Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Kudatgobilik: Avrupa'nın Türkiye'ye sırtını dönmeyecek kadar akıllı olduğuna inanıyoruz

Kudatgobilik: Avrupa'nın Türkiye'ye sırtını dönmeyecek kadar akıllı olduğuna inanıyoruz

TİSK Başkanı Kudatgobilik, ''AB'nin Türkiye;ye sırtını dönmeyecek kadar akıllı olduğuna inandığını'' söyledi

Giriş: 03 Aralık 2010, Cuma 14:24
Güncelleme: 03 Aralık 2010, Cuma 14:24

BRÜKSEL (A.A) - 03.12.2010 - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ''Türkiye'nin katılım müzakerelerini çeşitli siyasi engellemeler nedeniyle 'sözde' yürüten AB'nin Türkiye;ye sırtını dönmeyecek kadar akıllı olduğuna inandığını'' söyledi.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'le birlikte Türkiye'yi, Avrupa iş dünyasının çatı örgütü BusinessEurope'ın Başkanlar Konseyi toplantısında temsil eden Kudatgobilik, "Avrupa ekonomisine hakim ruhu da yansıtan bu bulutlu Brüksel gününde sizlere ülkemin ekonomik dinamizminden bir parça günışığı sunmak istiyorum" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,2 büyüdüğünü hatırlattı.

OECD'nin Türkiye'den, bu yıl yüzde 8,2 ve gelecek yıl yüzde 5,3 olmak üzere dünya ortalamasının hayli üzerinde büyüme beklentisine dikkati çeken Kudatgobilik, "Bu performansıyla Türkiye, yükselen ekonomiler içerisindeki en büyük rakiplerinin hemen arkasından geliyor" dedi.

Kudatgobilik, "Türk ekonomisinin gücünün en büyük göstergesi, ülkemizde 25 binden fazla yabancı sermayeli şirketin varlığıdır ve bu şirketlerin 13 binden fazlası AB kökenli şirketlerdir" hatırlatmasında bulunarak yabancı sermayeli firmalarla yerli sermayeliler arasında kesinlikle ayrım yapmadıklarını vurguladı.

TİSK Başkanı Kudatgobilik, "Aslına bakarsanız ülke olarak, kadın istihdamı başta olmak üzere istihdam oranımızı yükseklere taşımayı başaramadık. Genç işsizliği, acil eylem gerektiren bir sorun olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Ayrıca ciddi bir cari açığa neden olan dış ticaret açığımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Bununla birlikte ekonomimizin büyüme ivmesi, gelecekte bu sorunlarla başa çıkabileceğimiz konusunda bize ümit aşılıyor. Ayrıca, küresel krizi bankacılık sistemi çökmeden atlatan ve kriz öncesinden de daha güçlü bir bankacılık sistemine sahip olan nadir ülkelerden biri olarak ekonomimizin, kurumlarımızın, ekonomi yönetimimizin ve şirket yönetimlerimizin performansıyla gurur duymakta sonuna kadar haklı olduğumuz kanaatindeyim" şeklinde konuştu.

Yunanistan'ın ardından AB'yle ortaklık anlaşması imzalayan ikinci ülke olan Türkiye'nin, katılım müzakerelerinin başlamasının ardından geçen 5 yılda toplam 35 fasıldan 13'ünü açabildiğini ve bugün itibariyle "çeşitli siyasi engellemeler nedeniyle bloke olmayan sadece 3 başlığın kaldığı adeta bir sözde katılım müzakeresi süreci yaşadığını" belirten Kudatgobilik, şöyle dedi:

"Buna rağmen biz hala, Avrupa;nın Türkiye;ye sırtını dönmeyecek kadar akıllı olduğuna inanıyoruz. Türkiye;nin AB üyeliği sadece ekonomik açıdan değil, Avrupa;nın daha güçlü olmaya mecbur olduğu bir dünyada siyasi açıdan da büyük değer ifade ediyor. Bizler, Türk işveren ve sanayicileri olarak ülkemizin AB;ye katılmasının çok açık bir kazan-kazan durumu olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla artık Avrupa;nın silkinmesi, sonu gelmez tartışmaları arkada bırakması ve bunların yerine kökten değişen dünyadaki zor geleceğine hazırlanmaya odaklanması gerekiyor."

-TÜSİAD BAŞKANI BOYNER-

BusinessEurope Başkanlar Konseyi'nde söz alarak Türk özel sektörünü temsilen katıldığı G20 Seul iş dünyası zirvesiyle ilgili gözlemlerini aktaran TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ise önümüzdeki Fransa'nın G20 başkanlığı döneminde, G20'nin iş dünyası boyutu olan B20'nin kurumsal olarak güçlenmesi, Avrupa özel sektörünün sesinin daha güçlü çıkması ve uluslararası mali sitemin daha saydam ve etkin işlemesi için somut önerilerin acilen masaya konması gerektiğini vurguladı.

Bu arada Boyner, Almanya, İtalya, İngiltere, Hollanda, İsveç, Avusturya ve İspanya iş dünyası temsilcileriyle yaptığı ikili görüşmelerde, bu ülkelerle önümüzdeki yıl planlanan ortak etkinlikleri kararlaştırdı. Boyner ve muhatapları, ikili ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesi ve Türkiye'nin AB üyelik sürecini hızlandırmayı amaçlayan yeni girişimler üzerinde de mutabık kaldı.