Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2018 yıl sonu enflasyon tahminini Temmuz ayındaki % 13.4'ten %23.5'e yükseltti.

2019 yılı sonu tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) tahmini yüzde 9.3 düzeyinden yüzde 15.2'ye, 2020 yılı sonu TÜFE tahmini de yüzde 6.7'den yüzde 9.3'e yükseltildi.

Başkan Murat Çetinkaya, tahminleri küresel risk iştahında bozulma olmayacağı öngörüsüyle yaptıklarını belirterek "Enflasyonun 2018 sonunda yüzde 23,5 olacağı, 2019'da yüzde 15,2’ye ve 2020'de yüzde 9,3'e gerileyeceği tahmin edilmektedir" ifadesini kullandı.

Çetinkaya'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle;

3.çeyreğe ilişkin açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret etmekte

Gelişmiş ülkelerde getirilerin yükselmesi ve uluslararası ticarete ilişkin korumacılık eğilimlerinin güçlenmesi, küresel finansal piyasalarda oynaklığa yol açtı

Enflasyondaki artışın alt gruplar geneline yayılması ve döviz kuru geçişkenliği görece düşük olan ürün gruplarında dahi yüksek fiyat artışları kaydedilmiş olması, fiyatlama davranışının belirgin şekilde bozulduğuna işaret etmektedir

Üretici enflasyon kaynaklı maliyet baskıları tüketici enflasyonu üzerinde belirleyici olmakta

Fiyat istikrarını desteklemek amacıyla Eylül ayında güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmıştır

Ekim'deki PPK toplantısında sıkı parasal duruşumuzu koruduk

TL'de oynaklık Eylül ve Ekim ayında geriledi

Tüketici enflasyonu ile işlenmemiş gıda ve alkol-tütün dışı tüketici enflasyonu 3.çeyrekte Temmuz enflasyon raporu tahminlerinin önemli ölçüde üzerinde gerçekleşti

3. çeyreğe ilişkin göstergeler TL'de hızlı değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşmanın yurt içi talebi zayıflattığı yönünde sinyal vermekte

Petrolde yükselişin olumsuz etkisine karşılık iktisadi faaliyette yavaşlama ve TL'de reel değer kaybına bağlı olarak cari işlemler dengesinde iyileşme belirginleşti

Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetteki dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret ediyor

GIDA FİYAT TAHMİNİ %29.5'E YÜKSELTİLDİ

Gıda enflasyonuna dair görünümün bozulmasında TL'de değer kaybına bağlı maliyet yönlü gelişmeler belirleyici oldu. Bu çerçevede yıl sonu gıda enflasyonu tahmini yüzde 13,0'ten yüzde 29,5'e, 2019 yıl sonu tahmini yüzde 10'dan  yüzde 13'e güncellendi.

Petrol fiyatı tahminini 2018 için 73 dolardan 75 dolara yükselttik

Ekonomideki dengelenme ve attığımız adımların Dövizden enflasyona geçişi sınırlayacağını tahmin ediyoruz

"PARASAL DURUŞ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE SIKILAŞTIRILDI"

Parasal duruş son aylarda önemli ölçüde sıkılaştırıldı, verilere her zamankinden daha duyarlı olduğumuzu ve olası risklere dair gelişmeleri yakından izlemekte olduğumuzu belirtmek istiyorum

Önümüzdeki dönemde de enflasyonun en kısa zamanda hedeflere doğru yönelmesi için gerekli parasal duruşu koruyarak elimizdeki bütün araçları fiyat istikrarı doğrultusunda kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz"

"GEREKİRSE İLAVE SIKILAŞMA GERÇEKLEŞTİRİLİR"

Çetinkaya, yılın dördüncü Enflasyon Raporu'nun açıklandığı bilgilendirme toplantısının ardından, ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Enflasyona ilişkin kısa vadeli görüşlerinin sorulması üzerine Çetinkaya, tahminleri belirlerken temkinli duruşu tercih ettiklerini aktararak, gelecek aylardan itibaren iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın etkilerinin enflasyonda yukarı yönlü baskıları sınırlayıcı yönde olmasını beklediklerini söyledi.

