Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany, enerji, sağlık ve eğitim sektörlerine ciddi anlamda katkı sağlayacaklarını düşündüklerini belirterek, "Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağlık, enerji ve eğitim gibi farklı sektörlerde aktif olarak kullanılması ülkemize büyük bir verimlilik sağlayacak. Biz Türk Telekom olarak, Türkiye'ye yatırım vizyonumuz çerçevesinde, yerli ve milli teknolojileri dünyaya ihraç etmeyi sürdüreceğiz." dedi.

Paul Doany, İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen GSMA Mobil Dünya Kongresi kapsamında gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.

Türk Telekom olarak, geçen yılı yüzde 12,6'lık gelir büyümesi, yüzde 18,0'lik faiz, amortisman ve vergi öncesi kar (FAVÖK) artışı ve 2,8 milyonluk abone kazancıyla tamamladıklarını anımsatan Doany, sonuçlardan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Doany, beş yıllık stratejik planının ilk sonuçlarının ilham verici olduğunu vurgulayarak, "2017'de elde ettiğimiz başarılı sonuçlardan aldığımız güçle, 2018 için gelirlerde yaklaşık yüzde 11'lik artış, FAVÖK'te 7-7,2 milyar lira ve yatırım harcamalarında yaklaşık 3,5 milyar liralık sağlam hedefler belirledik." diye konuştu.

Geçen yıl Türkiye'nin geleceğine, şirketin konumuna ve büyüme potansiyeline olan inançlarını, beş yıllık stratejik plan hazırlayarak gösterdiklerini anlatan Doany, internet, mobil ve ödemeli TV gibi ana segmentlerdeki varlıklarını kullanarak ana pazarda karlı bir şekilde büyüyeceklerini, hem mobil hem de TV pazarındaki paylarını artırmayı hedeflediklerini ifade etti.

Doany, küçük şirketlerin yenilikçi fikirleri ve çevikliklerinden faydalanmanın önemine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu kapsamda Türkiye'de telekomünikasyon sektöründe Kurumsal Risk Sermayesi şirketi olan TT Ventures'i kurduk. TT Ventures, ilk etapta sağlık, enerji ve eğitim alanlarında yatırım imkanlarını kolluyor. Sağlık alanında da geçtiğimiz günlerde ilk adımı atarak Türkiye'de online sağlık hizmetleri alanındaki ilk girişimlerden biri olan Doctor Turkey şirketine yatırım yapıyoruz. Sağlık profesyonellerine 7 gün 24 saat anlık erişim platformu olarak kurulan Doctor Turkey, hastalara hastaneye gitmeden ilk adım sağlık danışmanlık hizmeti sunuyor.

Hastalar randevu aldıkları doktorlarla internet üzerinden görüntülü arama yöntemiyle yüz yüze görüşebiliyor. Eğer gerek görülürse hastaneye yönlendiriliyor. Bu hastalar kadar, hastanelere de avantaj sağlayan güzel bir iş. Eğer yaygınlaşırsa Türkiye’de hastanelerin yükünü hafifletip, sağlık bütçesinde de önemli avantajlar elde edilmesini sağlayabilir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sağlık, enerji ve eğitim gibi farklı sektörlerde aktif olarak kullanılması ülkemize büyük bir verimlilik sağlayacak. Biz Türk Telekom olarak, ülkemizin ve vatandaşımızın faydasına olacak her türlü kolaylığı yaratmaya büyük önem veriyoruz."

Paul Doany, Türk Telekom'un, yerli ve milli teknolojiler üretmek, Türkiye'nin dijital geleceğini inşa etmek ve dünyaya Türk mühendisliğini ihraç etmek için çalışmalarına durmadan devam ettiğini söyledi.

GSMA Mobil Dünya Kongresi'nde, araştırma geliştirme alanındaki iştirakleri Argela'nın başarılarıyla gurur duyduklarını dile getiren Doany, "Argela, ProgRAN ürününü 2017'de dünyanın önde gelen telekom operatörlerinden Telefonica, Verizon ve Orange'a başarıyla entegre ederek Türk mühendisliğini somut olarak dünyanın hizmetine sunmuş oldu ve Mobile World Congress'te de tüm dünyaya başarıyla tanıtımını gerçekleştirdi. Türk Telekom olarak, Türkiye'ye yatırım vizyonumuz çerçevesinde, yerli ve milli teknolojileri dünyaya ihraç etmeyi sürdüreceğiz." değerlendirmelerini yaptı.

"Turkcell'i telefon operatörü olarak görmüyorum"

Türk Telekom CEO'su Paul Doany, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Teknolojik gelişmelerin, iletişim alanında büyük veri ihtiyacı doğurduğunu belirten Doany, geleceğin veride olduğunu, işletmelerin daha fazla veriye gerek duyacağını söyledi.

Doany, bu kapsamda en önemli odaklarından birinin genişbant olacağını vurgulayarak, "Stratejimizi işletmelere yönelik planladık. Bunu etkili bir şekilde yapabilmek için de belirli hedeflere odaklanıyoruz. Enerji, sağlık ve eğitim sektörlerine, ciddi anlamda katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Bunun dışında akıllı şehirlere odaklanarak, bu alanda ulaştırma yönetimi üzerine çalışıyoruz. Maliyeti düşük ama değeri çok yüksek. " diye konuştu.

