Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Mark Carney, gerekli düzenlemeler yapılmazsa, Brexit'in 38 trilyon dolarlık türev kontratı için tehdit oluşturduğunu söyledi.

Carney, Brexit'in trilyonlarca sterlinlik türev kontrat için oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırılması için zamanın gittikçe azaldığını söyleyerek, Avrupa Birliği'ne (AB) anlaşmaya varması için baskıyı daha da artırdı.

Carney'in Londra'da sunduğu Finansal İstikrar Raporu'nda, İngiltere Merkez Bankası, AB'nin geçici kurallar koyma konusunda İngiltere hükümetini izlememesi durumunda, İngiltere'nin gelecek Mart'ta bloktan ayrıldığı zaman, finans piyasalarında karışıklık olabileceğini kaydetti.

BOE, bugün açıklanan raporda, İngiltere'nin aralarında gerektiği takdirde ara izinler sağlama taahhüdü de olmak üzere çözüme yönelik adımlar attığını, ancak AB'nin buna karşılık vermediğini belirtti. BOE, "Kontrat sürekliliği" sorununun özellikle takası yapılmamış türev kontratları, iki regüle taraf, özellikle bankalar, arasındaki doğrudan işlemler dikkate alındığında sorun yaratabileceğine dikkat çekti.

Carney, "AB henüz, sorunlu Brexit'ten kaynaklanabilecek ihtimali düşük bir olayda, kıtadaki maliyetler ve finansmana ulaşılabilirlik üzerinde daha fazla etkileri olması beklenen bu temel sorunlara yönelik çözümlerini ortaya koymadı" dedi ve bunun özel sektör tarafından çözülemeyeceğini sözlerine ekledi.

BOE Başkanı, sorunu çözmek için dokuz ay kaldığına dikkat çekti. BOE, dönemsel olarak sınır ötesi kontratlar konusunda uyarıda bulunuyor. Banka, firmaların kendi başına bu sorunları çözmekte zorluk çekeceklerini, bu nedenle politika yapıcıların devreye girmesi gerektiğini belirtti.

BOE'nin Brexit risklerine ilişkin son değerlendirmesi, Mart ayından bu yana ilerleme olmadığını işaret ediyor. Bunun sonucu, yaklaşık 29 trilyon sterlin (30 trilyon dolar) tutarındaki takası yapılmamış türev kontratları ile birlikte İngiltere'de 10 milyon ve AB'de 38 milyon sigorta poliçesi sahibi risk altında. İngiliz hükümeti, geçici izinlerin İngiliz poliçe sahiplerinin zarar görmemesini sağlaması gerektiğini, ancak bu durum ortaya çıktığında, İngiliz şirketlerinin AB'deki müşterilerinin zarar görebileceğini belirtti.