Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, otomotivde gündemlerinde bir vergi indirimi olmadığını bildirdi.

Şimşek, benzinde de herhangi bir vergi düşüklüğü öngörmediklerini, bunun tamamen Türkiye'nin borçlanmasını, cari açığını artıracağını ve makro ekonomi istikrarını bozacağını söyledi.

Bakan Şimşek, Maliye Bakanlığında makro ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği ve ilk çeyreğe ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Vergi artışlarına ilişkin bir soruya karşılık, kendisinin daha önce bütçeyi sunarken bir taahhütte bulunduğunu, gündemlerinde ne yeni bir vergi olduğunu ne de vergi artışı olduğunu söylediğini hatırlatarak, ''Gerçekten de o çerçevede bütçemizi Meclisimizden geçirdik, ne hiçbir şekilde yeni bir vergi getirdik, ne de vergide artışa gittik'' dedi.

Bakanlığın Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesinden, vergilerin indirilmesi konusunun çıkarılması yönünde bir talebi olup olmadığının sorulması üzerine Şimşek, ''Otomotiv sektörüyle ilgili değerlendirmeler bence yanlış aksettirilmiş. Bütün bunlar ortak çalışmalardır. Bahsedilen çerçevede nihai verilmiş bir karar söz konusu değil. Şu anda gündemimizde vergi indirimi yoktur'' diye konuştu.



-BENZİN FİYATLARI-



Benzin fiyatlarına ilişkin Şimşek, Türkiye'nin petrol kuyuları olmadığını ve doğalgaz imkanlarının bulunmadığını, petrolün ithal edildiğini, bunun sübvanse edilemeyeceğini, sübvanse etmenin halkı aldatmak olduğunu söyledi.

Bakan Şimşek, ''Bir seçim atmosferine girildi ve herkes bol keseden atacak vatandaşı kandırmaya yönelik. Ama Ak Parti bu yarışın içinde olmayacak. Bu ülkenin uzun vadeli geleceği bizim için çok daha önemlidir'' şeklinde konuştu.

Benzin fiyatlarındaki artışın tamamen petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını belirten Şimşek, fiyatlardaki artışa karşın benzindeki vergi oranını artırmadıklarını ifade etti.

Benzinde herhangi bir vergi düşüklüğü öngörmediklerini de bildiren Şimşek, ''Bu tamamen, Türkiye'nin borçlanmasını, cari açığını arttırır. Türkiye'nin makro ekonomi istikrarını bozar'' değerlendirmesinde bulundu.

Petrol fiyatlarının kısmen Ortadoğu'daki gelişmeleri, kısmen de güçlü dünya ekonomisini ve bir ölçüde risk primini yansıttığını ifade eden Şimşek, eğer dünya ekonomisinin yavaşladığına dair çok ciddi emareler ortaya çıkmaya başlarsa, muhtemelen bunun yansımanın daha düşük petrol fiyatı olarak ortaya çıkacağını söyledi.

Şimşek, başka bir soruya karşılık da ithalde alınan KDV'nin bu sene için toplam vergi gelirleri içinde iddia edildiği gibi çok büyük bir rakama sahip olmadığını, değerlendirme yaparken kurumlar vergisi rakamlarını gözden kaçırmamak gerektiğini söyledi.



-İÇ TALEBİ SIKILAŞTIRICI ÖNLEMLER-



İç talebi sıkılaştırmaya ilişkin önlemler konusunda BDDK'nın da tedbir alıp almayacağının sorulması üzerine, Şimşek şöyle konuştu:

''Makro ihtiyati anlamda BDDK'nın aldığı, alacağı tedbirler, Merkez Bankasının aldığı tedbirler, bizim alacağımız tedbirler olabilir. Ama Maliye politikası anlamında alınacak tedbirlerin amacı, alınması muhtemel veya olası tedbirlerin eğer para politikası yeterince çalışmazsa, tedbirlerin amacı gelir artışı olmayacak. Biraz daha iç talebi biraz daha makul bir düzeyde gidecek bir noktaya getirmektir.''

Merkez Bankasının önlemlerinin yeterli olup olmadığı sorusuna da Şimşek, biraz sabırlı olmak gerektiğini, para politikasının gecikmeli çalıştığını, alınan tedbirlerin, belli bir süre sonra güçlü bir şekilde etkili olduğunu dikkate almak gerektiği vurguladı.

''BDDK'nın devreye girmediğini nereden biliyorsunuz? Muhtemelen onlar da arka planda çalışıyorlar''diyen Şimşek, Maliye Bakanlığı olarak kendilerinin de zaten devrede olduklarını söyledi.