Bireysel alanda ise kablosuz evlerin bağlanması konusunda çalıştıklarını anlatan Doany, şunları kaydetti:

"Bizler için bağlı evler çok önemli. Bunu genişbant üzerinden yapmaya çalışıyoruz. Bu evlerin veri hizmetini ise kablosuz teknoloji üzerinden sağlıyoruz. Bunu da olabilecek en düşük maliyetle yapıyoruz. Bir de akıllı uygulamalarımız var. Bunların yanı sıra TAMBU bizim için çok önemli, 5 milyon indirilme sayısına ulaştı. Operatörler telefonlardaki uygulamalarla bağlantılarını kaybetti. Biz bağlantı için klavyemizi kullanıyoruz. Klavyenin spor olarak gördüğünüz kısmına, belirli hizmetleri yerleştiriyoruz. Bütün bunlar maliyeti düşük fakat değeri yüksek hizmetlerimiz. Çok yakında duyuracağımız iki hizmetimiz daha olacak. Odaklandığımız nokta eğlence ve iletişim dahil olmak üzere görevlerini ve ihtiyaçlarını karşılamak. Stratejimiz bu yönde olacak. Bahsettiğimiz bu şeylerle bu şirketlerin geleceğine yatırım yapacağız."

Doany, TAMBU'yu diğer operatörlere sunmayı düşündüklerini aktararak, "İki operatörle şu anda temas halindeyiz. İkisi de ilgileniyor." bilgisini verdi.

"Rakibiniz hizmetlerini yurt dışına açtı. Böyle bir planınız var mı?" sorusu karşısında ise Doany, "Bahsettiğiniz Turkcell ise ben onları telefon operatörü olarak görmüyorum. Onlar dijital operatör olmayı tercih ediyor ve onlara bol şans diliyorum." değerlendirmesini yaptı.

"Türkiye'de start-up ile değil yerleşik olanla başlamak istiyoruz"

Paul Doany, 5G için ortak altyapı çalışmasının olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Bize 10 yıllık taahhüt verilirse uygun şartlarla operatörlerle çalışmayı düşünüyoruz. Aslında bir üniversiteyle çalışmamız söz konusu olabilir. 2015'te bir araya geldik fakat bir sonuç alamadık. 2-3 yıldır bu konuyu konuşuyorlar, 25 yıl daha konuşmaya devam ederler. Biz küçük operatörlerin ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Bizim hedefimiz ortak altyapı değil, mükerrer altyapı çalışmalarını minimuma indirmektir. Turkcell buna şu anda ihtiyaç duymuyor, iki yıl sonra ihtiyaç duyacak. Biz ilerisini düşünerek çözümler buluyoruz ve bütün diğer ülkelerin neler yaptıklarını takip ediyoruz. Almanya'daki kablolu TV için Vodafone ve Deutche Telecom'un birbirlerine nasıl saldırdığını takip etmişsinizdir. Türkiye'de, Türkiye'nin koşullarına uygun bir çözüm bulacağız. Yani sabit hatta imtiyaz var." değerlendirmelerini yaptı.

Dikeye odaklanarak, Nesnelerin İnterneti (IoT) çözümü ya da bir platform geliştirmeyi amaçladıklarını anlatan Doany, elektrik sektöründe şirketlere yöneldiklerini, onların kendileri için bir gelecek yaratmalarını istediklerini, bunu da olası en düşük maliyetle yapmaları için destek olmaya çalıştıklarını kaydetti.

Doany, elektrikli araçların şarj edilmesinin, gelecekte önemli büyüme alanlarından biri olacağına işaret ederek, şunları söyledi:

"Bu konu Türkiye için de çok önemli, çünkü Türkiye petrol ve doğalgazı yüksek fiyatlarla ithal ediyor. Örneğin son zamanlarda Enerji Bakanımız hem bireysel alanda, yani perakende olarak müşteri bazında 5 gigavat, şebekeye bağlı olarak 5 gigavat daha güneş enerjisiyle üretim yapılabileceğini söyledi. Biz bu sektöre odaklandığımız zaman aslında iş planları 15 yıl ötesine gidiyor. Aslında zor da bir çalışma. Dijital bir hizmetten bahsettiğiniz zaman bir yıl, belki iki yılı bile düşünemezsiniz. Biz bir işin dikeyinden bahsediyoruz. Bunun içinde dağıtım, üretim, enerji tasarrufu, enerji yönetimi var. Bir de büyüme konusu var. İnsanların enerji ihtiyacı artacak ve bunun yenilenebilir kaynaklardan gelmesi istenecek. Sağlık sektörüne gidelim yine aynı şey… Mesela hastanelerin aynı sayıda kaynakla daha fazla vakayı ele alabiliyor olması lazım. Amerika kendi sağlık sorununu çözemedi, ne yaptı? Yeni bir şirket kuruldu. Amazon, Warren Buffet ve JP Morgan bir start-up olarak başladı ama biz Türkiye'de start-up ile değil yerleşik olanla başlamak istiyoruz."

