Ekonomistler enflasyon rakamlarını değerlendirdi
TÜİK verilerine göre, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ekimde aylık yüzde 2,67, yıllık ise yüzde 25,24 artarak piyasa beklentilerini aştı
Ekonomistler, enflasyonda yılın zirvesinin görüldüğünü, yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyelerine gerileyeceğini ve kalıcı düşüşün 2019'un ikinci yarısında gözlenebileceğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ekimde aylık yüzde 2,67, yıllık ise yüzde 25,24 artarak piyasa beklentilerini aştı.
Ekonomistler, enflasyonun ekimde piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşerek son 15 yılın zirvesini görmesinde gıda fiyatlarının yüksek seyrinin yanı sıra kur geçişkenliğine hassas olan mal gruplarındaki artışın etkili olduğunu vurguladı.
Enflasyonda yılın zirvesinin görüldüğünü ve yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyelerine gerileceğini tahmin eden ekonomistler, yıllık enflasyonda kalıcı düşüşün 2019'un ikinci yarısında gözlenebileceğini dile getirdi.
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı enflasyonun, beklenenden yüksek geldiğini ve yıllık artışını sürdürdüğünü belirtti.
Bunun iki şeye işaret ettiğini anlatan Kanlı, ilk olarak, kur şokunun genele yayılan etkisinin henüz nihayete ermemiş olduğuna dikkati çekti.
Kanlı, ikinci ve daha sıkıntı verici olarak ise fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın, özellikle hizmet fiyatlarında olmak üzere enflasyonu yukarı itmeye devam ettiğini vurguladı.
İndirim kampanyasının etkisinin dayanıklı tüketim malları gibi bazı alt kalemlerde görülse de genel fiyat artışlarını aşağı getirecek seviyede bir etkiden söz edemediklerini dile getiren Kanlı, "Yıllık enflasyondaki artışın sonuna gelmiş olduğumuzu düşünüyorum ve yıl sonunda enflasyonun yüzde 23,8 seviyesinde olmasını bekliyorum. Buna karşın enflasyonda ciddi bir düşüş trendi için 2019 yılının ikinci yarısını beklememiz gerecek." ifadelerini kullandı.
- "Yıllık enflasyonda kalıcı düşüş 2019'un ikinci yarısında gözlenebilecek"
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı da ekim ayında TÜFE artışının yüzde 2,67 ile ortalama piyasa beklentisinin yine üzerinde gerçekleştirdiğini söyledi.
Ekim ayında, gıda fiyatlarının hem işlenmiş hem de işlenmemiş tarafta yüksek kaldığını belirten Tokalı, Enflasyonla Topyekun Mücadele kapsamında fiyat indirimlerinin mobilya, otomotiv ve konaklama sektörleriyle sınırlı kaldığını belirtti.
Tokalı, şunları kaydetti:
"Ancak kasım ayında, kurda değer kazancının yanı sıra, vergi indirimleri ve enflasyonla mücadele kapsamında fiyat indirimlerinin gecikmeli yansımalarının gözlenebileceğini ve ilk tahminimize göre yıllık enflasyonun yüzde 25'lerden yüzde 24'ün altına gerileyebileceğini tahmin ediyoruz. Bu yılı ise yüzde 24,2 seviyesinde bitirebileceğini düşünüyoruz. Ancak, yıllık enflasyonda kalıcı düşüşün 2019 yılının ikinci yarısında gözlenebileceği ve yılın yüzde 17,5 seviyesinde tamamlanabileceğine dair öngörümüzü koruyoruz."
Tokalı, kurda geçmiş aylarda yaşanan değer kaybının gecikmeli etkilerinin ekim enflasyonunda ek baskı unsuru olduğunu, konut bakım-onarım, ev eşyası, eğlence-kültür, yemek hizmetleri, kişisel bakım ve sigorta gibi sektörlerde ise belirginleştiğini ifade etti.
Kasım ayında, vergi indirimlerinin temel olarak otomotiv ve ev eşyası sektörleri aracılığıyla enflasyon düşüşüne katkı sağlamasını beklediklerini dile getiren Tokalı, ayrıca uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarındaki gerilemeyi de enerji enflasyonundaki artışın dizginlenmesi açısından olumlu bulduklarını sözlerine ekledi.
