Ahlhaus: Türkiye'nin AB ile mümkün olan en sıkı bağlantısı herkes için kazanç

Eyalet hükümetinin, bu nedenle üyelik görüşmelerini en başından beri büyük bir dikkatle izlediğini belirten Ahlhaus, "Türkiye'nin AB ile mümkün olan en sıkı bağlantısı, herkes için bir kazanç olacaktır. Her şeyden önce en son yapılan anayasa değişikliği önemli bir adım olarak görülüyor. Buna rağmen Türkiye'de yapılması gereken daha çok şey var. AB Komisyonu tarafından kısa bir süre önce açıklanan İlerleme Raporu da bunu onaylamaktadır" ifadesini kullandı.

Ahlhaus, "Alman hukuk sistemine ve demokratik değerlerine uyum sağlamayan göçmenler Almanya'yı terk etmelidir" ve "Genç göçmenlerle sorunlarımız ve uyum zorluklarımız var" yolundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Göçmen kökenlilerin çoğu, topluma iyi uyum sağlamıştır ve örneğin serbest meslek alanında iş imkanları yaratarak önemli katkıda bulunmuştur. Ayrıca kültürdeki bu çok renklilik, Hamburg gibi dünyaya açık bir kent için zenginliktir. Ancak sorunlar da var. Kanımca bunlar belli ortamlara özgüdür ve etnik karakter taşımıyor. En önemli görev, önceden olduğu gibi dil öğreniminin desteklenmesidir. Çünkü dil uyumun anahtarıdır. Bunun yanında okul, çocuk ve gençlik çalışmaları ile meslek yaşamına geçişlerde bireysel teşvik önemli bir husustur. Gelecekte buna anne ve babaları da dahil etmeliyiz. Bununla ilgili olarak daha kısa bir süre önce göçmen kökenli gençlerin eğitim ve meslek öğrenimine ilişkin Eylem Planı hazırladık."

Göçmenlerin Alman toplumuna uyumunun Hamburg eyalet hükümeti için en önemli konulardan biri olmaya devam edeceğini ifade eden Ahlhaus şöyle dedi:

"Kentin hedef sloganı olan 'İleri görüşlülükle büyümek' ile her şeyden önce çok açıkça ifadesini bulan şey, bizim göçmenler için pek çok şey yapmaya devam etmek istiyor olmamızdır. Bununla birlikte benim için 'teşvik ve talep etme' ilkesi de geçerlidir. Benim bundan anladığım, göçmenlerin ve ailelerinin tüm yetenek ve potansiyelleriyle topluma katılmaları ve uyum tekliflerini kabul etmeleridir. Diğer yandan zorlukların üstesinden gelemedikleri zaman, teşvik talep etme hakları da vardır."

Hamburg eyalet hükümetinin son tasarruf önlemlerinin uyum projelerini ne yönde etkilediği sorusuna da Ahlhaus, "Uyumu, Sosyal İşler, Aile, Sağlık ve Tüketicileri Koruma Bakanlığının tasarruf önlemlerinin tümüyle dışında tutmak mümkün olamadı. Ancak uyum politikasıyla ilgili proje ve önlemler bundan etkilenmedi. Aksine uyum merkezlerinde geleceğe yönelik teşvik imkanları artırıldı" karşılığını verdi.

-"AŞIRI DİNCİ ÇEVRELER UYUM KONUSUNDA HALA ZORLANIYOR"-

Ahlhaus, Türk kökenli Hamburgluların çoğunun topluma iyi uyum sağladığını, Hamburg Türk Toplumu (TGH) derneğini uyum sorunlarının çözümünde önemli bir muhatap olarak gördüklerini belirterek, "Aşırı dinci çevreler, uyum konusunda hala zorlanıyor" dedi.

Müslüman dernekler Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Hamburg İslam Şurası ve Hamburg Türk-İslam Kültür Merkezleri Birliği ile Müslümanların diğer dini gruplarla yasal olarak eşit haklara sahip olması için sürdürülen "Devlet Anlaşması" görüşmelerine bizzat katıldığını ve bu görüşmeleri son derece önemli bulduğunu ifade eden Ahlhaus, "TGH ile zaten sıkı ve güven dolu bir ortak çalışma var, kentimiz bunu sürdürmeye devam edecektir. Kişisel olarak da iyi bir ilişki sürdürmeye büyük önem veriyorum. Gördüğünüz gibi eyalet hükümetinin Müslüman cemaatlerle sürdürdüğü Devlet Anlaşması konusundaki görüşmelere TGH de katılmaktadır" diye konuştu.

Almanya'da doğan göçmen çocuklarının doğrudan çifte vatandaş olmasına olanak tanıyan, ancak 18-23 yaşları arasında iki vatandaşlıktan birini seçmek zorunda bırakıldığı "Opsiyon modeli" hakkında Ahlhaus, "Hamburg, birkaç ay önce opsiyon modeli uygulamasını kaldırmak için yapılan bir yasa çıkarılması girişimini destekledi. Ancak bu konuda şu anda mecliste yeterli bir çoğunluk yok. Herkes için doyurucu bir çözüm bulmak için politik alanda gerekenleri yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Ahlhaus, "Türk kadınların uyumuna yönelik özel bir konsept geliştirmek isteyip istemedikleri sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Özgür ve bir liman kenti olan Hamburg'un göçmenlerin uyumu konusunda geliştirdiği konseptin yanı sıra 2009 yazından beri faaliyet gösteren 'Arbeitsstelle Vielfalt' (Çeşitlilik Merkezi) ayrımcılığa karşı çok yönlü danışma olanağı sunmakta ve ayrımcılık olaylarını kontrol etmektedir. Yasalar da çok yönlü ve ayrımcılığın yapılmadığı bir kültürü sağlamca yerleştirmek ve etnik köken, cinsiyet ve din nedeniyle ayrımcılık yapılmaması için uygulanmaktadır. Bundan Hamburg'daki Türk kökenli kadınlar da yararlanmaktadır."