"Artık büyüme değil, dönüştürme zamanı"

Doany, Telekom operatörlerinin bulunduğu ülkeye hizmet edecek şekilde çalışması gerektiğini vurgulayarak, bu şekilde hem ülkeye değer katacaklarını, hem de kendilerinin değer kazanacağını söyledi.

Telekom hizmeti vermenin ötesinde olmak gerektiğini belirten Doany, "Bunu yapabilmek için de Telekom operatörlerinin yatırım yapması gerekiyor. Yapması gereken de yapacağı şey de bu. Yani gerekli riskleri alacağız ve atılması gereken adımları atacağız. Çoğu Telekom operatörünün de böyle düşünmediğini söyleyebilirim. Çünkü kendilerini sürekli OTT’lerle mukayese etmekle meşguller. Bunu yapmak için çok geç çünkü o alanın tek bir kazananı var." dedi.

Doany, sağlıklı yatırım yapmak istenildiğinde, hizmet sunulacak alanların sınırı olmadığını kaydederek, şunları ifade etti:

"Birinin 10 yıl önce yaptığı şeyi kopyalamak yerine yeni bir şey yapmak çok daha iyi diye düşünüyorum. Türk Telekom, katma değerli hizmetlerine devam edecek. Artırılmış gerçeklik gibi çok sayıda çalışma yapılıyor. Bu alanda bir projemiz var. Bunu lokalleştirmeyi düşünüyoruz. Bizim için sağlık ve eğitim gibi dikey alanlar çok önemli. Türkiye'de insanlar yerel içeriği seviyor. Bunu olabildiğince geliştireceğiz. Bu nedenle aslında planımıza uyduyu da etkiliyoruz. Mesela 100 megabit saniyelik hızı da düşünüyoruz. Eğlenceyi, odaklanacağımız dikey alanlardan biri olarak konumlandırmak istemiyorum çünkü zaten bu alanda birçok oyuncu var. Bu kalabalık piyasaya, sadece sağlayıcı olarak katılmak istiyoruz."

Doany, eğitim ve sağlığın yanı sıra dikey alanlara e-ticareti de eklemeyi tercih edebileceğini dile getirdi.

5G kullanım senaryoları konusunda tedarikçilerin yaklaşımının önemli olduğuna işaret eden Doany, "Biz farklı düşünüyoruz. Bu şirketin müşterilerine de yatırım yapması gerekiyor. Mesela elektrik şirketleri ile iş birliğimiz doğrultusunda onların geleceğine yatırım yapmaya çalışıyoruz. Sektör zaten büyüyor, onları da büyümeye katıyoruz. Artık büyüme değil, dönüştürme zamanı. Enerjiyi dönüştürebilirseniz, ama sağlığı dönüştüremezsiniz. Eğitime yatırım da aynı şekilde. Bu çok fazla bant genişliği gerektiren bir şey de değil. Yalnızca doğru şeyi yapmak gerek." dedi.

"Yapay zekayı e-ticaret için kullanacağız"

Paul Doany, "TAMBU'daki verilerin işlenmesi açısından yapay zeka yatırımlarınız olacak mı? sorusunu şöyle yanıtladı:

"TAMBU'nun verimli olabilmesi için ona bir takım semantik arama yetenekleri eklememiz gerekiyor. Düşük maliyetli bir şey. Yapay zeka da kullanıcıyı rahatlatan bir uygulama. Şu anda fark ettiyseniz müşterinin mobil numarasını almıyoruz. İlk başta düşünmüştük fakat daha sonra vazgeçtik çünkü biz müşteriyle ilgili veri toplamak istemiyoruz. Müşterimizin mahremiyetine saygı duyuyoruz. Sadece müşteri sayısının artmasını istiyoruz. Yatırımlarımız daha çok ürünün kalitesine ve kullanım kolaylığına gidiyor.

Mesela fikirlerimizden birisi de bu TV spor olarak gördüğünüz kısımda. Buraya arama sonuçlarını koymayı test ediyoruz. Yapması zor değil. Yapay zekayı özellikle e-ticaret için kullanacağız. Klavyede kalarak çalışma yapılıyor. Bu klavye aslında çok güçlü bir platform. İlk adımda bu değer katacak uygulamaları geri planda tutuyoruz, büyümesini istiyoruz. Veri güvenli çok önemli. Facebook'un yaşadığı sıkıntıları gördünüz. E-ticaret çok fırsat sunuyor. Herhangi bir depolama olmuyor. Resmini çekiyorsunuz ve neyi nerede bulacağınıza yönelik ekranlar çıkıyor. Yerel aramadan ziyade daha çok işlemleri ilgilendirecek. Var olan bir şeyi tekrar yapmaya gerek yok."

"Hükümet ile Afrin operasyonundaki iletişim anlamında bir talep geldi mi veya sizin bir katkı sunduğunuz oldu mu?"sorusu karşısında da Doany, "Diğer operatörler gibi devletimize, hükümetimize katkı sunmaya çalışıyoruz." dedi.

AA