Büyükekşi: AB'ye tam üyelik tarihinin bir an önce ilan edilmesini bekliyoruz

Türkiye ekonomisinin gelişen gücünün tüm dünyanın yakın ilgisinde olduğunu dile getiren Büyükekşi, son açıklanan Wikileaks dosyaları dahil, Türkiye'nin ciddi bir odak noktası olduğunun görüldüğünü, dünyanın kendisini ilgilendiren bölgesel ve küresel meselelere müdahil olmasının insanların ciddi ilgisini çektiğini kaydetti.

Türkiye'nin gelişerek büyüdüğünü, çok yönlü stratejik konumuyla bir merkez ülke olduğunu ve sahip olduğu demokrasi geleneğiyle birçok ülke tarafından rol modeli olarak kabul edildiğini vurgulayan Büyükekşi, şöyle devam etti:

''Avrupa, Asya ve Ortadoğu'nun buluşma noktası olması Türkiye'ye büyük bir ayrıcalık katıyor. AB'ye üyelik sürecinde attığı ciddi adımlar da Türkiye'nin demokrasisini zenginleştiriyor. Türkiye, AB ile entegrasyon noktasında büyük adımlar attı. Türkiye uyguladığı reform politikalarıyla, ekonomisiyle, siyasetiyle, ihracatıyla, ticaretiyle çoktan AB'ye girdi bile.

Türkiye şu an ihracatının yüzde 50'den fazlasını, ithalatının da yüzde 40'tan fazlasını Avrupa ülkeleri ile yapıyor. Türkiye son 6 yılda 70 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekti. Bunun 50 milyar doları AB ülkelerinden geldi. Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı firmaların yüzde 53'ü AB ülkelerinin firmaları. Dolayısıyla AB ile Türkiye arasında ciddi bir entegrasyon zaten mevcut. O yüzden şunun altını çizmek lazım: AB'ye tam üye bir Türkiye, AB'ye çok şey katacaktır. Her iki taraf da bu üyelik sürecinden büyük kazanımlar sağlayacak.''

Büyükekşi, Avrupa ülkelerinin kendi kısır iç siyaset çekişmelerinin kendilerini ilgilendirmediğinin altını çizerek, ''Türkiye öyle ya da böyle bu süreci devam ettiriyor. Bu yoldan da dönmeyecek. Biz üyelik sürecinde muhtelif tam üyelik tarihinin bir an önce ilan edilmesini bekliyoruz. Aksi halde ucu açık bir müzakere süreci ciddi rahatsızlıklar yaratacaktır'' diye konuştu.

-''TÜRKİYE BATI VE DOĞUYU BİR POTADA ERİTİYOR''-

AB yolunda ilerleyen Türkiye'nin bir taraftan da ''eksen genişlemesi'' yaşadığını, batı ve doğuyu bir potada erittiğini vurgulayan Büyükekşi, hem doğulu hem batılı olan Türkiye'nin yakaladığı ekonomik başarının doğulu ve batılı kimliğini güçlendirdiğini ifade etti.

Türkiye'nin komşularıyla kaynaştığını, hedefine sıfır sorun olan dış siyaset anlayışını koyduğunu dile getiren Büyükekşi, ''Bazı kişiler Türkiye'nin ortaya koyduğu sıfır sorun politikasını naiflik olarak nitelendiriyor. Biz ihracatçılar olarak buna şiddetle karşı çıkıyoruz. Keşke tüm dünya ülkeleri kendilerine böyle bir hedef koysalar. Önyargıların boyunduruğunda yaşamayı bir kenara bırakıp sorunsuz ve refah dolu bir dünya vizyonunu hedefleseler'' dedi.

İhracatçılar olarak ticaretin barış, zenginlik, refah ve mutluluk getirdiğine inandıklarını vurgulayan Büyükekşi, ''Biz son yıllarda artan dış ticaretimizin bizi nasıl etkilediğini çok iyi biliyoruz. Artan ticari ilişkilerin komşularımızla aramızdaki dostluğu nasıl olumlu etkilediğini çok iyi biliyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'nin, Cumhuriyet'in 100. yılı olan 2023 için dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedef koyduğunu dile getiren Büyükekşi, Türkiye'nin dünya mal ticaretinden aldığı payı ikiye katlamak, ihracatını ortalama yüzde 12 kesintisiz büyüterek 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmayı planladığını kaydetti.

Büyükekşi, ''Bu hedeflere ulaşmak için sanayimizi güçlü ve rekabetçi kılacağız. Sanayimizin teknolojik dönüşümünü tamamlayacağız. Daha fazla markalı ve katma değerli ürüne yöneleceğiz. Bunu yaparken mevcut ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz. AB pazarında daha güçlü daha kuvvetli bir şekilde yer alacağız. Alternatif pazarlara genişleyeceğiz. Ortadoğu ve Afrika'daki konumumuzu daha da güçlendireceğiz'' diye konuştu.

Türkiye'nin, artan ticaret hacmi sayesinde içinde bulunduğu coğrafyanın refah ve barışına katkı sağlayacağına inandıklarını vurgulayan Büyükekşi, ''Gittiğimiz yerlerde sadece refahı artırmayacağız. Aynı zamanda barış ve adaletin de altyapısının temellerini atacağız'' dedi.

-''VİZE KONUSUNDA AVRUPALI DOSTLARIMIZDAN DESTEK BEKLİYORUZ''-

Türkiye'nin pek çok ülkeyle vize meselesini çözdüğünü, aynı gelişmeleri Avrupa'da da görmek istediklerini vurgulayan Büyükekşi, şunları ifade etti:

''Tam üyelik müzakereleri yapan bir ülke vatandaşlarından vize istenmesini anlamakta zorluk çekiyoruz. Üyelerimizin AB ile ticarette şikayet ettikleri en temel konu vize meselesi. Ortada son derece garip bir durum var: Gümrük Birliği kapsamında mallarımız rahatça dolaşıyor. Ancak o malları üreten teknisyen ve satacak olan pazarlamacı ve bunların patronları dahi dolaşamıyor. Bu da Türk mallarının rekabetçiliğini azaltan bir husus.

Eskiden bu konuda haklı diyebileceğimiz endişeler vardı. Vize kalkınca acaba 'Avrupa'ya bir işsizlik akını olur mu?' şeklinde düşünceler vardı. Artık bu endişenin de bir anlamı kalmadı. Artık tam tersi yaşanıyor. Almanya'da Hollanda'da yaşayan Türkler, iş bulma imkanı daha fazla olduğu için Türkiye'ye geri dönüyorlar. O yüzden vize konusunda tam bir çözüm için Avrupalı dostlarımızdan destek bekliyoruz.''

Türkiye ekonomisinin ve dış ticaretinin büyümeye devam edeceğinin bir kere daha altını çizmek istediğini söyleyen Büyükekşi, ''Siz konsoloslarla daha yakın işbirliği içinde çalışarak dünyanın refah ve zenginliğine hep birlikte katkıda bulunmak istiyoruz'' dedi.

Toplantıya, Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorgi İvanov'un eşi Maya İvanova, Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Cemalettin Damlacı, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile yaklaşık 200 ülkenin temsilcileri, ihracatçı birliklerinin yönetici ve üyeleri katıldı.