Bakan Yıldırım: 2023'te İstanbul'da yılda 150 milyon yolcu trafiği olacak
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023'te İstanbul'da 150 milyon trafik olacağını ve 2 havaalanının bu trafiği kaldırmayacağını söyledi
İSTANBUL (A.A) - 17.12.2010 - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023 yılı hedeflerine göre İstanbul'da yılda yaklaşık olarak 150 milyon yolcu trafiği olacağını, bu trafiği iki havaalanının kaldırmayacağını belirterek, ''Dolayısıyla İstanbul'a yeni bir havaalanı kaçınılmaz. Hiçbir zaman ne Atatürk Havaalanı, ne de Sabiha Gökçen işletmecileri 'Aman böyle bir havaalanı yapmayalım, bizim işlerimize hale gelir' diye düşünmesin'' dedi.
Yıldırım, ''İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın Hava Ulaşımındaki Artan Önemi'' konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, 2001-2004 yılları arasında büyük oranda zarar eden havaalanının 2002'deki toplam yolcu trafiğinin 130 bin 217 iken, 2010 yılı Kasım ayında 10 milyon 223 bine ulaşarak 77,5 katlık artış sağladığını söyledi.
Bütün bu gelişmelerle beraber ilk başta belki çok büyük bir havaalanının yeterli olmadığının ortaya çıktığını ve yap-işlet-devret modeliyle terminallerin yapımını Savunma Sanayi Müsteşarlığının gerçekleştirdiğini, bununla 3,1 milyar dolar kaynağın buradan savunma sanayine kazandırıldığını ifade eden Yıldırım, ''O günlerde sayın bakan ile pazarlığa girmiştik. O pazarlıkta biz ileriyi göremediğimiz için fırsatı kaçırdık. Bize çok uygun şartlarda havaalanını devretmeye hazırdı. Biz geleceği çok iyi okuyamadığımız, ticaretle de aramız çok iyi olmadığı için bunu göremedik. Neyse savunma sanayi kazandı, memleket kazandı'' şeklinde espri yaptı.
Geçen yıl gerçekleştirdikleri Ulaşım ve Haberleşme Şurası'na değinen Yıldırım, burada havacılıkla ilgili 2023 hedeflerini belirlediklerini, buna göre Türkiye'nin 2023'e kadar toplam yolcu sayısını 375 milyona çıkaracağının öngörüldüğünü hatırlattı.
Toplam trafiğin yüzde 40 civarının İstanbul'da olduğuna işaret eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bunun da ağırlıklı, büyük kısmı Atatürk Havaalanı'nda oluyor. Bu hedeflere göre yaklaşık olarak İstanbul'da yılda 150 milyon trafik olacak. Bu 150 milyon trafiği iki havaalanı kaldırmaz. Bu aşikar. Yani Sabiha Gökçen'e ikinci pist de yapsak durum değişmez. Atatürk Havaalanı'nı iyileştirsek yeni yeni cihazlar koysak, ne yaparsak yapalım... Dolayısıyla İstanbul'a yeni bir havaalanı kaçınılmaz. Bunu da hiçbir zaman ne Atatürk Havaalanı, ne de Sabiha Gökçen işletmecileri 'Aman böyle bir havaalanı yapmayalım, bizim işlerimize halel gelir' diye düşünmesin. Eğer biz böyle bir havalaanını planlamazsak, asıl siz o zaman büyük sorun yaşayacaksınız. Yapmanız gereken işletmeyi de yapamaz hale geleceksiniz.
Biz önümüzdeki 10-12 yılın planlamasını yaparken bir yandan mevcut iki havalamanını daha etkin nasıl kullanırız, bunun hesaplamasını yapacağız ama bir yandan da 2023'te uçak, yolcu trafiği ve havacılıktaki gelişmeleri dikkate alarak yeni kapasiteler oluşturmak mecburiyetindeyiz. Bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.''
-''KİMSE HAMASET NUTUKLARI ATMASIN''-
Hedeflere ulaşmak için yetişmiş insan kapasitesine de ciddi yatırım yapmaları gerektiğinin altını çizen Yıldırım, şöyle konuştu:
''Dün Meclis'te muhalefet partileri bizi tenkit ediyor. 'Bizim pilotlarımız işsiz gezerken, siz yurtdışından pilot alıyorsunuz. Ülke insanına bu yapılır mı?' gibi hamasi sözler söyleniyor. Göreve geldiğimizde bin 300 faal pilotumuz vardı, şimdi 7 bine dayandı. Bizim sorunumuz pilot sorunu değil. Sağ koltukta personel sıkıntımız yok ama sol koltukta eksikliğimiz var. Hemen sağ koltuktakini sol koltuğa alamayız. 670 civarında toplam yabancı uyruklu pilotumuz var. Yerli, kendi pilotlarımız eğitimlerini tamamladıkça hazır oldukça bunları değiştiriyorlar. 'Aman bekleyelim de herkes sol koltuğa geçecek hale gelsin, ondan sonra havacılığı geliştirmeye devam ederiz.' Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil. Hiç kimse de kuru kuru milliyetçilik, hamaset nutukları atmasın. Milliyetçilik, bu ülkeye çalışmaktır, bu ülke için üretmektir.''
-''MÜHRÜ BASIYORLAR, 3 KAT PARAYLA GERİ SATIYORLAR''-
Türkiye'nin büyümesinin hayal gücünün sınırlarını zorlayacak şekilde olduğunu vurgulayan Yıldırım, ''Hedeflerimizi doğru şekilde tespit etmeliyiz. Türkiye kendi uçağını da yapacak, Türkiye bütün havacılığın yerli organize sanayini de kuracak güce, potansiyele sahiptir. Biz bütün bu uçaklarda kullanılacak malzemelerin hepsini yapıyoruz. Ancak başkalarına veriyoruz, onlar mührü basıyorlar, bize 3 kat parayla geriye satıyor. Niye? Sertifikalandırmaydı, bir yol tutturmuşlar, buradan tezgah dönüyor. Bu tezgahı değiştirmemiz, kırmamız veya bu işin içine dahil olmamız lazım'' şeklinde konuştu.