Büyükekşi: Temel hedef ihracatın katma değerini artırmak
TİM Başkanı Büyükekşi, temel hedeflerinin, ihracatın katma değerini teknolojiyle artırmak olduğunu bildirdi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, temel hedeflerinin, ihracatın katma değerini teknolojiyle artırmak olduğunu bildirdi.
Büyükekşi, TİM'in, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş'i ağırladığı Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında, TÜBİTAK'ın Türkiye'nin en kritik kurumlarının başında geldiğini belirterek, TÜBİTAK ile sanayici ve ihracatçının işbirliğinin gittikçe hızlandığını söyledi.
Türkiye'nin ihracatı içinde ileri teknoloji ürünlerinin payının yüzde 7 düzeyinde olduğunu anımsatan Büyükekşi, ''Çin'in bile yüzde 35'lerde olduğu bir dönemde bu oranı mutlak düzeyde artırma ihtiyacımız var. Derdimiz, sanayinin yapısının transformasyonudur. Dönüşümüdür. Derdimiz, ileri teknoloji yatırımlarının ve ihracat içindeki payının artmasıdır'' dedi.
Büyükekşi, ihracatın katma değerini teknoloji ile artırmayı hedeflediklerinin altını çizerek, ''Türkiye, son on yılda ihracatta büyük bir aşama kaydetti. Büyük bir sıçrama yaptı. Emek yoğun sektörlerden sermaye ve teknoloji yoğun sektörlere geçtik. Ama şunun farkındayız, mevcut yapının da bizi götüreceği yer sınırlı. Yeni bir sıçramaya ihtiyacımız var. Teknoloji üretmeye ve uygulamaya ihtiyacımız var. İhracatta rekabet gücünü teknoloji yaratarak artırmaya ihtiyacımız var'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin AR-GE'ye ve teknolojiye ayırdığı kaynak ve verdiği önemin her geçen gün arttığına işaret eden Büyükekşi, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin Ar-GE bilinci de tasarım bilinci de artıyor. Yine de gelinen noktayı yeterli olarak değerlendirmek çok zor. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Daha iyisini yapmaya ihtiyacımız var. 2008 yılında çıkan Ar-GE kanunu önemli bir kilometre taşı. Türkiye'de kurulu Ar-GE merkezlerinin sayısı şu an 87. Bu sayıyı daha da arttırmak gerektiğine inanıyoruz. Ar-GE merkezine sahip olan sektör sayısı 13. Daha fazla sektörü Ar-GE merkezi kurmaya teşvik etmek gerekiyor. Ar-GE merkezlerinde otomotiv sektörünün ağırlığı var. Tüm bu merkezlerde çalışan Ar-GE personelinin sayısı ise 13 bin. Yine 87 Ar-GE merkezinin üç yıl içinde yaptığı Ar-GE harcaması 4,8 milyar lira. Ar-GE merkezlerinin yanı sıra teknopark sayısı da artıyor. 2002 yılında 2 tane teknopark varken şimdi bu sayı 39'a çıkmış durumda. Bu sayılar son derece sevindirici ama bu sayıları daha da arttırmak gerekiyor. Ar-GE merkezlerinde sektör çeşitlemesinin önemi büyük. Mevcut sektörlerin daha fazla Ar-GE merkezi kurmasını teşvik etmek gerekiyor. Devletin bu konuda verdiği teşvikler var. TÜBİTAK başta olmak üzere, bu konuda verilen teşvikler tam olarak anlaşılmıyor.''
-2023 HEDEFİ...-
Mehmet Büyükekşi, TİM,'in Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede dönüştürecek stratejilere odaklandığını, bu stratejilerin öncülüğünü yaptıklarını ifade ederek, 2023 yılı ihracat stratejilerini anımsattı.
