Borç yapılandırmada 'çerçeve'ye revize gelebilir
Türkiye'deki yabancı bankalar, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması'nın bazı maddelerine itiraz etti. İtirazlarının arkasında ülkelerinde bağlı bulundukları regülatörler ve mahkemelere karşı olan yükümlülükler olduğu ortaya çıktı. Bankacılar, BDDK'nın ilgili bölümde değişikliğe gitmek için çalıştığını belirtiyor
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) onayı ile 19 Eylül'de yürürlüğe giren Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması'nın bazı maddelerine itiraz sunan yabancı bankaların söz konusu itirazlarının arkasında ülkelerinde bağlı bulundukları regülatörler ve mahkemelere karşı olan yükümlülükler olduğu ortaya çıktı. Bilindiği gibi çerçeve anlaşmasının bazı maddelerine yabancı bankalar itiraz etmiş ve değişlik öngören taleplerini Türkiye Bankalar Birliği’ne (TBB) iletmişlerdi. Yabancı bankaları rahtsız eden nokta ise anlaşmada yer alan; bir yapılandırma sürecinde toplam kredi borcunun yüzde 75’ini temsil eden bankaların yapılandırmaya karar verebileceğine ilişkin madde. Yabancı bankalara burada yapılandırmaya katılıp katılmama kararının kendilerine bırakılmasını istiyor.
'ÇERÇEVENİN BAZI MADDELERİNİ REGÜLATÖRLERE ANLATMALARI ZOR'
Peki yabancı bankaları Çerçeve Anlaşmasında rahatsız eden koşullar neler? Bloomberg HT'nin iki üst düzey bankacıdan edindiği bilgilere göre, söz konusu anlaşmanın ilgili bölümü en çok Türkiye'de mevduat toplamayan ama kredi veren yabancı bankaları rahatsız ediyor. Ancak bunların yanı sıra Türkiye'de mevduat toplayan ancak özellikle kurumsal müşterilerinin bazı fonlamalarını, uygun maliyetli şartlar olduğu için yurtdışından kullanmalarını sağlayan bankalar da durumdan rahatsız. Her şeyden önce bu yabancı bankaların bir çoğunun kendi ülkelerinde ya da merkezlerinin bağlı olduğu ülkelerin regülatörlerinin kurallarına bağlı olduğunu ifade eden bankacılar, "Aralarında İngiltere, Çin, Hollanda, ABD, gibi bir çok ülkeden banka var ve bir çoğunun merkezi İngiltere'de bulunuyor. Merkezleri ile olan onay süreçleri de farklı oluyor. Anlaşma şartlarındaki esneklik Türkiye'de çalışan bir Türk bankasındaki gibi olmayabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
'PARA GİRİŞİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR'
Türkiye'de yerleşik ve yabancı sermayedar tarafından satın alınan bazı yabancı bankaların da özellikle son dönemde, büyük kurumsal müşterilerinin bir çoğuna yurtdışı kaynaklar aracılığı ile kredi kullandırdığını ifade eden kaynaklar: "Büyük kurumsal firmaların bir çoğu maliyetleri Türkiye'den daha uygun olduğu için yurtdışından kredi kullanıyor. Yabancı sermayedarı olan bir çok bankada kurumsal müşterilerine hissedarı aracılığıyla daha uygun maliyetli kredi kullandırabiliyor. Ancak bu kredilerde yurtdışında verildiği için Çerçeve Anlaşması'nın söz konusu maddesi bu tip kredileri de ilgilendiren bir konu" değerlendirmesinde bulundular. Bankacılar, Çerçeve Anlaşması'ndaki bu sorunun çözülmesi gerektiğini, asi takdirde en çok ihtiyaç olunan bu dönemde yurtdışından kurumsal para girişinin olumsuz etkileneceğini ifade ediyor.
'YENİ KREDİ VERMEKTE İKNA EDEMEYİZ'
Kaynaklar, yabancı banka yöneticilerinin TBB'ye yaptıkları itirazda "Çerçevede ilgili madde değişmezse, hem bağlı olduğumuz regülatörlere durumu izah edemeyiz, hem de önümüzdeki dönmede kurumsal şirketlere kredi verme konusunda genel merkezlerimizi ikna edemeyiz" diye konuştuklarını ifa etti.
'BDDK ÇALIŞIYOR, ÇÖZÜLÜR'
Konunun TBB'ye iletildiğini ve bunun yanı sıra BDDK'nın çalışmaya başladığının ifade eden kaynaklar konunun yakın zamanda çözüme kavuşmasını beklediklerini ifade ediyor. Çerçeve Anlaşmasının hazırlandığı süreçte yabancı bankaların bu durumunun gözden kaçmış ya da düşünülememiş olabileceğini belirten bankacılar, durumda bir art niyet olmadığını ve BDDK'nın çalışmasının ardından Çerçeve Anlaşması'na ilgili bölümde değişikliğe uğramasının muhtemel olduğunu söylüyor.
YABANCILAR AYRI KURUL KURABİLİR
Öte yandan yabancı bankaların konuyla ilgili Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı bankalar olarak ayrı bir kurul kurabileceği de ifade ediliyor. Yabancı banka temsilcilerinin yurtdışında bağlı oldukları otoriteye durumu izah edecek bankalar olarak Çerçeve Anlaşması için ayrı bir kurul kurmayı ve diğer bankaların kurduğu kurul ile paralel çalışmayı önerdikleri belirtiliyor.
Sefer Yüksel