Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yıldırım, gelecek yıla ilişkin hedefleri, emtia bazlı finansman sağlamaya yönelik çalışmaları, e-ihracat stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yıldırım, gelecek dönemde ihracatçıların yanı sıra yurt dışı müteahhitlik projesi yapan ve Döviz kazandırıcı faaliyet yürüten firmaların, bugün verdikleri dışında tüm ilave ürün beklentilerini karşılamaya çalışacaklarını vurguladı.

Dünya ticaretinin çok hızlı geliştiğine, finansal ürünlerin konjonktüre göre değiştiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bizim de yeni bir talep olmasa bile kendimizi bu değişime uydurmamız ve uygun finansman imkanlarını ve enstrümanlarını ihracatçıların hizmetine sunmamız gerekir. İhracatçılarımızın rekabet gücünü artırmamız, başka türlü mümkün olmaz." diye konuştu.

Yıldırım, diğer finansal kuruluşlardan farklı olarak kendilerinin doğrudan finansmanın yanı sıra sigorta enstrümanı ve sigortaya bağlı ürünleri kullanabildiklerine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemin en önemli ürünü, ihracat sigortası alanında biraz daha büyümek, ihracatçılarımızın neredeyse tamamının sigortalı hale gelmesini sağlamak olacak. Bunun maliyeti çok düşük. Bizim şimdi alıcı kredileri tarafımız var ama diğer gelişmiş ülke exim'leri kadar gelişmiş değil. Bu alanda büyümek istiyoruz. Bu alanda zaten Ticaret Bakanlığı'nın riskli coğrafyalara yönelik sigorta desteği gibi birçok teşviki var. Riskleriniz belli bir tutarı aştığında yüzde 50'si karşılanıyor.

Önümüzdeki dönemde ihracatçılarımızın o pazarlara daha fazla girmesini cesaretlendirmemiz gerek. Burada belli ölçüde kayıp da yaşayabiliriz. Neticede Afrika coğrafyasında veya uluslararası finansal standartların daha az uyumlu olduğu yerlerde bu kayıplar olabilir ama bu ülkelere de bu kayıplar olmadan girilmez. Zaten hükümetimiz ve bakanlığımız da 'Siz bu risklere girin, riskleriniz belli bir tutarı aşarsa biz karşılarız' diyor. Bu konuda biraz daha cesaretli ve destekleyici olacağız."

"ELEKTRONİK TİCARETLE İHRACAT YAPANLARI DESTEKLEYECEĞİZ"

Adnan Yıldırım, ihracatçıların poliçe ve sigorta enstrümanları ile teminat sorununu azaltmak istediklerini, bu şekilde onların yüklerini hafifletebileceklerini söyledi.

Sigorta ve sigorta poliçesinin daha fazla kullanılması için daha fazla mesafe alınmasını sağlayacaklarını belirten Yıldırım, "Yurt dışında teminat olarak kullandığımız poliçeyi yurt içinde de kullanma kararı aldık ama bunu geliştirmemiz gerekir. Her alanda, her alacakta, her şirkette bunu yapamayabiliriz ama aşama aşama belli bir süre çalıştığımız, sektörde belli bir geçmişe sahip şirketlerimizde bu çalışma yüzdesini artırabiliriz. Bu alanda 2019'da mesafe alacağız ve böylece zor zamanlarda ilave mektup kredi riskleri ve komisyonlarıyla ihracatçılarımızın karşılaşmasını engelleyebiliriz. Belki de ihracatçılarımıza en büyük hizmetlerden birisi de bu olacaktır." değerlendirmelerini yaptı.

Yıldırım, kur riskine karşı ihracatçı şirketlerin kendisini koruması için teşvik edici veya zorlayıcı düzenlemelere gidilmesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine, şunları ifade etti:

"İhracatçılarımız açısından bunun en son noktası, 'kendini kur riskinden korumayanlara exim destek vermesin'dir. Önümüzdeki dönemde bunun da yapılması gerektiğini düşünüyorum. Henüz burada bir adım atmadık ama çalışıyoruz. Trafikte ani hareket, kaza sebebidir. İhracatçılarımızı böyle çok ani dönüşlerde şaşırtmamamız veya onları zorlamamamız gerekir ama yaptığımız toplantılarda artık bunu da dile getirmeye başladık. Eninde sonunda 'kur riskine karşı korunmayan ya da sigorta yapmayan şirketleri Eximbank artık desteklemeyecek' fikrini, Türk Eximbank olarak bir bütün olduğumuz ihracatçılarımızla konuşarak yapmamız lazım. Onların da benzer düşüncede olduklarını ben görüyorum. Bundan sonraki toplantılarda bunu biraz daha dillendireceğiz."