- "Bu yıl için zirveyi gördük"
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi ise endeks tarihinin en yüksek ekim ayı artışının yaşandığına işaret ederek, bu artışta gıda fiyatlarının belirgin bir şekilde etkili olduğunu söyledi.
Gıda dışı diğer gruplarda kurlara bağlı fiyat artışlarının yüksek olmasının da enflasyondaki artışta etkili olduğunu belirten Bürümcekçi, "Enerji grubunda yüzde 3,7 artışla geçen yıla göre belirgin yükseliş izlenirken, kurlara hassas olan gruplarda fiyat artışları yüksek seyretti. Mobilya ve araç satın alımı fiyatlarında ise düşüş gözlendi. Giyim fiyatlarının da ekimde geçen yılın aynı ayından çok daha yüksek artış gösterdiği izlendi. Böylece, yıllık TÜFE de önceki ayki yüzde 24,52 seviyesinden yüzde 25,24'e yükseliş gösterirken, endeks tarihinin yeni zirvesine işaret etti." diye konuştu.
Bürümcekçi, manşet enflasyonun bu yıl için zirveyi gördüğünü aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Önümüzdeki dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede, KDV ve ÖTV indirimlerinin yapıldığı mobilya, beyaz eşya ve otomobilin TÜFE içindeki payının yüksekliği ve bu gruplarda yüzde 10 civarı fiyat indirimlerinin görülecek olması enflasyonda da toplamda 1 puana yakın düşüş getirebilir, ancak yeni yılda vergiler eski seviyesine getirildiğinde enflasyon tekrar yükselecek. Yani trend açısından bir değişim getirmemiş olacaktır. Manşet enflasyonun kasımda yüzde 24-25 aralığına geriledikten sonra yılı Merkez Bankası tahminin hafif üzerinde kapaması söz konusu olabilir. Buna karşılık, gelecek yıl başında vergi indirimlerinin geri alınması ve ilk çeyrekte aleyhte olan baz etkisi ile yıllık enflasyonun mart sonunda yüzde 27-28 aralığına yükselmesi olası görünmektedir. Dolayısıyla manşet enflasyonda yeni zirveler gelecek yıl ilk çeyrekte görülecektir."
- "En kötü geride kaldı"
Turkey Macro View Consulting Yönetici Direktörü İnanç Sözer de ekim ayı enflasyon rakamlarının ardından, enflasyonda en yüksek seviyenin geride kaldığının rahatlıkla söylenebileceğini belirtti.
Son iki ayda makroekonomik istikrarı güçlendirmek için alınan kararlı ve yetkin önlemler sayesinde, kasım ayından itibaren özellikle üretici enflasyonunda belirgin iyileşmeler görüleceğini değerlendiren Sözer, zira TL'deki yıllık değer kaybının ağustosta yüzde 80'leri aştığını, ekimde yüzde 58'e, kasımda ise yüzde 40'lara gerilediğini dile getirdi.
Sözer, ayrıca hem enflasyonu gözeten maliye politikası tedbirlerinin hem iç talepteki duraksama ışığında çekirdek enflasyon da momentum kaybederek kasımdan itibaren gerileyeceğini ifade etti.
Böylece halihazırdaki üretici ile tüketici enflasyonu arasındaki makasın da daralmış olacağına dikkati çeken Sözer, şunları kaydetti:
"Enflasyon cephesinde en kötü geride kalmış olsa da, tüketici enflasyonunda kayda değer iyileşmenin 2019'un ikinci yarısından itibaren görülebileceğini, tek haneli enflasyonun ise hükümet hedefleri ile uyumlu olarak 2021 senesinde mümkün olabileceğini öngörüyoruz. Ancak para ve maliye politikalarında koordineli tedbirler kararlılıkla sürdürülürse, hükümet hedeflerinden dahi daha iyimser bir enflasyon görünümünün de gayet mümkün olduğunu düşünüyoruz."
AA