Çavuşoğlu: Tehdit olan terör örgütüne ABD destek veriyor
-
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Suriye'de yaşanan gelişmeler ve ABD'nin çekilme süreci başta olmak üzere gündeme ilişkin soruları yanıtlıyor
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD'nin Suriye'den çekilme süreci hakkında NTV'de açıklamalarda bulunuyor.
Çavuşoğlu'nun konuşmasından satır başları;
Münbiç'te uzlaşma başarılı uygulansaydı bunlar olmazdı. Sayın Cumhurbaşkanımız Fırat'ın doğusuna operasyon düzenleyeceğini söyledikten sonra ABD çekilme kararı aldı. Hem çekilme kararı verecekseniz hem de çekilmemek için Türkiye'yi suçlayacak ifadelerde bulunacaksınız.
Bizim Kürtlerle değil, terör örgütleriyle problemimiz var. Suriye'deki Kürtlerin de haklarını savunduk. Bölgemizin sınır ihlalleri konusunda terör örgütleri tehlikedir.
Cumhurbaşkanımız da, Türkiye Cumhuriyeti de bir söz vermişse arkasında durur. YPG'nin Fırat'ın doğusundan çekilmeli, kabul edilemez. Biz bu işin peşini hiçbir zaman bırakmadık. Bizim YPG/PKK'ya yönelik operasyonumuz ABD'nin çekilmesine bağlı değil.
Trump'ın ve Dışişleri Bakanı'nın verdiği söz bizim için geçerlidir. Bunun için koordinasyonunu başlattık. ABD güvenlik birimleri Trump'ı kararından caydırmak istiyor. DEAŞ'lıları otobüslere bindirip onlar gönderdi, biz onları sahadan temizlemiştik.
Suriye için de Irak için de önemli bu konu. Suriye'nin toprak bütünlüğünü muhafaza edecek şekilde çekilme gerçekleşmeli. Her türlü lojistik desateği de vereceğimizi söyledik.
ABD'nin kullandığı üsler var. Tamamen buradan çekiliyorsa, buraları tamamen boşaltacak anlamındadır. Münbiç yol haritasını uygulasaydık, buraları yerel halka bırakacaktık.
8'inde Bolton gelmeseydi, diğer çalışma gruplarıyla beraber bunları şekillendireceğiz.
Karşılıklı ziyaretlerin olmasında fayda var. Trump, Türkiuye'ye gelmek istediğini söylemişti. Sadece sorunların çözülmesi açısından değil, tüm ilişkiler, konular açısından faydalı olur.
Son görüşmede de, Münbiç yol haritasının hızlı bir şekilde uygulanmasının gerektiğini muhataplarına ilettiler. Kürtler dahil tüm halkların orada kalması, terör örgütleri hariç, belirtildi. Bugün de Pompeo ile telefonda görüşmeyi planlıyorum.
Münbiç'te ABD ve destekleiği YPG unsurları var. Geçen yıldan bu yana rejim ve Rus unsurları da var. Bazen devriye geziyorlar, bazen başka şeyler. YPG bugüne dek herkesi kullanmaya çalıştı. Bunu Ruslar'a da söylemiştik. "Biz kullanmazsak ABD'ye gidecek" gibi rekabet vardı aralarında ama Rusya gerçeği gördü. Rejim de biliyor YPG'nin amacının ne olduğunu.
Suriye'de istikrar, barış istiyoruz, ama en önemlisi terör örgütlerinden temizlenmesini istiyoruz.
Fırat'ın doğusunda harekat başlatacağımızı daha önce de duyurmuştuk ama ne zaman olacağı konusunda kesin bir tarih yok. Ama bu iş uzatılır, zamana yayılmaya çalışılırsa, Türkler Kürtleri katledecek gibi yalan yanlış ifadelerle savsaklamaya çalışırsa kararımızı buna göre vereceğiz askerlerimizle birlikte.
