Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

MasterCard Avrupa Ön Ödemeli Kartlar Başkanı Matthew Lanford, Türkiye'nin de içinde yer aldığı Avrupa bölgesi ön ödemeli kart hacminin 2017 yılında 156 milyar dolar olması, Türkiye'de bu rakamın 2017'de yüzde 800'ü aşan artışla 1,8 milyar dolara çıkmasının beklendiğini açıkladı.

Lanford, MasterCard ön ödemeli kartın MasterCard'ın kabul edildiği her noktada işlem yapılabilen, banka hesabına bağlı olmaksızın, kartın harcama limitinin kart sahibi tarafından belirlendiği ve harcanacak tutarın da kart sahibi tarafından kart hesabına önceden yatırıldığı kart tipi olduğunu, böylelikle kullanıcının kendi belirlediği limitler dışına çıkmadan harcamalarını gerçekleştirebildiğini, bu kartların özellikle belli bir bütçeyle yaşayan kişiler, öğrenciler ve yolculuk yapanlar için ideal olduğunu belirtti.

Geçen yıl gerçekleştirdikleri pazar büyüklük araştırmasına göre; dünyada ön ödemeli kart pazarı hacminin 2017 yılında 840 milyar dolara ulaşacağı, bu hacmin yüzde 53'ünün ABD pazarından geleceğinin öngörüldüğünü ifade eden Lanford, bu hacmin 273 milyar dolarının tüketicilere, 243 milyar dolarının kamuya, 324 milyar dolarının ise işletmelere yönelik çıkarılan ön ödemeli kartlardan geleceğinin tahmin edildiğini aktardı.

Ön ödemeli kartların iki türü bulunduğunu, Akbil gibi ürünler ile telefon kontörünün de ön ödemeli kart olarak değerlendirilebileceğini, sadece kendi sistemi içinde çalışanlar dahil edildiğinde toplam ön ödemeli kartlar pazarının dünyada 2017 yılında 1 trilyon doları aşabileceğini ifade eden Lanford, söz konusu kartların dünyadaki toplam kart pazarından yüzde 10 civarında pay aldığını, bu payın gittikçe arttığını söyledi.

Türkiye'nin de içinde yer aldığı Avrupa bölgesi ön ödemeli kart hacminin 2017 yılında 156 milyar dolar olmasının beklendiğini vurgulayan Lanford, İngiltere, İtalya ve Rusya'nın ön ödemeli kartlara en çok ilgi gösteren pazarları oluşturduğunu, bu ülkelerin 2017'de pazarın yüzde 56'sını oluşturmasının beklendiğini belirtti.

Matthew Lanford, Türkiye'de ön ödemeli kartlarla gerçekleştirilen işlem hacminin 2009 yılında 0,19 milyar dolar olduğuna, bu rakamın 2017 yılında yüzde 800'ü aşan artışla 1,8 milyar dolara çıkmasının beklendiğine dikkati çekerek, bu hacmin 1,5 milyar dolarının tüketiciler, 100 milyon dolarının kamu, 200 milyon dolarının ise işletmelere yönelik ön ödemeli kartlardan geleceğinin öngörüldüğünü kaydetti.

Lanford, araştırma sonuçlarına rağmen kendisinin 2017'ye gelindiğinde Türkiye'deki ön ödemeli kart pazarı hacminin 1,5 milyar dolardan çok daha fazla olacağını düşündüğünü ifade etti.

Yaşanan kriz nedeniyle dünyada ön ödemeli kartlar hacminde düşüş değil artış gördüklerini vurgulayan Lanford, ''Çünkü kriz döneminde harcamalar bir kat daha önem kazanıyor. Ön ödemeli kartların önemli bir özelliği harcama kontrolü sağlayabilmesi, olduğu kadarının harcanması'' dedi.

