Advertisement
HABERLER ABONE OL

Gedik Yatırım 2019 yılına dair Strateji Sunumu'nda Türkiye ekonomisi için ilk yarının zorlu geçeceğini ancak ikinci yarıda toparlanmanın muhtemel olduğunu bildirildi.

2017'de %7.4 olan büyümenin 2018'de %3, 2019'da %1,6 seviyesine gerileyeceği öngörüldü. Yıllık TÜFE’nin yılın ilk yarısında yüksek kalmaya devam edeceğini, yılın ikinci yarısı itibariyle %20 seviyesinin aşağısında dengelenmeye başlayıp yılsonunda%16,6 olarak gerçekleşeceği belirtildi.

Raporda TL varlıkların, benzer ülke varlıklarına kıyasla iskontolu kalmaya devam ettiği, ancak TL varlıklara yönelik bir katalist/hikâye ihtiyacının da sürdüğü, önemli bir negatif şokla karşılaşılmadıkça TL varlıkların cazibesini korumaya devam edeceği ifade edildi.

Küresel piyasalara dair değerlendirmesinde kurum 2019 yılı itibariyle küresel ekonomi ve piyasalarda yeni denge arayışının ön planda olacağını bildirdi. Açıklamada "Düşük faiz bol likidite döneminden oldukça olumlu etkilenen gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından genel ekonomi ve piyasa koşulları daha karmaşık durumda denilebilir. Gelişmiş ekonomilerdeki normalleşme sürecinin küresel ekonomik ve finansal dengeleri gözetici şekilde kademeli olarak gerçekleşmeye devam edeceği yönündeki görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Ancak, son yıllarda olduğu gibi ekonomiye dair gelişmelerden ziyade zaman zaman jeopolitik gelişmelerin küresel ekonomik ve finansal dengeleri bir miktar zorlayıcı olmaya devam edebileceğini de not edelim." ifadeleri yer aldı.

Dolar/TL

Kurumun baz senaryosuna göre kurun yılı 5.98'de kapatması bekleniyor, köçtümser senaryo beklentisi ise 6.50.

TCMB

Merkez Bankası beklentilerini paylaşan kurum iu ifadelere yer verdi;

"Mevcut enflasyon görünümü dikkate alındığında,temel görevi fiyat istikrarını sağlamak olan TCMB’nin 2019 yılındada mevcut sıkı duruşunu sürdürmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerinde kalıcı iyileşme görüldüğünden emin olunduğu takdirde TCMB’nin yıl içinde politika faizinde kademeli indirimlere gittiği görülebilir. Ancak,bu sürecin en erken yılın ikinci çeyreği itibariyle başlayabileceğini değerlendiriyoruz"

CARİ AÇIK

"Cari açığın 2019 yılında 20 milyar dolar seviyesine; cari açığın GSYH’ye oranının ise %3,4’ten %2,5’e gerilemesini bekliyoruz."

İŞSİZLİK

İktisadi faaliyetteki dengelenme eğiliminin ekonomik büyümeyi yavaşlatıcı etkisinin, işsizlik oranı tarafında artışa neden olmasını beklemekteyiz. 2018 yıl sonunda % 11,1 seviyesinde gerçekleşmesini beklediğimiz ortalama işsizlik oranının 2019 yılında %12,6 seviyesine yükselebileceğini öngörmekteyiz.

Borsa

Ülke risk priminin azalması durumunda Borsa İstanbul mevcut iskontosuyla diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla ön plana çıkabilir. Özellikle, mart ayındaki yerel seçimlerin geride kalması sonrasında, yılın önemli bir bölümünde diğer gelişmekte olan birçok ülkede yapılması beklenen seçim süreçleri bu anlamda Türkiye’nin bir miktar daha önplana çıkmasını sağlayabilir.

TAHVİL FAİZİ

Ülke risk priminde ciddi bir iyileşme görülmedikçe, kısa vadede, tahvil faizlerinde ciddi bir düşüş görülmesi zor olsa da ikinci yarıda dezenflasyon süreciyle birlikte düşüş görülmesi muhtemel.