Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Kaya, 1926 yılından itibaren yürürlükte olan ve Cumhuriyet'le yaşıt sayılabilecek kanunun yetersiz hale geldiğini anımsattı.

Yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun TBMM'den geçerek yasalaştığını ifade eden Kaya, Yeni Kanun'un ülkemiz gerçeklerine göre hazırlanmasından dolayı daha uygulanabilir halde olduğunu belirtti.

Kaya, ''Mevcut kanun tercüme edilerek yurt dışından alındığı için hem ülkemiz gerçeklerine uymaması, ihtiyaçlara cevap vermemesi ve hem de tercümede yaşanan aksaklıklar ve eski dili nedeni ile halkımıza yabancı bir kanun hükmündedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ülkemiz gerçeklerine ve ihtiyaçlara göre hazırlanması ve güncel dille yazılması sayesinde uygulanabilirliği mümkün hale getirildi'' dedi.

Kaya, Yeni Kanun'un aile kavramını ön plana çektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Kiracının tahliyesinde ve kefalet sözleşmelerinde, mutlaka eş rızasının alınması gerekiyor. Böylece aile fertlerinin icra ve ani tahliye sürprizleri ile karşılaşmaları önlenmiş olacak. Mevcut uygulamada insanlar iyi niyetle kefil olması halinde servet kayıpları yaşamakta, ailelerin dağılmasına neden olmaktadır. Aile birliğinin devamı ve mutluluğu açısından önemli bir yaptırım olan uygulama ile birlikte özellikle bankacılık kesiminin kefil uygulamaları facialara neden olmayacaktır.

Ancak, yeni kanunla birlikte kefalette eş rızasının aranması durumunda, eşin bilgilendirilerek rızasının alınmasına özen gösterilmelidir. Yani kefalet isteyen bankanın eşlere, ne için imza attığı konusunda bilgi vermesi gerekmektedir. Eşlerin iyi niyeti, eşine güveni ve bilgisizliğinin kullanılmaması noktasında kefalet isteyen bankacılık kesimine büyük görev düşmektedir. Bankacılık kesiminin birçok kanun hükmünü uygulanamaz hale getirdiği gibi, bu hükümleri de ihlal edeceğine dair endişemiz var.''

Kaya, kanunun yürürlüğünün 1 Temmuz 2012 tarihine ertelenmesinin mevcut kanunun verdiği tahribatların devam etmesine neden olduğunu söyledi.

Kaya, tüketicilerden yeni kanunu başlarına bir olay geldikten sonra okumaktansa yürürlüğe girmeden önce mutlaka okuyarak hak ve sorumluluklarını en iyi şekilde bilmelerini de tavsiye etti.