Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Türkiye ekonomisinin önümüzdeki 3 yıllık yol haritası Yeni Ekonomi Programı’nı (YEP) Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıkladı. Ekonomistler ve iş dünyası tarafından oldukça gerçekçi bulunan Yeni Ekonomi Programı’nda özellikle piyasaların merakla beklediği kısımların başsında ise bankacılık sektörünün sorunlu kredileri ve kredi yeniden yapılandırma ile ilgili detaylar geliyor. Kredi yapılandırma ile ilgili kısım Bloomberg HT’nin Salı günü özel haberiyle duyurduğu ve Türki Bankalar Birliği’nin Çarşamba günü açıkladığı gibi Çerçeve Anlaşması’nın detayları ile açıklandı. Piyasanın gözü kulağı ise bankaların sorunlu kredileriyle ilgili kısımda neler yapılacağına yönelik açıklama yapılıp yapılmayacağı noktasındaydı.

Bakan Albayrak, YEP’i açıklarken, bankacılık sektörünün göstergelerinin halen güçlü olduğunun altını çizerek “Bankacılık sektörümüze yönelik yaşanan tüm süreçler önemli adımlar atmamızı ortaya koyuyor. Bankaların güncel yapılarını tespit etmek için mali bünye değerlendirme çalışmalarını başlatıyoruz. Bu çalışma sonucuna göre gerekli görülürse mali yapıyı güçlendirecek kapsamlı bir politika setini devreye sokacağız” diye konuştu. Bankaların mali yapılarının daha da güçlendirilmesi ve reel sektöre kaynak aktarımının sürdürülmesi için pazartesi adımların atılması bekleniyor. Peki pazartesi günü başlanılacağı konuşulan çalışmalar çerçevesinde ekonomi yönetimi hangi adımları atacak? Bu konuda henüz bir netlik olmasa da Bloomberg HT’ye konuşan bankacılık kaynakları bir kaç alternatifi öne çıkarıyor.

1997 KORE VE MALEZYA ÖRNEĞİ

YEP’te yer alan “Gerektiğinde bankacılık sektörünün mali yapısını güçlendirecek ve böylece reel sektörün uygun maliyetlerle krediye erişimini ve mevcut kredilerinin yeniden yapılandırılmasını temin edecek, dünya örneklerine ve ülkemizin geçmiş tecrübelerine dayanan kapsamlı bir politika seti devreye sokulacaktır” ifadesine dikkat çeken bankacılar, buradaki dünya örneği ve Türkiye’nin geçmiş tecrübelerinden kastın 2001 yılında BDDK ile KAMCO (Korea Asset Management Corporation) arasında yapılan işbirliği olabileceğini ifade ediyor.  Bu konuda en başarılı dünya örneğinin Kore ve Malezya olduğunu ifade eden kaynaklar, ekonomi yönetiminin de bu çerçevede hareket etmek için hazırlık yaptığını iddia ediyor.

KAYNAKLARA GÖRE OLASI ATILACAK ADIMLAR NELER?

Kaynaklara göre, atılması en muhtemel gözüken bu adıma göre, ilk olarak bankaların mali bünye değerlendirme çalışmaları ile kredilerin durumu tespit edilecek. Yapılan hasar tespitinin ardından sorunlu krediler bilançodan çıkarılarak, banka mali yapıları güçlendirilecek. Örneğin, 100 birimlik sorunlu kredi için 40 birim değer biçilecek ve bunun yarısını bankanın sermayedarı karşılarken, diğer yarısı için de Hazine hisseye çevrilebilir tahvil çıkaracak. Uzmanlar, bunun TMSF’nin ya da Birleşik Fon Bankası çatısı altında yapılabileceğini iddia ediyor. Söz konusu bu tahvillerin uluslararası piyasada alıcısı da olduğunu ifade eden kaynaklar, 2001 yılı KAMCO ile yapılan işbirliği örneğinde olduğu gibi tüm süreçlerin paydaşlarla şeffaf yönetileceği bir çalışmanın olması gerektiğini ifade ediyor.

Bazı bankacılık kaynakları, ekonomi yönetiminin bu model üzerinde bir süredir çalışma yürüttüğü iddiasında bulunuyor. Bilindiği gibi, BDDK 2001 yılında, Güney Koreli aktif yönetim şirketi KAMCO ile fon bankalarının sorunlu alacaklarının tahsil edilmesi için işbirliğine gitmişti. Öte yandan uzmanlar, KAMCO’nun yüzde 40-45 gibi bir başarı sağladığının altını çiziyor.

SERMAYE YETERLİLİK RASYOSUNDA ESNEME

Bankacılara göre, ekonomi yönetiminin sermaye yeterlilik rasyosu konusunda da esnekliğe gitmesi de atılacak adımlar arasında olabilir. Son dönemde kurda yaşanan hızlı artışın bankaların sermaye yeterlilik rasyolarının azalmasına neden olduğunu ifade eden kaynaklar, yapılacak mali bünye incelemesi sonrası bazı bankalara sermaye yeterlilik rasyosu sınırı konusunda belli bir döne esneklik sağlanabileceğini ve bu yolla banka bilançolarının kısmen rahatlatılabileceği ifade ediliyor.

Ekonomi yönetiminin, Yeni Ekonomi Programı kapsamında bankalara yönelik atmayı planladığı adımları oldukça olumlu bulan kaynaklar, atılacak bu adımlarla bankacılık sektörünün bilanço anlamında rahatlatılacağını ve reel sektöre kaynak aktarmaya devam edeceğini ifade ediyor.

SEFER YÜKSEL