Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Babacan, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün ''34 Tesis Açılışı ve 240 Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu Temel Atma Töreni''nde yaptığı konuşmada, meteoroloji alanında ilerlemenin ülkenin genel kalkınmışlığının da önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.

Meteorolojisi iyi çalışan, düzgün raporlama yapan bir ülke olmanın aynı zamanda gelişmiş bir ülke olmanın göstergelerinden biri olduğunun altını çizen Babacan, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün tahmin tutarlılık oranlarının, dünya ortalamalarının oldukça üzerinde olduğunu belirtti.

Babacan, doğru tahminin, itibar denilince kendi çalışma alanıyla ilgili doğru tahmin yapmanın ve olabilecek farklı ekonomik koşullara hazırlıklı olmanın da çok önemli olduğunu belirterek, özellikle dünya ekonomisiyle ilgili, bir bakıma dünya hava şartlarıyla ilgili 2011 yılı, 2012 yılı için gördükleri çok ciddi risklerin bulunduğunu söyledi.

''BU DÖNEM, ÇOK ÇOK DİKKATLİ GİTMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEM''

Bu olası risklere karşı bugünden hazır olmanın, ihtiyatlı gitmenin ve bu yıl istikrarı öncelemenin ekonomik politikaların da genel çerçevesini oluşturduğunu ifade eden Babacan, şöyle devam etti:

''Bu yıl önceliğimiz istikrar. Ekonomik büyüme, kalkınma, Türkiye'de refah artması, fiyat istikrarı bunlar kuşkusuz önemli konular. Bunların hepsinde de Türkiye'nin 2011 için hedefleri var. Ancak öte yandan istikrarı korumamız ve hızlı büyüyelim derken istikrarı sarsmamamız gerekiyor. Bu yıl bizim yüzde 4.5'luk bir büyüme tahminimiz var. Bu yine ihtiyatlı bir tahmindir, muhtemelen bunun üzerine çıkacaktır. Ama bunun çok daha ötesine gitmek adına, eğer genel dengeleri sarsıyorsa, memleketimizi riske sokuyorsa bu da bir başka yanlış politika örneği olabilir.

Dolayısıyla makul bir büyüme olacak, ancak istikrarı önceleyen bir ekonomi politikası çerçevesi 2011 yılı için çizilmiş durumda ki, olası kötü ekonomik şartlardan, olası kötü global bir bakıma ekonomik hava şartlarından memleketimizi olabildiğince az etkilensin diye. Bu dönem, çok çok dikkatli gitmemiz gereken bir dönem, ihtiyatı asla elden bırakmamamız gereken bir dönem.''

Babacan, büyümenin kontrol altında tutulması gerektiğini, kredi hacminin kontrollü gitmesi gerektiğini ve diğer parasal sıkılaştırıcı tedbirleri açıkladıklarında, ''seçim döneminde nasıl olur da bir hükümet bunları yapar'' diye sorulduğunu anlattı.

2011 yılının, seçim ekonomisinin uygulanacağı bir yıl olmayacağını belirten Babacan, şöyle konuştu:

''Popülizme bizim politikalarımızda asla yer yok. 2011'de seçim olmuş ya da olmamış bunu tamamen göz ardı ederek, ekonominin gereği ne ise biz onu yapıyoruz. Orta ve uzun vadede Türkiye'nin sıhhatli sürdürülebilir bir büyüme oranını yakalaması için ve Türkiye'de istikrarlı bir refah artışını sağlamak için bu tedbirleri alıyoruz, bu adımları atıyoruz. Çünkü bizim hiçbir zaman ekonomide yaklaşımımız günü kurtarmak olmadı. Bugün atacağımız adımların sadece 1 ay sonra, 3 ay sonra değil, 1 yıl sonra, 3 yıl sonra, 5 yıl sonra ne sonuçlar getireceğini hesap edip, bugünden doğru adımlar atıp, uzun vadeli bir yaklaşımla politika çerçevemizi oluşturduk.''