Büyükekşi, 2023 ihracat hedeflerine ulaşırken, ihracatçıların küresel alanda rekabetçiliklerini, sektörel liderlik, bilim-teknoloji ve inovasyon ile arttıracaklarını anlattı. Büyükekşi, inovasyon-Ar-GE yatırımlarını ve uygulamalarını özendireceklerini, ihracatçının rekabetçiliğini arttırabilmek için bilime, teknolojiye ve inovasyona daha fazla yönelmek gerektiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bu amaçla strateji planımızda ölçütler koyduk. Örneğin dünyada en çok ihraç edilen 25 ürün grubu içinde Türkiye'nin sıralaması bizim için önemli bir ölçüt olacak. Bu sayı 2010 rakamına göre 3. Bu rakamı her sene takip edeceğiz. 2013 hedefimizi 5 ürün olarak belirledik. Orta-yüksek teknolojinin toplam ihracatımızdaki payını her sene takip edeceğiz. 2010 rakamlarına göre orta-yüksek teknolojinin toplam ihracatımızdaki payı yüzde 40. Bu rakamı 2013 yılına kadar kademeli olarak yüzde 45'e çekmeyi planlıyoruz. Türkiye'nin Avrupa İnovasyon Sıralaması ve Küresel Rekabetçilik Sıralaması'ndaki yerini de çok dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Türkiye, bu sıralamada 2009 yılında 32. ve son sırada yer alıyor. 2013 yılına kadar, kademeli olarak 28. sıraya tırmanmak istiyoruz.''
Ar-GE harcamalarının milli gelire oranının Türkiye'de son 10 yılda yüzde 0,5'ten yüzde 1'e çıktığını anımsatan Büyükekşi, TÜBİTAK'ın ve hükümetin bu konuda gösterdiği çabayı takdirle karşıladıklarını, bu oranın daha da yukarı çıkarılmasını istediklerinini altını çizdi.
2013 için bu rakamın yüzde 2 olduğunu, 2023 için ise yüzde 3 gibi bir oran hedeflenmesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Büyükekşi, ''2023 için Türkiye'nin milli gelirinin 2 trilyon dolara ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu durumda yüzde 3'lük oran, 60 milyar dolar Ar-GE harcamasına tekabül ediyor'' dedi.
Bu harcamada özel sektörün ağırlığının yükselmesinin önemine işaret eden Büyükekşi, 2009 rakamlarına göre bu oranın yüzde 44 olduğunu belirterek, ''Biz bu rakamın 2013'e kadar kademeli olarak yüzde 60'a yükselmesini kendimize hedef olarak koyduk'' dedi.
Büyükekşi, daha fazla Ar-GE yatırımının yolunun, insan kaynağına daha fazla yatırım yapmaktan geçtiğini vurguladı.
-''TÜBİTAK İLE İLİŞKİLERİMİZİ DAHA SIKLAŞTIRACAĞIZ''-
Yeni sektörlerde 2023 yılında 15 milyar dolarlık bir ihracat hedefi bulunduğunu hatırlatan Büyükekşi, bunların havacılık ve savunma sanayi, bilgi ve iletişim teknolojileri, sağlık teknolojileri, yenilenebilir enerji ve çevre teknolojileri, gıda teknolojileri olarak belirlendiğini, bu 5 sektörde 2023 raporları hazırladıklarını söyledi.
Dünyada bu sektörlerin 2023 yılında 1,5 trilyon dolar ticaret hacmine ulaşacağını düşündüklerini belirten Büyükekşi, bu yeni sektörlerden 2023 yılında yüzde 1 pay almayı hedeflediklerini, bu noktada ilk adımı da atarak Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği'ni kuracaklarını kaydetti.
TİM'in ihracatçı sektörlerin teknolojik dönüşümünü çok önemsediğini vurgulayan Büyükekşi, ''İhracatçılar, dünyanın gidişatını çok iyi okuyabilen bir yetkinliğe sahip. Dolayısıyla dünya ticaretinin nereye gittiğini çok iyi görebiliyoruz. Buna uygun olarak hazırlığımızı yapıyoruz. Bilişim ve teknoloji odaklı yeni dünya düzeninde yer almaya hazırız. Bu süreçte TÜBİTAK, bizim en büyük paydaşlarımızdan birisi olacak. Bundan sonra TÜBİTAK ile ilişkilerimizi daha da sıklaştıracağız. İhracatçı firmalarımız TÜBİTAK'ın kapısını daha fazla aşındıracak'' dedi.