Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

İsveç Ticaret Bakanı Ewa Björling, Türkiye'nin çok yakın bir zamanda AB üyesi olmasını dileyerek, ''Böylece AB de sadece Hristiyan grubu olmaz. Sizlerle beraber Ortadoğu'ya da açılmış oluruz, Ortadoğu da bizim bir komşumuz olur. Bu da bizim için çok faydalı olur'' dedi.

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından verilen ''Karşılıklı Ticaret ve Ortaklık Fırsatları'' konulu Türkiye-İsveç çalışma yemeğinde konuşan Björling, Türkiye'nin son derece yüksek bir büyüme oranı olduğunu belirterek, İsveç'in de buna yakın bir büyüme oranı bulunduğunu anlattı.

İki ülke arasındaki ihracatın 5 yıl içinde iki katına çıkarılması gerektiğini ifade eden Björling, ''Bu çok zor bir hedef, bunu kabul ediyorum. Ama ısrarlı bir hedef. Bazı insanlar tamamen delirdiğimi düşünüyor ama öyle değilim ve son derece stabil bir insanım. Bu hedefi yıllara bölecek olursak, her yıl yüzde 15 büyüme gerekiyor ve ilk yıl için bunu başardık. Bu doğru politikada yürümemiz yeterli. Bu yeni pazar, sektörler ve yeni arayışlar gerektiriyor'' diye konuştu.

Politikacıların daha fazla dış ticaret için kolaylaştırıcı olması gerektiğini dile getiren Björling, Türkiye'nin de 10 yıl içinde ekonomisini geliştirmek için heyecan verici ve bölgede lider ülkelerden biri olma hedefi olduğunu bildiğini kaydetti.

İsveç Ticaret Bakanı Björling, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu yüzden birlikte çalışmalıyız. Sizin çalışmalarınızdan, yurt dışı faaliyetlerinizden son derece etkilendim. Ticaret delegasyonlarını yurt dışına göndermenizden etkilendim. Bizim yapabileceğimizden fazlasını yapmışsınız. Her ne kadar günde 24 saat çalışsam da bu kadar seyahat takvimi gerçekleştiremem. Ticaret delegasyonlarının da benimle bu kadar sık geleceğini sanmam. Ancak oldukça ilham verici bir iş başarmışsınız. İsveç şirketlerinin de TUSKON'un çalışmaları hakkında daha fazla bilgi alması gerektiğine inanıyorum. İsveç şirketleri Türk şirketleri ile beraber çalışabilir ve kazan-kazan durumu oluşturabilirler. Sadece Türkiye'ye gelmek değil, aynı zamanda el ele beraber, yurt dışında da hedefler koyabiliriz. Aynı zamanda ilgi çekici projeler duydum. Ticaret aracılığıyla barış geliştirilebilir, ticaret barış için araç olabilir. İsrail ile Filistin arasında bir sanayi bölgesi oluşturulmuştu. Pakistan ile Hindistan arasında ticaret de barışı getirmiştir. Bu sayede insan hakları, ifade özgürlüğü ve demokrasi konusundaki eksiklikler giderilebilir, toplumun genel olarak durumu düzelebilir. Bu perspektifte beraber pek çok şey yapabiliriz.''

İsveç'in barış konusunda uzun bir geçmişi olduğunu, başka ülkelerle bu konuda ortak projeleri bulunduğunu anlatan Björling, ''Eğer ticaret varsa o zaman uzun vadeli, arkadaşça bir ilişki de geliştiriyorsunuz. O zaman kavga etmek çok pahalı hale geliyor'' dedi.

Türkiye'den öğrenecekleri pek çok şey olduğunu belirten Björling, yemekte iş imkanlarının ve ortak yapılabilecek işlerin ele alınmasını diledi.

Björling, Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğuna ve dünya çapında pek çok ilişkisi bulunduğuna dikkati çekerek, ''Şimdi ise küresel bir ülke haline geliyorsunuz. Ümit ederim ki, çok yakın bir zamanda AB üyesi olursunuz. Bu sayede siz bizim dahili pazarımız olursunuz. Böylece sizlerle daha fazla ticaret yapabiliriz. Böylece AB de sadece Hristiyan grubu olmaz. Sizlerle beraber Ortadoğu'ya da açılmış oluruz, Ortadoğu da bizim bir komşumuz olur. Bu da bizim için çok faydalı olur'' dedi.



-MERAL'İN KONUŞMASI-



TUSKON Başkanı Rızanur Meral de Avrupa'da Türkiye'yi bilen kişilerin azınlıkta olduğunu, Avrupalıların Türkleri iyi bildiklerini düşündüklerini ve ''Ben Türkiye'yi çok iyi biliyorum, 5 kez geldim, en son da 1995'te geldim'' dediklerini anlatarak, Türkiye'nin son derece hızlı bir geçiş döneminden geçtiğini ve dünyada son derece proaktif ve dinamik bir politika izlediğini söyledi.

Türkiye'nin yüzde 8,9'luk büyüme oranının dinamizmini açık bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Meral, İsveç'e, Türkiye'nin AB sürecini son derece içten bir şekilde destekledikleri için teşekkür etti.

Kaliteli ve güvenilir ürünlerin merkezi olan İsveç ile beraber çok şey yapılabileceğine inandığını dile getiren Meral, şöyle konuştu:

''İş adamlarımızı daha fazla bir araya getirerek yeni işbirliklerine yönelebiliriz ve dünya çapında sinerji oluşturabiliriz. Türk şirketleri zor koşullarda birçok ülkede çalışmalar yapıyor. Girişimciliklerimizi, Türk girişimciliği ile İsveç finansmanını birleştirebiliriz. Bu, kazan-kazan değil, kazan-kazan-kazan olacaktır. Pek çok enerji, altyapı, sanayi, perakende, alışveriş projeleri geliştirebiliriz. Bunları beraberce hayata geçirebiliriz. Bu yemek, iki ülke ilişkilerinde bir mihenk taşıdır ve bu bizi son derece çeşitli ve zengin fırsatlara ve işbirliklerine yöneltebilir.''