Hisarcıklıoğlu: Sistem seni kayıtdışı çalışmaya teşvik ediyor
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sistemin kayıtdışı çalışmayı teşvik ettiğini belirtti
ANKARA (A.A) - 24.11.2010 - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sistem eleştirisi yaparken, ''aslında bizim insanımızın ben ahlakının bozuk olduğuna inanmıyorum. Sistem ahlakı bozuyor... Bunun sorumlusu ben değilim, sorumlusu sistem. Sistem seni kayıtdışı çalışmaya teşvik ediyor'' dedi.
Ankara Sanayi Odasının aylık Oda Meclisi Toplantı'sına katılan Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada, dünyanın en pahalı akaryakıtının Türkiye'de kullanıldığını, bu durumun da kayıtdışı ekonomiye tetiklediğini kaydetti. Depoya doldurulan her 100 liralık benzinin 35 lirasının kendi bedeli, 65 lirasının ise vergi olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, bunun da yeni bir sektör olarak katkı maddeli yağ sektörünü doğurduğunu söyledi.
Çorum'a bölünmüş yoldan giderken birilerinin ''ucuz mazot'' diye tabelalar astığını anlatan Hisarcıklıoğlu, bu mazotun ise rafineri çıkış fiyatının altında bir fiyata satıldığını belirterek şunları kaydetti:
'' Zannedersin ki Çorum'da o benzinliğin altına kuyu vurdu, çıkartıyor malı. Öteki taraftan ahlakı bozacak işi yaptırıyorsun. Ahlak bozuluyor. Aslında bizim insanımızın ben ahlakının bozuk olduğuna inanmıyorum. Sistem ahlakı bozuyor. Bir şey daha anlatacağım. Çorum'da ucuz mazot yazan yer var ya, onun yanındaki benzinlikte senin olsun. Sen de rafineriyle çalış. O'nunla rekabet edebilir misin? Edemezsin. Yatırım yapmışsın. Bankaya borcun var. 10 kişi çalıştırıyorsun. Öteki taraftan evini geçindireceksin. Diyor ki (Yanıbaşındakiyle rekabet et bakim). Aranızda rekabet edecek kim var söyleyin bana. Adam ucuz mazot diyor. Sen de normal çalıyorsun rekabet edebilir misin? Edebilecek babayiğit var mı? Yok.''
ASO üyelerine ''o zaman ne yapacaksın'' diye soran Hisarcıklıoğlu'na, salondan ''Rafinerisiyle çalışmayacağız'' yanıtının gelmesi üzerine ''Peki şimdi benim ahlakımı kim bozdu?'' diye sordu. Hisarcıklıoğlu kendi sorusunu ''sistem bozdu'' diye yanıtladı. Hisarcıklıoğlu, ''Sorumlusu ben değilim. Sorumlusu sistem. Sistem seni kayıtdışı çalışmaya teşvik ediyor. Böyle bir şey olur mu. Onun için yanlış bir şey gördüğümüz zaman ilk sorgulamamız gereken yer sistem. Bunu aklınızdan çıkarmayın'' diye konuştu.
-KUR SAVAŞLARI-
2009 yılından bu yana liranın yüzde 12 değerlendiğini ve bunun işadamlarının aleyhine olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ancak su fiyatlarının yüzde 15, elektriğin yüzde 40, benzinin yüzde 28, LPG'nin yüzde 17, mazotun yüzde 35, brüt ücretlerin de yüzde 19 artış gösterdiğini, bir tek doğalgazda yüzde 30 düşüş olduğunu kaydetti.
Dolar kuru nedeniyle darbe üzerine darbe yediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Önümüzdeki dönemde ABD para bastıkça Türkiye'ye sıcak para girişi artacaktır. Bunun için önlem alıyor olmamız lazım. Bugün artık ne konuşuluyor? Kur savaşları konuşuluyor'' diye konuştu. Bunun bütün dünyada konuşulduğunu ve bu sorunun son G-20 toplantısında çözümlenemediğini belirten Hisarcıklıoğlu, sıcak paranın yurt içi tüketimin canlanmasına, kredilerin büyümesine ve vergi gelirlerinin artmasına ancak döviz kurlarında ise gerilemeye neden olduğunu belirterek bu durumu eleştirdi. Paralarının değerlenmesinden Brezilya, Güney Afrika, Tayland, Kore gibi ülkelerin de Türkiye gibi şikayetçi olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, bunun sadece Türkiye üzerinde değil dünya ülkeleri üzerinde oynanan bir oyun olduğuna vurgu yaptı.
ABD'nin dolara yüzde 2 faiz verirken, Türkiye'de hazinenin yüzde 8 faiz vermesi nedeniyle Türkiye'ye sıcak para geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu yüzde 8'in kimin cebinden çıktığını sordu.