''TÜRKİYE'DE KULLANILMAYAN BİR ÇOK ALAN VAR''

Ön ödemeli kart pazarının çok fazla gelişmeye açık bir alan olduğunu dile getiren Lanford, yurt dışında bu kartların devletler tarafından sosyal yardım kartı olarak da kullanıldığını, Türkiye'de bu alanda da ciddi potansiyel bulunduğunu söyledi.

Lanford, Türkiye'de bu ürünlerin kullanılmadığı birçok alan bulunduğunu, özellikle devlet tarafındaki kullanımın çok az olduğunu belirterek, dünyada ön ödemeli kartların devletler tarafından kullanımının çok farklı örneklerinin bulunduğuna dikkati çekti.

İtalya'da emeklilik maaşları ve sosyal yardımların postaneden dağıtıldığını, hükümetin bu ödemeler için ön ödemeli program kullandığını anlatan Lanford, Amerika'da sosyal güvenlik ödemelerinin dağıtılması için çıkarılan Direct Express ön ödemeli kartın ABD Hazine'sine yılda 400 milyon dolardan fazla tasarruf sağladığını, İngiltere'de yapılan bir araştırmanın kağıt bazlı ödemelerin elektronik ortama geçmesiyle her işlem başına 22 İngiliz Sterlin tasarruf edileceğini ortaya koyduğunu söyledi.

İstanbul'un çok turist çeken bir şehir olduğunu vurgulayan Lanford, ''Turistlerin kullanımıyla ilgili de çalışma yapılabilir. MasterCard, dünya çapında ülkeler arası seyahate ilişkin bir araştırma yaptı. Araştırmada İstanbul'a ilişkin çok iyi sonuçlar ortaya çıktı. Bu sene İstanbul'a 9,4 milyon turist bekleniyor. Bu, bütün dünya şehirleri sırasında 7. sıraya geleceğini gösteriyor. İstanbul, gelen turistlerin harcamalarındaki artışta dünya birincisi çıktı. Geçen seneye göre yüzde 30 artacağı öngörülüyor. Bu da turistlere yönelik bu alandaki ürünlerin geliştirilebileceğini gösteriyor'' şeklinde konuştu.

BANKA HESABI OLMAYANLAR

Esnek bir ürün olan ön ödemeli kartın ihtiyaçlara ve taleplere göre şekillendirilebileceğinin altını çizen Lanford, şöyle devam etti:

''Güvenlik ihtiyacı hissedenler için iyi bir ürün olduğunu söyleyebiliriz. İnternette alışveriş yaparken kredi kartı veya banka kartı numarasını vermek istemeyen birçok kişi var. Herhangi bir şey olduğunda sadece ön ödemeli kart limitinin tehlikeye gireceğini bildiği için, internette kullanmayı güvenlik açısından tercih edenler var. Seyahat ederken yanına çok para almayanlar ya da yurt dışında bankaya gidip fazla Döviz almak istemeyenler, ön ödemeli kartlara istedikleri miktarda parayı yükleyip gittikleri yerde ATM'den para çekebilirler. Genel kullanım için ön ödemeli kart para biriktirme yöntemi olarak da kullanılabilir. Özellikle nüfusu genç olan Türkiye gibi ülkelerde ebeveynler çocuklarına kart vererek, çok açılmadan kendi limitleri içinde harcama yapma disiplinini geliştirebilirler. Aynı zamanda çocuk da parası oldukça oraya yükleyip ihtiyaçlarını karşılayabilir.''

Türkiye'de 20 milyon civarında kişinin banka hesabının olmadığına işaret eden Lanford, ''Bu kişilerin ödeme sistemlerine girebilmesi ve kart kullanımının avantajlarından yararlanmaları için ön ödemeli kartlar önemli bir araç olabilir. Bu kartlar, bankacılık sistemine dahil olmayan orta ve altındaki gelir grubundaki insanlar için büyük önem taşıyor. Gençler de önemli bir hedef kitle. Ama genelleme yapmak doğru olmaz. Yurt dışına seyahat eden insanlar için de önemli bir araç...'' diye konuştu.