanımıza da ayrıca teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

FETÖ'nün darbe girişimini milletin ve Türk yargısının el birliğiyle püskürttüğünü anımsatan Gül, "Yargılamalar devam etmekte ve Türk yargısı hakkaniyet, hukuk, adalet çerçevesinde bu yargılamaları yapmaktadır. Ben bu yargılamaların da hızlı, tarafsız ve en adil bir şekilde sonuçlanarak milletimizin maşeri vicdanında bu yargılamanın da sonuçlanmasını ümit ediyorum. Bu konudaki çalışmaları da hep beraber yakinen takip edeceğiz." dedi.

Gül, 16 Nisan halk oylamasıyla birlikte Türk milletinin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişi onayladığını belirterek, "Bunun neticesinde de yine uyum yasalarıyla beraber Türkiye'nin demokrasisini, hukukunu, adaletini daha da güçlendirmek üzere bu sisteme geçiş aşamasındayız. Bu konuda da Sayın Bakanımızın liderliğinde çalışmalar yapıldı. Bunları hep beraber inşallah kamu oyuyla, aziz yüce Meclisimizle inşallah beraber hazırlıklarımızı hep birlikte yapıp yasalaştıracağız." ifadesini kullandı.

Bekir Bozdağ'ın tecrübelerinden istifade edeceğini ifade eden Gül, şunları kaydetti:

"Her zaman Türk yargısının daha güçlü bir hale gelmesi noktasında hukuk fakültelerinden başlayan eğitiminden tutun da yargılamalara ve hukuk felsefesi açısından neler yapılacaksa bu konuda her türlü adımı yapacağız. AK Parti adalet ve kalkınma üzerine reformlarını yapan bir iktidardır. 15 yılda yargı da başta olmak üzere çok önemli reformlar yapmış bir partidir ve bu konuda uluslararası hukuk ve toplum nezdinde de Türkiye hükümetlerinin, AK Parti hükümetlerinin adalet ve kalkınma noktasında ortaya koyduğu reformlara dünyada hiçbir hükümetin ulaşmasına imkan bulunmamaktadır ama biz kendimizle yarışan bir hükümet, bir parti, bir anlayış siyasi yolculuk hareketi olarak bunu kendimizle yarışarak yeterli görmüyoruz daha da bunları inşallah artıracağız, reformlarımızı artıracağız."

Tüm katılımcılara da teşekkürlerini ileten Gül, Bozdağ'a yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini iletti.

Devir teslim törenine, AK Parti genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve çok sayıda bakanlık personeli de katıldı.

AA