Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Hakan Ateş, 8. İstanbul Finans Zirvesi (IFS 2017) kapsamında düzenlenen bankacılar oturumunda bir konuşma yaptı.

Ateş, son dönemde popülaritesi giderek artan dijital para birimleri ile ilgili olarak dikkat çekici bir açıklamada bulunarak, şunları söyledi:

“Bir kehanette bulunayım; bundan sonraki ilk büyük kriz ve batış dijital coin’ler ve bu tür yeni tür teknolojilerden çıkacak. Bu konu, tehdidiyle beraber geliyor”

BANKALAR BİR ARAYA GELMELİ

Şu anda Türk bankacılığında gelir-gider rasyosunun 40’larda olduğunu aktaran Ateş, şunları kaydetti:

“Her banka 1 lira kazanmak için 40 kuruş masraf ediyor. Bu Avrupa’da 70’lerdedir. 2-3 sene sonra artık 40’larda kalanlar hayatta kalamayacak. Hayatta yeni teknolojik olgular var. Paradigma değişti. Bir işlemi, şubeye gelip yaptığınızda 4 liraya, mobil bankacılıktan yaptığınızda ise 9 kuruşa mal oluyor. Mobil bankacılığa yatırım yapan, doğal olarak masrafı azalacağı ve buna göre de gelir-gider rasyosu düşeceği için kazanan olacak. Bunu yapamayan kaybeden olacak.”

Ateş, Türk bankacılık sektörünün teknoloji, insan kalitesi ve ürünler açısından dünyanın en iyilerinden olduğunu dile getirdi. Türkiye’deki bankaların hepsinin ayrı ATM’si, POS’u, kredi kartı, para taşıma zırhlıları ve güvenliği olduğuna işaret eden Ateş, “Halbuki bunlar operatif işler. Bunların operasyonunu bir yerde toplasak fena mı olur? Şu anda herkes kendi mecrasında kendi işini yapıyor. Nedense bir araya gelip bir iş beceremiyoruz. Bunları bir bütün olarak kullanmak gelir-gider rasyosunu düşürecek ve biz bu treni kaçırmayacağız.” diye konuştu.

KGF'NİN BAŞARISINI ALKIŞLIYORUM

Türkiye’nin geçen yıl 15 Temmuz darbe girişiminin getirdiği ağır dönemi inanılmaz bir çeviklikle atlattığını belirten Ateş, şunları kaydetti:

“500 bin KOBİ’ye inanılmaz bir süratle ve bütçeden 5 kuruş para harcamadan hayata geçirilen KGF mekanizması ve diğer mali tedbirlerle bu krizin atlatılması için çok iyi bir ön alındı. Bunu yapmayan İtalya ve Yunanistan daha yenilerde bütçesinden batan bankalarına milyarlarca avro ödemek durumunda kaldı. Biz bunu KGF ile atlattık. ‘Bu sürdürülebilir mi, geri ödenir mi?’ diye eleştiriler var. Tabi ki ödenecek. Siz bir de bu yapılmasaydı ne olacağını düşünün. Diğer taraftan terör olayları, jeopolitik krizleri alt alta dizin, Türkiye’nin bu badireleri nasıl atlattığına şaşırıyorum. Bir bankacı olarak KGF’nin başarısını takdir ediyorum ve alkışlıyorum.”