Adnan Yıldırım, "Türk Eximbank ihracata katkı sağlayan e-ticaret firmalarını destekleyecek mi?" sorusu karşısında da, "Bizim için elektronik ticaret de bir ihracattır. Diğer klasik yöntemle ticaret yapanları nasıl destekliyorsak, elektronik ticaretle ihracat yapanları da destekleyeceğiz. Arkadaşlarımızla bu konuyu çalışıyoruz ama buradaki dengelemeyi sağlamamız, içini doldurmamız gerek." yanıtını verdi.

"SUKUK İHRACI İÇİN GEREKLİ İZİNLERİ ALDIK MALİYET ORTAMININ İYİLEŞMESİNİ BEKLİYORUZ"

Yıldırım, gelecek yıl, ihracatın finansmanı için orta-uzun vadeli işletme kredileri ile yatırım kredileri için çalışacaklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz dönemde kabaca 3 milyar dolarlık böyle bir imkan bulduk. İçerideki performansımızı da buna borçluyuz. Gelecek yıl da her halükarda 2 milyar doların üzerinde böyle ilave bir imkanı ihracatçılarımıza sunmayı hedefliyoruz. Bunun içinde bugünlerde yüksek olan kaynak maliyetinin biraz daha normalleşmesini bekleyeceğiz. Kaynak maliyetlerini yakından takip edeceğiz. Biz ihracatçılarımızı düşük maliyetle finanse ediyoruz, buna da devam edeceğiz. Yıl sonuna doğru kaynak maliyetinin biraz daha normalleşeceğini, özellikle Şubat 2019 gibi çabalarımızı somut hale dönüştürebileceğimizi düşünüyorum."

Kendilerinin, diğer finans kuruluşlarından farklı olarak İslam Kalkınma Bankası, Avrupa Konsey Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Dünya Bankası gibi yerlerden ilave yatırım tesis imkanı elde edebildiklerini anlatan Yıldırım, sukuk ihracı da planladıklarını, gerekli izinleri aldıklarını, ancak maliyet ortamının iyileşmesini beklediklerini bildirdi.

"EMTİA BAZLI FİNANSMAN YAPILAMAYAN PROJELER İÇİN YENİ BİR AÇILIM OLACAK" 

Türk Eximbank Genel Müdürü Yıldırım, ihracat ve müteahhitlik hizmetlerinde emtia bazlı finansman sağlamaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bunun için Afrika coğrafyası ve Orta Asya'daki tüm ülkeler için araştırmalar yaptıklarını söyledi.

Söz konusu ülkeler arasından Gana, Gine, Kenya, Senegal, Tanzanya, Özbekistan, Kazakistan ve Moğolistan olmak üzere 8'inde pilot çalışma yapılabileceği sonucuna vardıkları bilgisini veren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkelerdeki kaynaklar, o ülkelerin kamusunun elinde. Dolayısıyla bu ülkelerle yapılacak devletler arası bir anlaşma veya anlaşma benzeri bir başlangıç, bizim bu işi yapmamızı kolaylaştıracaktır. Bu ülkelerdeki doğal kaynakların gerek Türkiye ile gerek başka ülkelerle ticaretinde rol alacak şirketlerin de açığa çıkmasını istiyoruz. O pazarla ilgisi olan şirketlerin listesini çıkardık, onlarla görüşmeler de yaptık. Umuyorum önümüzdeki dönemde bunu gerçekleştirebiliriz.

Emtia bazlı finansman sağlama çalışmalarının, birçok yapılamayan proje için yeni bir açılım olacağını, daha fazla projeyi yapılabilir hale getireceğini düşünüyorum. Bunun da ötesinde o ülkelerde projeyi bir kere finanse edip sınırlı bir iş yapmak yerine, kalıcı bir ticaret ve ilişkiyi de sağlayacağını düşünüyorum. Bundan sonra Bakanlarımız ve Cumhurbaşkanımızın o ülkelere ziyaretlerinde, bu konunun gündem maddesi olacağını düşünüyorum."

haberturk.com