KKTC'de AB uyum çalışmaları hızlandı
Annan Planı odaklı çözüm süreci ve adanın AB üyeliğinin gündeme gelmesiyle başlayan AB müktesebatına uyum çalışmaları yeniden hızlanıyor
Kıbrıs'ta Annan Planı odaklı çözüm süreci ve adanın AB üyeliğinin gündeme gelmesiyle başlayan KKTC'nin AB müktesebatına uyumu çalışmaları yeniden hızlanıyor.
Annan Planı'nın 24 Nisan 2004'te Rum halkı tarafından referandumda reddedilmesiyle motivasyonun düşmesi yanında, seçimler ve hükümet değişiklikleriyle yavaşlayan uyum süreci, köklü düzenlemeler içeren 20 civarında yasa tasarısıyla hız kazandı.
KKTC Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi'nin AB yetkilileriyle birlikte hazırladığı paket şeklindeki yasa tasarılarının hızla görüşülmesi için KKTC Meclisinde özel komite de oluşturuldu.
Telefon ve haberleşme sektörünü yeniden düzenleyecek Elektronik Haberleşme Yasası'ndan, İstatistik Kurumu oluşturulmasına kadar bir dizi köklü düzenleme içeren bu yasa tasarılarına ek olarak, Kamu Görevlileri Yasası da köklü düzenlemelerle sıfırdan yeniden hazırlanıyor.
Bir kısmı Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak Meclis'e sevk edilen, bir kısmı da sevk edilmeyi veya tamamlanmayı bekleyen 20 civarında yasanın onaylanmasıyla KKTC AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Erhan Erçin'in ifadesiyle ''devlet yapısı bütünüyle revize edilecek''.
Erçin, Türk Ajansı-Kıbrıs'a (TAK) yaptığı açıklamada, 1974'te organize edilen devlet mekanizmasının bugünün ihtiyaçlarını karşılayamadığına işaret ederek, yasa tasarılarını hazırlarken partilerden ve ilgili sendikalardan başlayarak katılımcılığa büyük önem verdiklerini, ilgili kesimlerin görüşünü aldıklarını söyledi.
Erçin, yeni süreçte telefondan elektriğe birçok sektörde yapılacak düzenlemelerin ''özelleştirme'' değil ''özerkleştirme ve liberalleşme'' olduğuna belirtti. ''AB'nin özelleştirme yasası, özelleştirme politikası yok. Bu, ülkelere bırakılmış bir konu. Çünkü her ülkenin koşulları farklı'' diyen Erçin, KKTC'de ülke hacminin küçük olması nedeniyle devletin sektörlerde düzenleyici ve denetleyici olarak görevini korumasının şart olduğunu kaydetti.
-YASALAR NELER-
Annan Planı'nın gündeme gelmesiyle 2003'te kurulan, 2004'te faaliyete geçen, AB'nin ilgili birimleriyle işbirliği içinde çalışan, bugün 14 kişilik kadrosuyla faaliyet gösteren Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi'nin devletin ve AB'nin ilgili uzmanlarıyla işbirliği içinde hazırladığı uyum yasalarından bazıları şunlar:
Meclis'e sevk edilenler: Elektronik Haberleşme Yasası, Doku Hücre ve Organ Nakli Yasası, Çevre Yasası, Merkezi İhale Komisyonu Yasası, Hayvan Sağlığı Yasası ve Hayvan Refahı Yasası.
Sevk edilmeye hazır yasalar: İstatistik Kurumu, Muhasebe Meslek Yasası, Kamu İhale Yasası, Bankacılık Yasası, Tarım ve Kırsal Alanlara Destek Yasası, Veteriner Tıbbi Ürünler Yasası, Tarımsal Karantina Yasası, Emniyet Kemerleri Yasası, İş (Değişiklik) Yasası, Kimyasallar Yasası, Su Yönetimi Yasası, Ürün Güvenliği Yasası, Meteoroloji Yasası ve Kamu İç Mali Kontrol Yasası.
AB müktesebatına uyum için hazırlanan yasalara ek olarak yeni Kamu Görevlileri Yasası da hazırlık aşamasında.
Uyum çalışmaları çerçevesinde Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi, Rekabet Yasası, Sigorta Hizmetleri Düzenleme ve Denetim Yasası gibi yasalar ise süreç içerisinde onaylanarak yürürlüğe girdi.
-''SİYASET DE ŞEKİLLENECEK''-
Başbakanlık AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Erçin, AB uyum yasalarının önemini şu sözlerle ifade etti:
''Çözüm şartlarında bu düzenlemeler kaçınılmaz. Ama çözüm olmasa da gerekir, hatta daha önemli. Çünkü izolasyon şartlarında ayakta durmak daha da zor. 1974'te kurulan sistem artık günün şartlarına yanıt vermiyor. Bugünkü hantal yapının değişmesi, devletin daha iyi dizayn edilmesi ve sektörel gelişmeler yanında bireylerin mutluluğu için de bunlar önemli. Bu yasaların tümü geçtiğinde devlet modernize edilecek. İdari ve kurumsal yapı yeniden yapılandırılacak.''
Erçin, ''Siyaset hantal, üretkenlik yok. Bu şartlarda bu yasalar uygulanacak mı veya yine partizanlık yapılmayacak mı?'' sorusuna, ''Bugünkü yapıda hükümet programlarının veya ekonomik programların da uygulanma zemini yok. Birbirine bağlantılı bu hantal yapının değişmesi, zorunlu olarak siyaseti de etkileyecek ve bu yapıya destek veren siyasetler, siyasetçiler, hükümetler daha kalıcı işler yapacak. Daha nitelikli politikaların oluşmasını zorunlu kılacak'' karşılığını verdi.