İdlib'te terör örgütlerinin olduğu bir gerçek. Rejim kuşatılmış bölgeleri ele geçirirken koridorlar açarak terör örgütlerini otobüslerle İdlib'e götürdüler. Bahaneler sunarak amaçları İdlib'e saldırmaktı. Radikal gruplarla bu işleri götürmek her zaman kolay değil. Bir de buralarda ılımlı muhalefet var. Bu radikal gruplar, muhalefe ve diğer sivil halka saldırıyor. NATO toplantısında da bunları dile getirdik. Siz ülkenize almak istemiyorsunuz ama burada yabancı teröristler, sizin vatandaşlarınız var dedik.
Mutabakatın içinde rejimin bulunduğu bölgelere tacizin olmaması, rejimin de buralara saldırmaması, yolların açılması gibi konular da var. Bu saldırı, rejime ya da Ruslara yönelik bir saldırı değil. İdlib içinde bazı çatışmaların durdurulması için arkadaşlarımız çalışıyorlar. Genel olarak İdlib mutabakatı olumlu anlamda uygulandı, uygulanıyor diyebiliriz.
Biz sadece Ruslarla değil, terör örgütlerine karşı neler yapılacağını konuşuyoruz. Bugüne kadar Ruslarla sahadaki ortaklığımız iyi.
Putin ile bir ikili, bir tekli görüşme, bir de Soçi mutabakatı olması düşünülüyor. Sıra Rusya'da. Önümüzdeki günlerde Rusya'da bu görüşmenin olması düşünülüyor, Rusya bize bildirdi, tarih teklifleri bekliyoruz.
Rusya ve İran'ın tutumu başından beri açık. Tüm Suriye toprakları rejimindir. ABD buradan çekilirken, çekilme için bahane ürettikleri için ellerine koz vermememiz gerekiyor. Diğer taraftan bizim de güvenlik endişemiz olmaması lazım. Suriye'nin de sınır, toprak bütünlüğü kaygılarının olmaması lazım. Rusya'nın da özellikle YPG'nin silah bırakması gerektiğini açıklaması, tehdit olarak gördüğünün bir ifadesidir.
NATO Genel Sekreteri, müttefikler istediği hava savunma sistemini istediği ülkeden alabilir demişti. Biz ABD'den istedik, vermediler. O zaman Rusya'dan S-400 alırız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok.
Romanya'nın dönem başkanlığının Avusturya dönem başkanlığından çok daha iyi geçebileceğini söyleyebilirim. Daha yoğun bir işbirliğimizin olacağını düşünüyorum her ne kadar bizde de seçimler olsa da...
PKK sempatizanı olan bir raportörden olumlu bir şey beklenmez. Farklı ülkelerden farklı siyasi görüşlerden raportörler olması gerekir aslında. Kati Piri, dürüst olmadığını da kabul etti. Ankara'da görüşürken de özür dileyerek içeri girdi ama maalesef bu görüş de değişmedi.
Bazı AB ülkelerinde çıkarılan kanunlara bakın, bizimki mi daha katı onlarınki mi diyoruz, onlara da yanaşmıyorlar. 6 kriterde uzlaşıya varmak için ortak çalışma gruplarımız var, ikişer defa bir araya geldik. Avrupa Konseyi devreye girdi, terörle mücadeleyi bize bırakın Türkiye ile biz görüşelim dediler, AB tam karar veremedi.
Fatih-1 gemimiz sondaj çalışmalarına başladı. Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almalarını istiyoruz, ama yapmıyorlar, şimdi kamuoyu baskını var diyorlar. AB üzerinden, şirketler üzerinden olabileceğini söylüyoruz. Talebimiz gayet meşrudur. Buralarda hiç gerginlik olmadan gaz, petrol neyse çıkartılsın diyoruz. Herkes kazansın, Kıbrıs adası da huzur ve barış adası olsun diyoruz.
HT