Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Şimşek NTV'ye verdiği mülakatta TCMB'nin geç de olsa güçlü adım attığını, etkisinin olumlu olduğunu söyledi. Şimşek "Merkez Bankamız güçlü bir tepki vermiştir, vermeye devam edecektir" dedi. 

Halkbank'a dair ceza haberlerini de yalanlayan Şimşek, "Halkbank'a ilişkin bir karar yok. Bunlar uydurma. Halkbank'a 49 milyar dolar ceza verileceği uydurma bir haber" yorumunu yaptı. 

Şimşek'in açıklamaları şöyle;

- Merkez Bankası geç de olsa güçlü bir adım attı ve etkili oldu. Bazen hemen akabinde piyasaların normalleşmesi bekleniyor ama öyle olmuyor. Patikaya oturması zaman alıyor.

- Etkiyi sınırlayan dün birkaç etken oldu. Bunlardan biri Halkbank'a ilişkin asılsız iddialar. Halkbank bunu yalanladı. Halkbank'a ilişkin bir karar yok. Bunlar uydurma. Halkbank'a 49 milyar dolar ceza verileceği uydurma bir haberdi.


- Sanki gelişmekte olan ülkelerde sorun yok da Türkiye'de sorun var gibi gösterildiğini de görüyoruz. ABD'de uzun vadeli faizler hızla artarak yüzde 3'ü aştı. Yüzde 3 kritik bir eşiktir. Bunun etkisi oluyor. ABD doları tüm para birimlerine karşı değer kazanıyor.


- Bu trendler Türkiye'ye özgü değildir. Türkiye'yi olumsuz anlamda ayrışmasına sebep olan gelişmeler var. Seçim arifesindeyiz. Maliye politikasına ilşikin endişeler var.

- Merkez Bankası'nın spekülatif saldırılara karşı eli kolu bağlı değildir. Merkez Bankası tepki vermeye devam edecektir. Hükümetimizin tam desteğine sahiptir. Bunun altını çiziyorum. Merkez Bankası ne gerekiyorsa yapacaktır

- Merkez Bankası güçlü bir tepkiyle aslında bağımsız olduğunu gerektiğinde gerekeni yapacağını ortaya koymuştur

- OHAL olmasaydı lira bu kadar değer kaybetmezdi deniyor. Peki OHAL niye geldi, bir mecburiyetten dolayı geldi. Terör örgütü hendek siyaseti ile işi yeni bir boyuta taşıdı. O dönemde DEAŞ'ın bölücü terör örgütünün saldırıları var. Türkiye OHAL'le terörün nefesini kısmıştır. Türkiye terörle mücadelede eli rahatladığı an bir gün dahi OHAL devam etmeyecek.

- Piyasalardaki oynaklık sadece Türkiye'ye özgü değil. Türkiye'ye özgü jeopolitik sorunlar ve seçim atmosferi kısmen etkili oluyor. Bünyemiz iddia edildiği gibi zayıf değil. Benzer durumları 2006, 2014'te de yaşamışız.

- Türkiye çok ciddi şekilde seçim sonrası pozitif bir şekilde ayrışacak.

- Kamunun borç sorunu yok.

- Firmalarımız Döviz ile borçlanacak ama geri ödeme kapasitesi olan borçlanacak, KOBİ'lere ilişkin kısım devreye girdi. Aynı şeyi büyük firmalara da yapacağız. Bu reform ortalık yatışınca başlı başına Türkiye'nin notunu iyileştirmeye ve kırılganlığı azaltmaya yeterlidir.

- Bankacılık sektörü sağlam olmaya devam ediyor. Bankacılık sektörü aşırı borçlu mu, o da değil. Türkiye 15 yıl öncesine göre istihdamda üretimde sanayide ihracatta her alanda daha ileri.

- Liranın efektif olarak geride kalması gerçeklikten kopuşu ifade ediyor.

"PİYASALARIN ENDİŞELERİNİ ANLIYORUZ"

- Endişeleri gidermek için de yatırımcılarla diyaloğa gireceğiz. 1-2 hafta içinde bunun da güçlü yansımasını göreceğiz

- Piyasaların endişelerini anlıyoruz. Türkiye piyasalarla inatlaşmayacak. İletişimi güçlü bir şekilde kurduk ve kurmaya devam edeceğiz.

- Kur rejimi değişmeyecek. Bunlar ekonomiye zarar veren, endişeleri artıran söylemlerdir. Kur rejiminde hiçbir zaman değişiklik ne konuşulmuş ne tartışılmıştır, ne de olacaktır. Dalgalı kur rejimi bu şokları absorbe etmemizde yararlı. Ne Merkez Bankası bağımsızlığından ne kurala dayalı piyasa ekonomisinden geri adım atılması söz konusu değil.

- Para politikasında normalleşme sadeleşme süreci devam edecek. Mali disiplin devam edecek. Gündemde vergi artışı ya da yeni bir vergi yok

- Haftaya Londra'da yapacağımız toplantılarda 'Türkiye'nin güçlü hikayesi değişmedi' mesajını vereceğiz