Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katıldığı "Suriye" konulu Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sona erdi. 

Zirvenin ardından üç lider açıklamalarda bulunuyor.

Liderlerin açıklamalarından satırbaşları:

Recep Tayyip Erdoğan: Bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik. Gerginliği azaltma bölgelerinde sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. İdlib'deki 8. gözlem noktamızla kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum. Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanabilmesi, tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Çevre ülkelere ve tüm bölgeye tehdit oluşturan terör örgütlerinin dışlanması çok ama çok önemlidir. Türkiye, DEAŞ'a karşı en etkin mücadeleyi veren ülkedir. Zeytin Dalı Harekatı ile de aynı mücadeleyi bir başka terör örgütü olan PYD/YPG'ye karşı veriyoruz. Teröristlerden temizlediğimiz bölgeleri temizlemekle kalmıoyruz, altyapı ve üstyapısı ile yaşanabilir hale getiriyoruz.

Ülkemizde 3.5 milyon Suriyeliyi konuk ediyoruz. Cerablus ve El Bab bölgesine şu ana kadar 160 bin Suriyeli kardeşimiz geri döndü. Afrin'e de yüzbinlerce Suriyeli kardeşlerimizin döneceğini düşünüyoruz. Tel Rıfat için ise İran ve Rusya ile beraber hareket etmeye hazırız. Münbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri temizlemeden durmayacağımızı bir kez daha söylemek istiyoruz.

Dikkat edilirse DEAŞ ve YPG, çatışır gibi görünse de birbirlerine alan açmaktadır. Suriye'de belli bölgelere önce DEAŞ sokulmakta sonra onunla savaşıyor görüntüsünde YPG sokulmakta ve terör döngüsü tamamlanmaktadır. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz. Suriye'de yaşananların anlamı ve önemli bizim için ayrı bir yere sahiptir.

Suriye'deki tüm operasyonlarımızda sivil kayıpların önüne geçtik. Bizim operasyon bölgelerimizle, diğer şehirlerin fotoğrafları yan yana konulursa ne demek istediğimiz anlaşılacaktır. Buna karşılık terör örgütünün etkin olduğu bölgelerde sürekli bir gerilim olduğu görülüyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünün temin edilmesi ve ülkenin geleceğinin inşası için hemfikiriz.

Önümüzde zor ama başarı ışığı kuvvetlenen bir yol. Ne Suriye, ne de bölgemizin geleceğinin 3-5 terör örgütü tarafından karartılmasına izin vermeyeceğiz. Mutabık kaldığımız hedeflere kararlılıkla yürüyeceğiz. Uluslararası toplumu, sorunun adil çözümüne destek olmaya çağırıyoruz. Yaptığımız istişare ve aldığımız kararların Suriye için hayırlı olmasını diliyorum.

Hasan Ruhani: Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın. Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı. 

Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu. Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım. 

Terörizmle mücadele devam etmeli, örgütlerin kalıntıları Suriye'den çıkartılmalıdır. Hiçbir ülke Suriye'nin geleceği için karar verme hakkına sahip değil. Suriye'nin geleceği sadece Suriye halkını ilgilendirir. Bizler Astana sürecinin garantörü üç ülke olarak bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki en büyük bayram günü, Suriye'deki savaşın bittiği gün olacaktır. Buradaki teröristlerin yenildiği an olacaktır. Suriye halkı da böyle bir ortamda özgür seçimlerle tercihini yapacaktır.

Umut ediyorum ki, Suriye halkına yardım için gösterdiğimiz çalışmaların bir neticeye varana kadar devam edecektir.

Vladimir Putin: Bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir hava içerisinde gerçekleşti. Biz de Suriye'deki durumun temel yanlarını ele aldık. Kalıcı çözüm için adımlar üzerine konuştuk. Önemli mutabakatlar sağladık. Bunlar ortak bildirimizde yer aldı. Rusya, İran, Türkiye Suriye Arap Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğinden yanadır.

Bazıları bu ülkede etnik ve mezhepsel çatışmaları körüklemeye çalışıyor. Biz üçlü işbirliğimiz arttırmaya devam etme karar verdik. Rusya, Türkiye ve İran'ın işbirliği sayesinde şiddet önemli bir ölçüde azaltıldı. İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar. Sosyal ve ekonomik tesislerin yeninde yapılanması söz konusu. Suriye meselesinin siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız. 

Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin sonuçları da çok önemlidir. Ordaki mutabakatların alternatifi yoktur. Cenevre'de BM nezdinde bir anayasa komitesi kuruluyor. Bu komitenin faaliyetleri çerçevesinde Suriyeliler ülkelerinin geleceğini kendileri belirleyecekler. İnsani yardım konusunun siyasallaştırılmaması gerekiyor. Doğu Guta'da yüzbinlerce insanın kurtarılması için benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdik. Çatışma bölgelerine durmadan insani yardım gönderiliyor. Bunlar Rus vatandaşlarının bağışları sayesinde yapılıyor. 

Türkiye, İran ve Rusya insani yardımlar konusunda çalışmalarını hızlandıracaklar. Suriye'nin sosyal ve ekonomik altyapısını da kalkındırıyoruz. Bir zamanlar teröristlerin kol gezdiği bölgelerde kalkındırma çalışmaları yapılıyor. Militanlar bazı kimyasal gazlar kullanarak provokasyonlara başvuruyorlar. Bunlara yönelik elimizde net kanıtlar var. Bu zirvede terörle ilgili bilgi alışverişini arttırmaya karar verdi.

Bu ziyaret çok başarılı geçti ve ben Türk dostlarıma ve sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum.

Erdoğan: Dün Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin temel atma törenini burdan yapmıştık. Bu santral inşallah 2023'e kadar yetişecek. Burada çalışmalar başladı. Orada çalışacak mühendis kadroların Rusya'da eğitimleri yapılıyor. Bugün de üçlü zirvenin çalışmalarını yaptık. Bu üçlü zirvede tüm gayretimiz, barışın egemen olduğu Suriye'yi yeniden inşa ve ihya edebilmektir. Biz bu bölgeye 31 milyar dolar yatırım yaptık. Kuzey Suriye'de olan vatandaşlarımız, Cerablus, Rai, Bab'a dönen 160 bin kişinin de bakımları tarafımızdan yürütülmektedir. Butün bunlara karşılık, AB'nin bize verdiği söz 3 milyar avro sözü vardır. Fakat bunların tamamı elimize ulaşmamıştır. Biz gelse de gelmese de bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Afrin konusunda dayanışmamızı çok önemsiyorum. 

İlk zirveyi Soçi'de yaptık, ikinciyi burada yaptık, üçüncüyü de inşallah Tahran'da yapacağız.

SORU - CEVAP

Putin:  Siyasi çözümün yanı sıra ekonomik kalkınma en önemli sorun. Dışarıdan yatırım olmadan bunu yapamıyoruz. Bunun için tüm ülkeleri çağırıyoruz. İlk olarak insani yardım için adım atsınlar. Ama Rusya, İran ve Türkiye dışında kimse adım atmıyor. Ama mutlaka Suriye'nin alt ve üstyapısının yenilenmesi için tüm ülkeler rol almalıdır.

(Skripal olayında İngiltere'nin tutumu) Biz hiçbir şey beklemiyoruz. Sağduyu bekliyoruz. Skripal olayına ilişkin değil ama bu İngiltere ile ilişkilerle olan bir konu. İlişkilerimiz uluslararası hukuk zeminine oturmalı.

Ruhani: Bizim bugüne kadar gördüklerimiz ABD'liler ve İsraillilerin pek de başarılı olmadıklarıdır. Şam hükümetini yıkmak ve teröristleri hakim etmek istiyorlardı. Ve kendi menfaatlerini gözetiyorlardı. Suriye halkına büyük problemler yaratsalar da başarılı olamadılar. İran hükümeti, her zaman terörizmle mücadeleye vurgu yapmıştır. Bölgenin haritası hiçbir şekilde değişmemeli. Halkların düşünce ve istekleri kendi ülkelerinin gelecekleri için yol göstermelidir. Çabamız bölgemizin düşmanlarının amaçlarında başarılı olmamalarına yöneliktir. Barış ve güvenliği destekleyen bütün ülkelerin hedeflerine ulaşmasını diliyoruz. 

