"Paramızın itibarının korunmasının yolu fiyat istikrarıdır"
-
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, "Milli paramızın itibarının korunmasının yolu fiyat istikrarıdır ve görev Merkez Bankası üzerindedir. Fiyat istikrarını sağlamak istiyorsanız, enflasyonla mücadele etmeniz gerekmektedir." dedi
Erdoğdu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankasının döviz kurlarındaki aşırı yükselme ve oynaklığı frenlemek amacıyla faizleri 6,25 artırarak 24 puana çıkardığını hatırlattı.
Faizin yükseltilmesinden birkaç saat önce TESK Genel Kurulunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankasını hedef haline getirerek, "faiz artışına karşı olduğunu" söylediğini aktaran Erdoğdu, "Merkez Bankası, bu tarihi faiz artışını yaparken kur 6,30 seviyesindeydi. Ancak gerek Merkez Bankasının faiz artışından birkaç saat önce, gerekse ertesi gün yaptığı toplantılarda Erdoğan'ın Merkez Bankasını tahkir edici, itibarını ayaklar altına alıcı açıklamaları sonucunda, yapılan bu tarihi faiz artışının kurda hiçbir etkisi olmadı ve bugün kur yine 6,35'ler seviyesinde." diye konuştu.
Şu an itibarıyla, devletin iç ve dış olarak toplam 1 trilyon lira borcu olduğuna dikkati çeken Erdoğdu, devletin bu parayı artık 6,25 puan yüksek faizle finanse etmek durumunda kalacağını söyledi.
"Hepimizin bankalara 2,7 trilyon lira borcu var. KOBİ'lerimizin 565 milyar lira bankalara borcu var. Vatandaşların kredi kartına ve tüketici kredilerine borcu 534 milyar lira." diyen Erdoğdu, Türkiye'nin Arjantin'den sonra dünyanın en yüksek ikinci faizini ödediğini kaydetti.
Bu kadar yüksek bir faiz artışından sonra dolar kurunun 5-5,5 lira seviyesine gelmesi beklenirken, halen 6,35'lerde olduğuna değinen Erdoğdu, ekonomi yönetiminin bu düşüncesizliği ve bilgisizliğinin, Türkiye'ye yüksek enflasyon, işsizlik, kur ve faiz olarak bedel ödettiğini savundu.
Erdoğdu, seçim öncesinde izlenen popülist politikalarla, ekonomiye aşırı kaynak aktarımının, seçmenin iradesini değiştirmek amacıyla bütçeden yapılan harcamaların enflasyonu patlattığını ileri sürdü.
- "Merkez Bankası kötü polis"
Uluslararası paralar karşısında Türk lirasının hızla değer kaybettiğini anlatan Erdoğdu, "Milli paramızın itibarının korunmasının yolu fiyat istikrarıdır ve görev Merkez Bankası üzerindedir. Fiyat istikrarını sağlamak istiyorsanız, enflasyonla mücadele etmeniz gerekmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası ile ilgili sözlerini eleştiren Erdoğdu, şunları kaydetti:
"Erdoğan'ın, Merkez Bankası'yla ilgili söyleminde bir taşla iki kuş vurma çabası vardır. Birincisi, Erdoğan'a rağmen faiz yükselten bağımsız Merkez Bankası görüntüsü verilmeye çalışılmıştır. İkincisi, seçimlerde seçmen tercihini değiştirmek amacıyla ekonomiye aşırı kaynak pompalanması sonucunda enflasyonun patlamasının siyasal sorumluluğunun Merkez Bankası üzerine yıkılma çabasıdır bu ve Erdoğan'ın oynadığı, Merkez Bankasını kötü polis, kendisini iyi polis yapan bu tiyatro piyasalarca ve karar alıcılar tarafından kabul edilmediği için de bugün Türkiye ekonomisinde yaşanan kriz hafifletilememiş, kur artışı durdurulamamış ve çok yüksek bir faiz artışına maruz bırakılmış durumdayız."