Çetinkaya, para politikası duruşunun, tahminleri oluştururken temkinli bir noktada durmak zorunda olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Hedeflerimizin oldukça üzerindeyiz. Fiyatlama davranışlarında genele yayılan bir bozulma var. Bu sebeple güçlü bir parasal sıkılaştırma adımını gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde bu temkinli duruşu koruyacağız. Mevcut şartlar sıkı para politikası duruşunun uzun süre korunmasını gerektiriyor. Gerekirse ilave sıkılaşma gerçekleştirilebilir."

Mali politikalar ve makroihtiyati politikalar başta olmak üzere diğer politika alanlarıyla sağlanacak yüksek eş güdümün önemine işaret eden Çetinkaya, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı'nı özellikle fiyat istikrarına yönelik farkındalığı artırması açısından önemli gördüklerini vurguladı.

Çetinkaya, raporda yer alan riskler bölümünde risk senaryolarına detaylı şekilde değinildiğini belirterek, "Sıkı para politikası duruşu, iktisadi faaliyeti mevcut durumda destekleyicidir. Sıkı para politikası duruşu, risk pirimini düşürmek, öngörülebilirliği artırmak bakımından bugün finansal piyasalar başta olmak üzere istikrarı sağlaması bakımından iktisadi faaliyeti destekler. İktisadi faaliyet de olası hızlı bir yavaşlamayı bir miktar dengeler. Burada diğer politika adımları ile eş güdüm de çok önemli." diye konuştu.

- "Para politikası duruşumuzu belirleme yöntemimizde değişiklik söz konusu değil"

Murat Çetinkaya, politika faizi ve faizi belirlerken mevcut enflasyonun dikkate alınması stratejisinde değişiklik olup olmayacağına ilişkin soruya, şu cevabı verdi:

"Bu dönemlerde Merkez Bankası'nın politika duruşu, özellikle kısa sürede çok yüksek oynaklıkların yaşandığı ve fiyatlama davranışlarının bozulduğu bu tarz dönemlerde bizim kısa vadeli gelişmeler kadar orta vadeli gelişmelerin de detaylarına bakmamız gerekiyor. Bu anlamda bizim para politikası duruşumuzu belirleme yöntemimizde, yaklaşımımızda herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Enflasyon tahminleri elbette önemli. Tahmin belirsizliğinin yüksek olduğu bu tarz dönemlerde para politikası duruşunun da sıkı olması, öngörülebilir olması, bizim bu sürece verebileceğimiz en büyük katkı. Bu anlamda önümüzdeki döneme dair atılan adımlarda beklentilerin çoğalması önemli olacak. Politika duruşumuz buna göre şekillenecek. Diğer taraftan orta vadede etkilerini göreceğimiz finansal koşullar ve çıktı açığı politikası da belirleyici olacak. Bizim duruşumuzu, enflasyona göre para politikası duruşunu böyle okumakta fayda var. Genel yaklaşımımızda bir değişiklik olmadığını ifade etmek isterim."

- "Kasıma ayında etkiler devam edecek"

Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, üç aylık indirim kampanyasının enflasyona etkisinin kalıcı olup olmayacağına yönelik soru üzerine, Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı'nın etkilerinin gelecek dönemde görüleceğini belirtti.

Kasım ayında da bu etkilerin devam etmesini beklediklerini söyleyen Çetinkaya, "Burada gönüllülük esaslı bir katılımla, yüksek fiyatlama artışlarının ve fiyatlama davranışlarında bozulma yaşandığı bir dönemde atılan bu adımların katkısının fiyat istikrarı farkındalığına yönelik bir toplumsal yaklaşım geliştirmesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu dönemde para politikası adımları başta olmak üzere birçok politika tedbiri alındı. Bizim amacımız hedeflerimize olabilecek en kısa zamanda ulaşmak, dezenflasyon sürecinin bir an önce başlaması ve güçlü bir biçimde devam etmesi." değerlendirmelerinde bulundu.