Erdoğan: Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Toprak ameliyatların sıcak bakmıyoruz. Terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasını kabul etmeye hiç niyetimiz yok. Bizim konumumuzda hiçbir ülke yok. Tüm tacizler ülkemize yapılmıştır. Bunda durmak bilmemişlerdir. Yüzü aşkın vatandaşımız roket saldırılarıyla şehit olmuştur. Bu teröristlere karşı önce Cerablus sonra Zeytin Dalı Harekatı'yla bölgeyi temizlemek zorunda kaldık. Oradaki altyapı çalışmalarını yine bizler yürütüyoruz. 

Bu bir inşa ve ihya hareketidir. Bunu yaparken, Astana sürecinin garantörü olarak Soçi'de başlayan süreci devam ettireceğiz. Biz Astana'yı Cenevre'nin alternatifi olarak görmedik. Bizim için aslolan netice almaktır. Çünkü netice alma mecburiyetimiz var. En sonra Doğu Guta'da olanları gördük. O yavruların nasıl öldürüldüğünü gördük. Ben kucağıma 6 aylık yavruyu aldığım zaman yüreğim parçalanıyor. Biz babayız. 

Ruhani: (ABD'nin Suriye'den çekilmesi) ABD'liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut ABD hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz. Onlar kendilerinden belli bir görüntü gösterdiler. Önce Suriye'de kalıcı değiliz dediler. Sonra anlaşıldı ki, para peşindeler. Arap ülkelerine diyorlar ki, para verin kalalım diyorlar. Görünen o ki parayı alacaklar ve Suriye'den çıkmayacaklar.

Putin: Türkiye, mülteci bakımından büyük bir yük aldı. Ama hakikaten çok eşsiz bir durum, diğer ülkeler Filistin'den yük aldı, Rusya olarak biz Ukrayna'dan gelen yükü üzerimize aldık. Mülteci göçmenler olmasın diye sorunları çözmemiz lazım. Erdoğan'ın yeni bir teklifte bulundu. Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani'de destekliyor.

Erdoğan: Tel Abyad'da bir sahra hastanesi kurmak istiyoruz. Bir de büyük fırın kurarak, oranın ekmek ihtiyacını karşılayarak oradaki mültecilere bu imkanı sağlamak istiyoruz. Putin ve Ruhani'ye şöyle bir teklifim var, güvenli bölgede konut inşası temin edelim. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanlar artık bu yaşam koşullarından kurtulsun. 500'er metrekarelik bir arsaya yerel mimariyle yapılacak konutlar kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adımla onları normal yaşantısına kavuşturalım. Bu konuda bazı ülkelerin bazı tahahhütleri var. Böyle bir adım atarsak faydalı olacağını düşünüyoruz.

(Yeni operasyonlar olacak mı) Terör her zaman var olduğu yer ezilmelidir. Yok olduğu anda huzura erersiniz. Terörün olduğu bir yerde de, devlete düşen görev tüm güvenlik güçleriyle mücadeleyi sürdürmektir. Türkiye'nin hem dışarda hem içerde bir terörle mücadele sorunu vardı. Bu sorun bitene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

PUTIN İLE RUHANİ 1 SAAT GÖRÜŞTÜ

Üçlü görüşme öncesinde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin görüştü. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşme 1 saat 10 dakika sürdü.

Söz konusu zirveye Türkiye heyetinden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Nurettin Canikli, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da katılıyor.

Zirve sonunda yayımlanması planlanan ortak deklarasyonda Suriye'de mevcut ateşkesin devamı, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Suriye içindeki ateşkes ihlallerinin durdurulması gibi daha önceki deklarasyonlarda hemfikir olunan konuların vurgulanması bekleniyor.

İLK ZİRVE SOÇİ'DE YAPILMIŞTI 

Türkiye ve Rusya öncülüğünde Aralık 2016'da yürürlüğe giren ateşkes, Esed rejiminin ihlallerine rağmen bir yıl aradan sonra İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni müzakerelerin önünü açacak Astana sürecini başlatmıştı.

Cenevre görüşmelerinde bir sonuç elde edilememesi üzerine, ​"Suriye" konulu üçlü zirvenin ilki 22 Kasım 2017'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla Soçi'de yapılmıştı.

Haberturk.com