Moody's: Zorunlu karşılık artışı bankacılık için olumlu
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Merkez Bankasının (TCMB) zorunlu karşılıkları artırmasının Türk bankacılık sistemi için olumlu olduğunu bildirdi
ANKARA (A.A) - Moody's'in ''Haftalık Kredi Görünümü'' raporunda, Merkez Bankasının zorunlu karşılık oranlarını artırmasının kısa vadeli mevduatlar ve yabancı spekülatif sermaye girişlerinden fonlanan kredi büyümesini yavaşlatmayı amaçladığı belirtildi. Raporda, ''TCMB'nin kararı, Türkiye'nin bankacılık sistemi için olumlu. Bu karar, uygun biçimde daha sürdürülebilir kredi büyümesini sağlayacak ve bankaların mevduatlarının vadelerini uzatacak'' denildi.
Merkez Bankasının zorunlu karşılıkları artırmasının ve daha önceki icraatlarının sıklığının, bankaların pazar paylarını artırmak ve kar marjlarındaki düşüşü telafi etmek amacıyla verdiği kredileri artırmasının desteklediği kredi büyümesini yavaşlatmayla mücadele ettiğini gösterdiği ifade edilen raporda, Merkez Bankasının risk ve getiri oranları arasında hassas bir denge kurmaya, ayrıca kısa vadeli fonlama ve uzun vadeli borçlanma arasındaki uyumsuzluğu gidermeye çalıştığı kaydedildi.
-''ZORUNLU KARŞILIKLAR, ETKİLİ BİR ARAÇTIR''-
Bankalarda mevduatların bilançoların yüzde 60'ını oluşturduğu, bunların çoğunluğunun kısa vadeli ve yüzde 70'inin lira cinsinden olduğu belirtilen raporda, ''Daha yüksek zorunlu karşılıklar likiditenin azaltılma ve sistemdeki borçlanma kapasitesinin azaltılması için etkili bir araçtır'' denildi.
Kuruluş, ayrıca, daha maliyetli kredilerin hükümetin kredi büyümesinin soğutulması niyetini de destekleyeceğini belirtti.
Raporda, Türkiye'de bankacılık sektörünün kredi büyümesinin 2010 yılında yaklaşık yüzde 35 olduğu, 2010 yılı Aralık ayından itibaren toplam bankacılık varlıklarının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 88'i bulduğu, tutsat kredilerinin GSYH'nin yüzde 5'ini, hanehalkı borcunun ise GSYH'nın yüzde 15,6'sını oluşturduğu kaydedilerek, hızlı büyüyen küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve kredi kartı borçlarının, ekonomik salınımlara karşı kırılgan olduğuna dikkat çekildi.
Bankaların uzun vadeli fon kaynaklarını teşvik etmesinin beklendiği belirtilen raporda, bu çerçevede, uzun vadeli mevduatların teşvik edileceği, uzun ve kısa vadeli mevduatlar arasındaki farkın açılmasını bekledikleri kaydedildi.