Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

GYODER tarafından “Geleceğe Kurulan Köprü” temasıyla işlenen 11.Gayrimenkul Zirvesi İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. 

Bloomberg HT.com Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran'ın moderatörlüğünü yaptığı “Ekonomi Platformu” oturumunda, ekonomik krizin ardından ortaya çıkan değişimler konuşuldu.

Açılış konuşmasını yapan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya, kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için imar hakkı transferi ve imar haklarının menkulleştirilmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Gökkaya, geçtiğimiz yıl inşaat sektörünün, yüzde 17,1 oranında büyüme gösterdiğini, bu olumlu gelişmenin oluşturduğu iyimserlik ile yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan güveninin arttığını söyledi.

Yabancılara yapılan gayrimenkul satışının 2009 yılında 1,8 milyar dolar iken 2010 yılında 2,5 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Gökkaya, ekonominin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörünün, Türkiye GSYH içinde yüzde 5,6 paya sahip olduğunu kaydederek, ''2011'de inşaat sektörünün yüzde 15-20'lerde büyümesi beklenmektedir. 2011 yılı ilk çeyrek göstergeleri de bu beklentiyi doğrular nitelikte gelişmektedir'' dedi.

Gökkaya, denetimsiz bir şekilde başlayan kentleşme ve bu sürecin planlı bir şekilde yürütülememesi sonucu düzensiz ve çarpık kentleşme ortaya çıktığını, İngiliz The Economist dergisinin ''yaşanabilir kentler'' sıralamasında İstanbul'un 140 kent arasında 110. sırada yer aldığını söyledi. Gökkaya, şehirlerin daha düzenli ve yaşanabilir hale gelmesi amacıyla oluşturulan kentsel dönüşüm projeleri hazırlanması ve yeşil alan dengesi kurulmuş, ulaşım altyapısı oluşturulmuş, ekolojik mimari tasarımı yapılmış, enerji tasarrufu sağlayan, karbondioksit salınımını azaltan kentlerin oluşturulmasının hedeflenmesi gerektiğini vurguladı. Gökkaya, çevreye önemli katkılarda bulunan ve hatta kendi enerjisini üreten yeşil binaların bu durumda büyük önem taşıdığını ifade etti.

Işık Gökkaya, şunları kaydetti:

''Kentsel dönüşümün başarılı olabilmesi için imar hakkı transferi ve imar haklarının menkulleştirilmesi sağlanmalıdır. İmar hakkı transferi var olan, imar hakkının bir başka projeye transferini sağlarken, imar haklarının menkulleştirilmesi ise arsa sahibinin imar hakkını kullanmayıp, bu hakkı, yerel yönetim işbirliği ile serbest piyasa koşullarında, bir başka projede kullanılmak üzere likidite çevirmesi üzerine kurulmuştur. İmar yasasında yapılacak yeni düzenlemelerle ele alınması gereken bu iki yöntemin hayata geçirilmesi projelerin ekonomik olarak getirisini artıracaktır.''

Marka kentler oluşturmanın ise kentlerin gelişimini sağlayacağını ve kalitesini artıracağını vurgulayan Gökkaya, ''Markalaşma için, kentsel restorasyon, altyapı, fiziksel düzenlemeler ve tanıtım çalışmaları yapılmalı, şehrin işlevsel olması sağlanmalıdır. Marka kent projelerinin başarıyla hayata geçirilmesi bu kentlerin sosyo-ekonomik gelişimine hızlandırıcı bir etki sağlayacaktır'' dedi.



-''KAMUNUN DAHA ÇOK ROL ALMASINA İHTİYAÇ VAR''-

Konut alımlarının finansmanının da sektör için önemli bir unsur olduğuna işaret eden Gökkaya, konut alımının hem ihtiyaç hem de yatırım amaçlı yapıldığını, güvenli bir yatırım aracı olarak görülen gayrimenkulün bu özelliği nedeniyle öncelikle tercih edildiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Fakat konut kredilerinin yaygınlaşması ve daha çok hane halkının kullanabilmesi için faizlerin 0,5 seviyelerine indirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, konut kredi faizlerinin gelir vergisinden düşülmesi kredi alımını kolaylaştıracak ve sektörün ivme kazanmasını sağlayacaktır. Konut ihtiyacının büyük bölümü nitelikli fakat ucuz konuta yöneliktir. Dolayısı ile düşük gelirli vatandaşların ev sahibi olmasını engelleyen bu sorun karşısında kamunun daha çok rol almasına ihtiyaç vardır.''



-''SEKTÖRDE KALICI KDV İNDİRİMİNİN UYGULANMASI GEREK''-

Gayrimenkul satışlarından alınan yüzde 18 KDV oranında yapılacak indirimin gayrimenkul piyasasını canlandıracağını ve konut alımlarını kolaylaştıracağını belirten Gökkaya, ''2009 yılının ikinci yarısında uygulanan KDV indirimi sonucu KDV oranı yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülmüştü. Fakat bu indirim net alanı 150 metrekare ve üzeri konutlarda ve de 3 ay gibi kısa bir süre uygulandığı için sektörde geçici bir hareketlilik sağlamıştı. Sektörde tüm konut alıcılarının faydalanacağı kalıcı bir KDV indiriminin uygulanması gerekmektedir'' dedi.

