Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, "Hem beklentilerin üzerinde gelen son veriler hem de enerji maliyetinde devam eden artış nedeniyle, yıl sonuna ait cari açık tahminimizi 48 milyar dolardan 53,5 milyar dolara çıkarıyoruz." dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Mart 2018 dönemine ilişkin ödemeler dengesi verilerine göre, Türkiye'nin cari işlemler hesabı, martta 4 milyar 812 milyon dolar açık verirken, 12 aylık cari işlemler açığı 55 milyar 380 milyon dolara çıktı.

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan, Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, mart ayında cari açığın, piyasa beklentisinin üzerinde 4,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini, yıllık açığı da 55,4 milyar dolar düzeyinde olduğunu kaydetti.

Tokalı, hem beklentilerin üzerinde gelen son veriler hem de enerji maliyetinde devam eden artış nedeniyle, yıl sonuna ait cari açık tahminlerinin 48 milyar dolardan 53,5 milyar dolara çıkartıklarını belirterek, "2016 yılında yüzde 3,8 seviyesine düşen ancak geçen yıl yüzde 5,5'e yükselen cari açık oranının bu yıl da yükseliş trendini koruyacağını ve yüzde 6 seviyesine ulaşacağını düşünüyoruz." dedi.

Beklentilerin üzerinde gelen mart cari açık verisinde, bavul ticareti ve navlun rakamlarındaki zayıflığın yanı sıra, doğrudan yatırımlara yönelik kar transferleri ve portföy yatırımlarına ait giderlerdeki yükselişin etkili olduğunu bildiren Tokalı, şunları kaydetti:

"Finansman tarafında ise, doğrudan yatırımların katkısında gözlenen artış ve bankaların yurt dışı muhabirlerindeki Döviz mevduatlarının düşüş yönünde kalmasının yarattığı iyimserliğe karşın portföy yatırımlarında net çıkışlar olduğunu, bankaların uzun vadeli net borçlanmasının ‘eksi’ye döndüğünü, yatırımları gösteren reel sektörün uzun vadeli borçlanmasının zayıf kaldığını izliyoruz. Bu çerçevede de, 2,9 milyar dolarlık net hata ve noksan kaleminin katkısına rağmen, resmi rezervler mart ayında 4,8 milyar dolarlık düşüşe işaret ediyor. Ancak, TCMB verilerinden nisan ayında rezervlerde kısmi bir toparlanma olduğunu da görüyoruz.
Hem cari dengedeki bozulmanın devam etmesi hem de dışarıda küresel normalleşme baskısı karşısında, kur istikrarının sağlanması için para ve maliye politikası önlemlerine yönelik beklentilerin devam edeceğini düşünüyoruz."

-"Altın ve enerji ithalatı artmaya devam ediyor"

GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan, açıklanan verilerin piyasa beklentisi üzerinde olduğunu, mart ayı ihracat ve ithalat rakamlarına bakıldığında ise verinin çok da şaşırtıcı olmadığını kaydetti.

Erkan, cari işlemler açığında, geçen yılın aynı dönemine göre olan artışta dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 1,69 milyar dolar artarak 4,61 milyar dolar seviyesine yükselmesinin ve birincil gelir dengesi açığının 240 milyon dolar artarak 1,31 milyar dolar seviyesine çıkmasının etkili olduğunu ifade etti.

Finansman tarafında zayıflığın göze çarptığına dikkati çeken Erkan şöyle devam etti:

"Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan girişler azaldı, portföy yatırımları tarafında ise net çıkış olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum biraz da mart ayında dolar kurunun yükselmesinden belli olan bir durum. Diğer yatırımlar tarafında da net azalma mevcut. Resmi rezerv azalması mart ayında 4,84 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, ki bu çok fazla olmakla beraber aynı zamanda da mart ayında döviz piyasalarında olan durumu da yansıtıyor. Net hata noksanda da 2,02 miyar dolar giriş var."

Erkan, cari açık ve dış ticaret açığı trendinin olumsuz olduğunu, altın ve enerji ithalatının da artmaya devam ettiğini belirterek, gelecek aylarda döviz kurlarındaki artışın ihracatı tetikleyebileceğini kaydetti.

Kurlar yukarı gitmeye devam ettiği sürece ithalat fiyatlarındaki artış ile petrol fiyatlarındaki artış eğiliminin devam ediyor olmasının ithalatın muhtemelen daha yüksek oranlarda artmasına sebebiyet vereceğini bildiren Erkan, "Yurt dışında artan faiz hadleri ile beraber içeride de borçlanma maliyetlerinde oluşan yukarı yönlü baskı cari açığın finansmanı açısından sorun yaratmaya devam etmektedir. Portföy yatırımlarında yavaşlama ve eurobond ihraçlarında geçen yılki ivmenin yakalanamaması durumu cari açığın finansmanı açısından olumsuzluklar olabilir. Cari açık finansmanının bozulması, dış finansman ihtiyacının yarattığı kırılganlığın artması şeklinde ekonomimize yansıyabilir. Bu yıl da mevcut cari açık trendi ve ithalat artış momentumu çerçevesinde yıllık cari açığın 50 milyar dolar civarlarında gerçekleşmesini bekliyoruz."

- "Cari açığın GSYH'ya oranı artıyor"

İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya, cari açığın mart ayında 4,8 milyar dolar açıklandığını anımsatarak, "Piyasa beklentisi 4,2 milyar dolar seviyesiydi. Bu açıdan bakıldığında piyasa beklentisinden sapma oluşmuş durumda. Şubat ayına ilişkin cari açık 4,2 milyar dolardan 4,5 milyar dolar seviyesine yukarı yönde revize edildi." dedi.

Yıllık bazda cari açığın 55,4 milyar dolar olduğunu belirten Yalçınkaya, geçen senenin mart ayına kıyasla 21,9 milyar dolar ya da yüzde 65 düzeyinde bir artış olduğunu kaydetti.

Yalçınkaya, cari açığın GSYH'ya oranın yüzde 6,5 seviyesinde olduğunu ifade ederek, "Bu oran giderek yükseliyor. Bu açıdan şimdilik kontrol dışında görünmese de ilerleyen süreçte yükselmeye devam etmesi stresi artırabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Mart ayı cari işlemler dengesinin finansman tarafında doğrudan yatırımlarda artış, buna karşın portföy yatırımlarında önemli çıkışlar olduğunu bildiren Yalçınkaya, şu görüşleri paylaştı:

"Mart ayı doğrudan yatırımlarında 1 milyar dolar civarında girişler var. Bu yılın şu ana kadar en yüksek doğrudan yatırımı denilebilir. Bu açıdan bakıldığında olumlu. Ancak, portföy çıkışlarında aylık olarak 2,4 milyar dolar çıkış olmuş. Bu açıdan bakıldığında ise finansman hesabındaki denge bozulmakta ve finansman tarafı yılın üçüncü ayında da zayıf kalmaya devam etmiş. Diğer yatırımlarda ise 1,6 milyar dolar çıkış dikkati çekmekte. Krediler kısmında yükümlülükler artıyor. Krediler hesabından 1,9 milyar dolar bankaların net ödemelerinden kaynaklanan çıkış yaşanmış. Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar 2,1 milyar dolar net geri ödeme, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 26 milyon dolar ve 47 milyon dolar net kullanım gerçekleştirmiştir."

AA