Son verilere göre, gelişmekte olan ülkelerden gelişen ülkelere doğru hisse senedi piyasalarında yaşanan çıkış sürüyor. Geçtiğimi hafta Çarşamba günü sonlanan haftada, gelişen ülkelerin hisse senedi fonlarından 2.5 milyar dolar çekildi. Bu oran bir önceki haftada da 1.9 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.

EPFR'nin araştırmasına göre, Ocak ayının başından bu yana gelişen ülke piyasalarından, yaklaşık 23 milyar dolar çekildi. Yatırımcıların hisse senedi piyasalarından çıkışlarıyla bu Borsalarda düşüşler kaydedilirken, gelişen ülkelerin tahvil piyasalarında ise yoğun satışlar görülmedi.

Öyle ki, son veriler, 2 Mart'ta sonlanan haftada gelişen ülkelerdeki tahvil borsalarına toplamda 16 milyon dolar giriş yaşandığını gösteriyor. Bir önceki haftada da bu piyasada 96.9 milyon dolarlık tahvil alımı yapılmıştı.

Ocak ayından bu yana tahvil piyasalarında kaydedilen çıkış ise 23 milyar dolardı. Böylece gelişen ülkelerin tahvil borsalarındaki kayıp, hisse senetlerine kıyasla çok daha düşük düzeyde yaşandı ve zarar 1.2 milyar dolarla sınırlandı. Ancak, gelişen ülke hisse senetleri bu sene oldukça oynak seyrediyor.

Şubat'ın ortalarındaki fiyat düşüşü, MSCI Gelişen Piyasalar endeksinde yüzde 5.6 düşüş olarak sonuçlandı. O zamandan bu yana ise endeks yüzde 4.7 oranında kayıplarını telafi ederek, geçtiğimiz Cuma 1,138.73 puandan kapandı. MSCI Gelişen Piyasalar endeksinin 2010'un kapanış seviyesinin yalnızca yüzde 1.2 altında seyrediyor.

Öte yandan, gelişen piyasalar arasında yer alan ülkeler arasındaki varyasyon göze çarpıyor. Rusya borsalarında Aralık ayından bu yana yüzde 15 artış kaydedilirken, Endonezya, Türkiye ve Hindistan'ın kayıpları sırasıyla yüzde 4.5; yüzde 8 ve yüzde 9'a ulaşıyor. Tüm bu ülkelerin zararları ise daha çok Şubat ayında izlenen ralliden ardından yaşandı.

Dünyanın en büyük 2. ekonomisi Çin'de ise Şangay Bileşik endeksi Ocak ayındaki zararlarını telafi etti ve yoluna yüzde 4.6 değerlenmeyle devam ediyor.

Rusya bankası Uralsib'in analistlerinden Chris Weafer, petrol fiyatlarının gelişen ülkeleri, gelişmiş olanlara kıyasla çok daha fazla etkilediğine dikkat çekiyor. Weafer, son zamanlarda petrolde ardarda kırılan rekorların, gelişen ülke piyasalarında aşağı yönlü bir trende sebep olabileceği konusunda da uyarıyor.

Analistler ise bu farklılığa 3 ana sebep gösteriyor. Birincisi, tahvil yatırımcılarının, hisse senedi yatırımcısı olan piyasa oyuncularına kıyasla daha kararlı olması ve genellikle hazine tahvillerine yatırım yapması.

İkincisi ise Çin, Hindistan ve Brezilya gibi volatilitenin çok daha yüksek olduğu ülkelerde tahvil piyasalarının daha kötü olması sebebiyle, yatırımcıların Döviz cinsinden tahvillere yönelmesi.

Son sebep ise, gelişmekte olan ülkelerdeki tahvil piyasalarının volatiliteye daha alışık olması sebebiyle, direnç ve esnekliklerinin artmaya başlamış olması.

Bank of America Merrill Lynch'in piyasa ekonomistlerinden Alberto Ades; yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardan 5-10 sene içinde bir anda çıkış yapacağını, ancak bunun şimdilerde yaşanmasını beklemediklerini ifade ediyor.