Türkiye'nin dünyanın 12. büyük ekonomisi olmasına rağmen Birleşmiş Milletler'in (BM) insani gelişmişlik sıralamasında 155 ülke arasında 126. sırada, iş ve yatırım ortamında 65. sırada, uluslararası rekabet endeksinde ise 133 ülke arasında 61. sırada olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, yatırım ortamıyla ilgili artık firmaların değil, ülkelerin birbirleriyle rekabet ettiklerini söyledi.
-''2015'E KADAR HER YIL SEÇİM VAR''-
''Onun için sakın ha sakın bu salonda oturanlara söylüyorum siyasete odaklanırsanız hepimiz kaybederiz. Türkiye'nin gündemini ekonomi üzerine oturtmamız lazım. Ekonomiyi devamlı sıcak tutmak lazım. Sıcak tutmazsak bu sorunlar çözülemez ve kötüleşmemiz artarak devam eder'' diyen Hisarcıklıoğlu, '' Unutmayalım 2015 e kadar her yıl seçim var. En zoru, seçimle yaşamayı öğreneceğiz. Seçimle yaşarken de yapısal önlemlerin alınmasını talep edeceğiz, isteyeceğiz'' diye konuştu.
Demokrasinin gelişebilmesinin yolunun kayıtlı ekonomi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu bunu söyle açıkladı:
''( Ya başkan kayıtlı ekonomiyle demokrasiyi nasıl bağdaştırıyorsun) diyebilirsiniz. Demokrasinin sağlıklı gelişebilmesi için tek bir nokta vardır. Vekalet verdiklerinizden hesap sorabilmektir aslında demokrasi. Siz insanlara belli bir süreyle geçici vekalet verirsiniz. Bizi yönet diye. Bu verdiğiniz insanlardan da bu verdiğiniz süre içerisinde hesap sorarsanız. Peki kayıt dışı ekonominin olduğu yerde hesap sorabilmeniz mümkün mü? (Ya arkadaş şu defterini getir) dedikleri zaman ayağı titremeden defterini götürecek bu salonda kaç kişi var diyorum. Bin kişinin olduğu salonda maksimum 10 kişi görüyorum. 10 kişi (titremeden götürürüm) diyor. Bakın bu Türkiye'nin gerçeği. Beki 10 kişi götürdü ama sadece tüccar sanayici mi defolu kardeşim. Türkiye'nin en üst makamından en altına kadar. O bin kişinin olduğu salonlarda bürokratlarda var. Onlara soruyorum ( Tapu da muamele yapmış bir kişi hesabını verebilir mi) diye O 10 kişi de kalmıyor o zaman. Ya bu nasıl bir sistem peki. Demokrasi en çok bize lazım. Gelişmek istiyorsak demokrasinin standardının en yukarıya gelmesi lazım. İşte demokrasiyle ekonomi birbirine bağlı.''
-ASO BAŞKANI ÖZDEBİR-
ASO Başkanı Nurettin Özdebir de konuşmasında, üyeleri arasında yaptırdıkları eğilim anketinin eylül ayı sonuçlarına değindi. Özdebir, anket sonuçlarının, Ankara sanayiinde toparlanmanın yılın üçüncü çeyreğinde de güçlü bir biçimde devam ettiğini gösterdiğini belirterek, haziran anketine göre eylül anketinde artış belirtenlerin oranının üretimde yüzde 34,5'ten 45'e, yeni siparişlerde yüzde 34'ten 44'e, kredi kullanımında yüzde 35'ten 40'a yükselirken stoklarda yüzde 28;den 22;ye gerilediğini anlattı.
Dış satışlarda artış belirtenlerin oranında ise bir değişiklik olmadığını belirten Özdebir, haziran anketine göre eylül anketinde artış belirtenlerle azalış belirtenler arasındaki farkın ise üretimde 11'den 24'e, yeni siparişlerde 5'den 19'a, kredi kullanımında 20;den 29;a yükseldiğini, dış satışlarda bu farkın ise -10'dan -15'e gerilediğini bildirdi.
Ancak, dış satışlardaki beklentilerin olumsuza dönmesinin hafife alınmaması gerektiğini belirten Özdebir, üyelerinin ihracat performanslarında bir bozulma olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''İhracatın toplam ciro içindeki payı haziran sonuna göre 2,5 puan, geçen yılın eylül sonuna göre ise 5 puan düşmüştür. Üyelerimizin çoğu artan maliyetlerin kar marjlarını sıfıra yaklaştırdığını, hatta zararına ihracat yapmak zorunda kaldıklarını ifade etmektedirler. Bu durumun sürdürülemez olduğu açıktır.''