- "Polisiye tedbirler doğru değil"
Milli paranın yerle bir edilmesine, hükümetin yasaklarla ve polisiye tedbirlerle önlem almaya çalıştığını öne süren Erdoğdu, bunun doğru olmadığını vurguladı.
En çok istihdamın olduğu yaz aylarında bile işsizliğin 10,2 seviyesinde gerçekleştiğine dikkati çeken Erdoğdu, bu rakamın içinde iş bulma umudunu yitiren milyonların ve geçici işlerde çalışanların olmadığını, bunlar da eklendiğinde 6 milyon 600 bin işsizin bulunduğunu savundu.
Erdoğdu, 2 milyon 868 bin gencin işsiz olduğuna işaret ederek, bunlardan 1 milyon 190 bininin üniversite mezunu olduğunu söyledi.
Bitirilen tarım sektöründen insanların, özellikle de kadınların büyük şehirlerde istihdamın niteliksiz ordusuna katılmak zorunda bırakıldığını ifade eden Erdoğdu, "Son 5 yılda 500 bin, son 8 ayda 72 bin esnafımız kepenk kapatmış durumda. Önümüzdeki bu aylarda Türkiye'nin düştüğü bu dipsiz ekonomik kriz kuyusunda hem işsizliğin, hem iflasların çok artacağını görmekteyiz. Ve bunlar bir sosyal çalkantıya yol açacak." diye konuştu.
- "Sosyal patlamaya yol açabilir"
Üçüncü Havalimanı işçilerinin yaşadıkları sorunlar için yaptıkları eylem nedeniyle gözaltına alınmalarını eleştiren Erdoğdu, söz konusu havalimanı açılışının 29 Ekim'e yetişmemesinin faturasının işçilere kesilmesine karşı çıktıklarını vurguladı.
Erdoğdu, ABD kökenli Kargil şirketi işçilerinin de uzun süredir seslerini duyurmaya çalıştığını hatırlattı.
Ekonomik krizin sadece şirketleri, bankaları değil, ağırlıklı olarak ücretlileri, çiftçileri ve esnafı vuracağına dikkati çeken Erdoğdu, "Eğer işçiler, çiftçiler ve esnafa bu şekilde polis zoruyla bastırılmaya devam ederse, bu insanların eşleri ve çocukları daha kötü beslenecek, daha kötü okullara gidecekler, daha borçlanacaklar ve seslerini çıkarmalarına imkan vermezlerse, bir gün bu birikmiş öfke bir sosyal patlamaya yol açabilir." dedi.
Kamuda tasarrufun önemine işaret eden Erdoğdu, Katar'dan hediye edilen uçağın peşini bırakmayacaklarını, iktidarın bununla ilgili gerçeği açıklamak zorunda kalacağını öne sürdü.
- "Sadece ekonomik çözümler yetmez"
Türkiye'nin sorunlarının sadece ekonomik önlemlerle çözülemeyeceğini ifade eden Erdoğdu, "Kuvvetler ayrılığı, bağımsız yargı ve medya sağlanamazsa, temel hak ve özgürlükler baskıdan kurtulamazsa, bütçe disiplini ve şeffaflık olmazsa, mülkiyet hakkı güvence altına alınmazsa alınacak ekonomik tedbirlerin bir anlamı olmayacaktır." diye konuştu.
Erdoğdu, perşembe günü açıklanacak Orta Vadeli Plan'da ülkenin gerçek sorunlarına çözüm bulacak bir yol haritası çıkmazsa, ekonomiyle ilgili son umutların da yıkılacağını söyledi.
Açıklamasının ardından, "İş Bankası ile ilgili tartışmaların" sorulduğu Erdoğdu, bu kiriz ortamında İş Bankasının bu tartışmalardan uzak tutulması gerektiğine vurgu yaptı.
AA