Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

İZMİR (A.A) - 04.03.2011 - Mazhar Zorlu Holding'de 2003 yılında holding yönetiminden ayrılan Nafiz Zorlu, ağabeyi Kemal Zorlu'nun idaresinde olan şirketlerin borçlarıyla kefil konumları devam ettiği için yapılan veya yapılamayan her işlemden en az onun kadar etkilenip zarar gördüklerini belirtti.

Nafiz Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, ağabeyine çeşitli çözüm önerileri götürüldüğünü ancak bunlara cevap verilmediğini ve çözüm üretilmediğini iddia etti. Zorlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

''Şu anda ağabeyimin idaresinde olan şirketlerin borçlarıyla kefil konumumuz devam ettiği için alınan veya alınamayan her karardan, yapılan ve yapılamayan her işlemden en az onun kadar etkileniyor ve zarar görüyoruz. Tüm mal varlığını ortak kabul edip borç ödemelerini müştereken yapalım derken, bir yandan madem ki ayrılığı çok istiyorsun bana düşen mal varlığından düşeni, ödeyebildiğin zaman istediğini seve seve yapmaya amadeyiz. Bunu protokole bağlamayı kabul ediyoruz diyoruz. Buna da 'Hayır' diyorsan, borcu hafifletmek için ilave satış yapalım, borçlular bize ileri vadeli senetler versin gibi bir çözümü kabul ediyoruz. Bütün bu önerilerin hiçbirine olumlu cevap verilip çözüm üretilmiyor. Tüm mal varlığımla kefil olduğum borçlar için 8 senede icradan satılan mülkler dışında çözüm üretmemiş birçok mal varlığını değerinin çok altında kaybedilmesi sonucunu yaratmış mevcut yönetime hiçbir eksiklik isnadı yüklemeden, tamam olan oldu, el ele verelim, senin benim demeyelim, birlikte yönetelim diyoruz.''

Kendisine ait olması gereken otelin icradan satışına onay verdiğini vurgulayan Zorlu, ancak ağabeyinin bununla ilgili iptal davası açtığını, bu davadan derhal vazgeçmesini talep ettiklerini kaydetti.

Nafiz Zorlu, 2 Mart'ta düzenlediği basın toplantısıyla, 2003 yılında ağabeyi Kemal Zorlu ile bir protokol imzaladıklarını, mal bölüşümü yapıp, kendisinin holding yönetiminden ayrıldığını, ancak kendisine bırakılan malların holdingin borçları nedeniyle icra yoluyla satıldığını belirterek, holding genel kurulunun toplanması için yaptığı çağrıya olumlu yanıt verilmediğini, bunun üzerine mahkemeye gittiğini bildirmişti.