Geçen seneye göre bütçe açığı neredeyse yüzde 64 oranında düştüyse, Maliye Bakanlığının zaten devrede olduğunun görüldüğünü ifade eden Şimşek, Maliye politikasının gevşek olmadığını, rakamlarla bakıldığı zaman çok güçlü bir şekilde sıkılaştırıldığını ifade etti.



-İŞSİZLİK ORANI DEĞERLENDİRMESİ-



İşsizlik rakamlarını da değerlendiren Şimşek, 2010 yılının Ocak ayında işsizlik oranının yüzde 14,5 olduğunu, bugün bu oranın yüzde 11,9'a düştüğünü kaydetti.

Bunun işsizlikte çok ciddi bir azalmanın olduğunu ve istihdamı artırdığını gösterdiğine dikkati çeken Şimşek, 1,3 milyon civarında istihdam artışının olduğunun görülmesi gerektiğini, bu artışın Avrupa'da hatta dünyada en güçlü istihdam artışlarından birine denk geldiğini ifade etti.





-MALİ KURAL-



Mali kuralla ilgili de Şimşek, kendilerinin zaten üstü örtülü bir mali kural uyguladıklarını söyleyerek, ''Eğer biz mali kuralı uygulamaya koysaydık, nasıl bir bütçe çerçevesi, nasıl bir bütçe hedefi ortaya koyardık diye sorarsanız bize, inanın bugünkü hedeflerden çok çok daha gevşek hedefler ortaya konulurdu. Bu ülkede şu anda mali kural yasası olsaydı ve onu uygulamaya koysaydık muhtemelen çok daha gevşek bir resim mümkün olurdu'' dedi.

9 yıldır bütçe hedeflerini koyduklarını, kriz yılı hariç her sene hedefleri tutturduklarını, faizleri düşürdüklerini anlatan Şimşek, Avrupa ülkelerinde de Maastricht mali kuralları olduğunu, Avrupalıların kendi mali kurallarını tutturamadıklarını ama Türkiye'nin bunu tutturduğunu söyledi.



-CARİ AÇIK KONUSU-



Şimşek, cari açığın önlenmesi mevduat ve vergi anlamında bir çalışma yürütülüp yürütülmediği sorusuna şu yanıtı verdi:

''Mevduat perspektifiyle bakıldığında aslında mevduatta vadenin uzaması için gereken desteği şöyle vereceğiz. Bankaların bilançolarının aktif, pasif tarafı var. Kaynak tarafının önemli bir boyutu tabi ki tahvil çıkartarak borçlanması.. Orada biz bir vergi yükünü vadeye göre sıfırladık, kısa vade için bir yılın altında yüksek tuttuk. Bu önemli bir konudur. Mevduatta da aslında farklı bir yaklaşım sergilenebilir ileride. Ama şu anda karşılıklar oranıyla bunu düzenlemeye çalışıyoruz. Nitekim Merkez Bankasının en son yaptığı açıklamada, görüyoruz ki hakikaten bir yıldan fazla vadeli mevduatta çok ciddi bir artış var. Ve kısa vadeli mevduatta bir azalış var. Bunların hepsi zaman alır.''

İç talebin sınırlandırılması için Maliye politikası açısından KKDF'nin bir silah olarak kullanılmasının gündemlerinde olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Şimşek, ne tür tedbirler gündeme gelir şeklinde bir spekülasyon yapmak istemediğini söyledi.

Türkiye'nin iyi yönetildiğini, bütçe performansının ortada olduğunu belirten Şimşek, Maliye politikası tedbirlerine şans vermek gerektiğini, 'Türkiye şu cari açık seviyesini yönetemez' diye bir varsayımın doğru olmayacağının altını çizdi.

Şimşek, ''Eğer cari açık petrol fiyatlarından kaynaklanıyorsa, bunu bizim maliye politikası, para politikası tedbirleriyle sınırlamamızın sınırları var. Yani bizim yapabileceklerimizin sınırı var'' dedi.

Büyümenin aranılan bir aktör olduğunu, büyüme Türkiye'de varsa ülkeye ilginin yoğun olacağını, doğrudan küresel yatırımlarda ciddi artış olacağını anlatan Şimşek, ''Seçim sonrası istikrarın devam ettiği, doğru politikaların devam ettiği bir ortamda Türkiye çok güçlü bir şekilde sorunlarını aşacaktır'' şeklinde konuştu.

Şimşek, uzun ve orta vadede de cari açığın azaltılması, yönetilebilir olması için de bütün önlemleri aldıklarını sözlerine ekledi.