- "Endeksleme davranışı öncelikle değiştirmeye çalıştığımız unsurlardan birisi"

Murat Çetinkaya, endeksleme davranışına ilişkin soruya, "Endeksleme davranışı öncelikle değiştirmeye çalıştığımız unsurlardan birisi. Bu orta vadede enflasyona, enflasyon trendine, fiyat istikrarının sağlanmasına yönelik inancın artması ve buradaki başarının götürülmesiyle oluşacak. Raporda ücretler başta olmak üzere muhtelif kalemlerde etkileri, tahminlerimize nasıl yansıttığımızı görebilirsiniz. Geçmiş dönemlerden büyük farklılıklar görmüyoruz." şeklinde cevap verdi.

Merkez Bankası'nın aralık sonunda reel sektörün borçluluğuna ilişkin yayımlayacağı çalışmasının hangi aşamada olduğuna yönelik soru üzerine Çetinkaya, "Mayıs ayından bu yana reel sektörün döviz borcu ve döviz pozisyonuna ilişkin detaylı bir veri takip sistemi hayata geçmeye başladı. Şimdilik sadece elimizde bir çeyreklik rakamlar var. Çeyreklik rakamlar elimize geçtikçe bunlar üzerindeki değerlendirmelerimizi ve ilgili paydaşlarla bunların iletişimini yapıyor olacağız. Bunun için bir miktar daha veriye ve analize ihtiyacımız var." bilgisini verdi.

- Merkez Bankası bağımsızlığı

TCMB Başkanı Çetinkaya, Merkez Bankası'nın bağımsızlığına ilişkin soru üzerine, "Merkez Bankası'nın hedefi ve sorumluluğu yasada net olarak belirlenmiştir. Bu anlamda kendisine tanımlanan araçları kendi yetkisi çerçevesinde Merkez Bankası kararlılıkla kullanır ve kullanmaya devam edecektir." şeklinde cevap verdi.

Dış finansmana yönelik soruyu, Çetinkaya, şöyle yanıtladı:

"Eylül ayı, sendikasyonlar başta olmak üzere, bankacılık sektörünün finansman konusunda sorun yaşamadığını ve yüksek yenileme oranlarıyla yoluna devam edebildiğini gösterdi. Makro dengelerin güçlenmesi ve istikrarın sağlanmasıyla birlikte dış finansman kanalında da daha iyi bir görünüme yaklaşacağımızı umuyoruz."


- "Piyasalar kendi dengesi ve derinliğini önümüzdeki dönemde yakalayacak"

Murat Çetinkaya, TL uzlaşmalı döviz satım ihaleleri ile VİOP'ta TL uzlaşmalı döviz kontratlarına artık çok fazla talep gelmediğinin, söz konusu ihalelerin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine, şunları ifade etti:

"Bu işlemlere başlarken şunu belirtmiştik; özellikle finansal piyasalarda derinliğin artması ve kurumsal firmaların döviz risklerini yönetebilmesi için yeni piyasa ve araçların oluşması ve bunların derinliğinin sağlanması adına Merkez Bankası olarak öncü bir rol üstlendik. Uzlaşmalı ihalelere ağırlıklı olarak bankalar talep gösteriyor ve bunu kendi müşterilerinin döviz pozisyonlarını yönetmelerinde bir araç olarak kullanıyordu. Ağustostan itibaren talebin azalmasında piyasa oynaklıklarının etkili olduğunu görüyoruz.

Bu anlamda biz zaten son açıkladığımız ihale takviminde miktarı bir ölçüde düşürdük. Buradaki gelişmeleri takip edeceğiz. VİOP'ta da bunun bir tamamlayıcısı olarak bankalar dışında kurumsal firma taleplerinin karşılanabileceği bir piyasada işlem için Merkez Bankası bulunmaya başladı. Bunların tamamı aslında bu piyasaların gelişmesi için atılan adımlardır. Piyasaların kendi dengesi ve derinliğini önümüzdeki dönemde yakalayacağını umuyoruz."