Boyner: "Kutuplaşma kaygılandırıyor"
-
Başbakan Erdoğan "Bertaraf" tartışması sonrası ilk kez TÜSİAD Genel Kurulu'na katıldı; TÜSİAD Başkanı Boyner "Kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali korkutuyor" dedi
İSTANBUL (A.A) - 20.01.2011 - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ülkenin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimalinin kendisini kaygılandırdığını belirterek, ''Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz'' dedi.
Boyner, TÜSİAD'ın 41. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, yaklaşık 6 sonra seçime gidileceğini hatırlatarak, seçim kampanyasının giderek gerginleşen bir ortamda gerçekleşmesini Türkiye'de hiçbir vatandaşın istemediğine emin olduklarını söyledi.
Ümit Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ülkemizin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak zorundayız. Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım çözmek zorunda olduğumuz sorunlar ortak. Çözümlere birlikte ulaşmamızı sağlayacak toplumsal mutabakata varmamızın hepimiz için ağır bir maliyeti olduğuna da inanıyorum. Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken, sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz. Bizim bu konudaki görüşlerimiz yıllar içinde olgunlaşmış, özgürlükçü bir yaklaşımdan beslendi. Bunları savunmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.''
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, yeni anayasa çalışmalarının sonuçlarını 22 Mart 2011'de paylaşacaklarını bildirdi.
Boyner, eylül ayından beri yeni anayasa konusunu 5 ana başlık üzerinden tartıştıklarını, çalışmanın 25 kişilik akademisyen ve kanaat önderlerinden oluşan bir grup tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Tartışılan 5 ana başlığın sırasıyla, anayasanın yapılma yöntemi, 21. yüzyılda yeni anayasada bulunması gereken temel ilke ve kurumlar, kimlikler, din ve vicdan özgürlüğü ile kuvvetler ayrılığı olarak ele alındığını ifade eden Boyner, şöyle konuştu:
''Toplumu bölme potansiyeli olan bu başlıkların, birer birleştiren haline gelecek şekilde formüle edilerek Türkiye'nin yeni anayasasının özünü oluşturması gerektiğini düşünüyoruz. Çoğulcu, katılımcı, demokratik bir düzene kavuşmak için bu meseleleri uzlaşarak çözmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Yeni anayasa çalışmamızın sonuçlarını 22 Mart 2011'de sizlerle paylaşacağız.
Bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Bu çalışmadan bir yeni anayasa metni çıkarmayacağız. Bizim amacımız, farklı kesim ve görüşlerden gelen değerli akademisyenler ve kanaat önderlerinin yeni anayasa ve içeriği ile ilgili görüşlerini ortaya koyarak, kamuoyunda duyarlılık yaratmaktır. Katılımcılarımızın bilinen görüş farklılıklarına rağmen hangi noktalarda uzlaştıklarını, hangi noktalarda değişik perspektifler ortaya koyduklarını da bu çalışma sonucunda göreceğiz. Bir anlamda yukarıda saydığım 5 konunun toplumun farklı kesimlerinde hangi duyarlılıklarla ve çözüm önerileriyle değerlendirildiğini irdelemiş olacağız. 22 Mart'taki etkinliğimize katılmak için zaman ayırmanızı bu nedenle önemle rica ediyoruz.''