Işık Gökkaya, yabancı vatandaşların Türkiye'den gayrimenkul satın alımını engelleyen ve zorlaştıran mütekabiliyet yasasının ise birçok fırsatın önünü kestiğini söyledi. Gökkaya, yabancılara gayrimenkul satışını engelleyen mütekabiliyet ilkesinin değiştirilmesi ve yabancıların mülk ediniminin kolaylaştırılmasının, Türkiye'deki yabancı sermaye girişinin artmasını sağlayacağını, sektöre kaynak oluşturacağını ve sektörün büyümesine hız kazandıracağını kaydetti.



-''MORTGAGE SİSTEMİ TÜRKİYE'DE HENÜZ İŞLEVSEL DEĞİL''-

Tutsat (mortgage) sisteminin Türkiye'de henüz işlevsel olmadığını, konut kredisi verildiğini anlatan Gökkaya, tutsat sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi için ikincil piyasaların gelişmesinin olmazsa olmaz bir şart olduğunu belirtti. Gökkaya, ikincil piyasaların oluşturulmasının konut kredilerini tabana yayacağını ve konut kredisi kullanan hane halkı sayısının artmasına sebep olacağını, Amerika'da Freddie Mac ve Fannie Mae örneklerinin krize sebep olmasının, bu sistemin Türkiye'de kurulmasına engel olmaması gerektiğinin altını çizdi.



-''KONUT KREDİLERİ TEHLİKE OLUŞTURMUYOR, KONUT BALONU GERÇEK DEĞİL''-

Gökkaya, konut kredilerinin 2010 yılını 60,4 milyar lira seviyesinde kapattığını, 2011 Nisan sonu itibariyle 67 milyar liraya ulaştığını, bu seviyeleriyle Türkiye GSYH için yüzde 5,5 paya sahip olan konut kredilerinin, GSYH içindeki bu düşük oranı ile tehlike oluşturmadığını ifade etti.

Işık Gökkaya, ''Takipteki kredilerin oranı ise yüzde 1,4 ile yine düşüktür. Avrupa'daki gelişmekte olan ülkelerde konut kredilerinin GSYH'ya oranı yüzde 15'tir. Türkiye'de de bu oran yüzde 15 seviyelerine çıksa bile problem oluşturmayacaktır'' dedi.

Her ay hazırlanan ''Yeni Konut Fiyat Endeksi'' sonuçlarının sektörde ifade edilen konut balonunun gerçek olmadığını ortaya koyduğunu ifade eden Gökkaya, konut fiyatlarında artış meydana geldiğini fakat endeksin Mart ayı sonuçlarına göre konut fiyatlarındaki artışın geçen senenin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 6,17 seviyelerinde olduğunu belirtti.

Başaran’ın yönettiği oturumda ilk olarak Denizbank Baş ekonomisti Saruhan Özel konuştu. Dünya ekonomisinin krizi geride bıraktığını belirten Özel; "Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde büyüme, gelişmiş ülkelere göre daha yüksek. Gelişmiş ülkelerde de işsizlik sorunu mevcut. Ancak bu ülkeler tedbir alıyorlar." dedi.

Ardından konuşan Avusturya eski başbakanı ve Kazakistan Başkanı Nazarbayev’in baş danışmanı Dr. Alfred Gusenbauer, politikanın ekonomi üzerindeki etkilerinden bahsetti. Avrupa Birliği’nin ve Amerika’nın siyasi durumunun ekonomiyi yön vereceğini vurgulayan Gusenbauer; Çin, Hindistan, Brezilya ve Türkiye gibi dinamik ekonomiye sahip ülkelerin gelecekte daha çok söz sahibi olma şanslarının artacağına da dikkat çekti.

Ekonomist Dr. Süleyman Yaşar ise konuşmasında; dünya ekonomisinde gerçekleşen değişimlerin Türkiye’ye olan etkilerini değerlendi. İstatistiklerin, halkın ekonomiye güvendiğini gösterdiğini belirten Yaşar, cari açıktan da bahsetti. Cari açığı bir tehlike olarak görmediğini, cari açığın bütçeden ziyade özel sektörden kaynaklandığını da sözlerine ekledi. Süleyman Yaşar ayrıca “2010 yılında bütçe açığı 39.6 milyar lira iken 2011 için 33.5 milyar liraya düşmesi hedefleniyor.” dedi.

Süleyman Yaşar’ın konuşmasının ardından geçilen soru-cevap bölümünde katılımcılar, konuşmacılara sordukları sorular ile oturumu tamamladılar.