Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, hükümete Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren yasa kapsamında yürürlüğe giren bazı KHK'ların iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

CHP Grup Başkanvekili İnce, Anayasa Mahkemesi'ne gelerek dava dilekçesini verdi.

Başvuruda, hükümete KHK çıkarma yetkisi veren yasa kapsamında yürürlüğe giren bazı KHK'ların iptali ve yürürlüğünün durdurulması isteniyor.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Biz burada, 'amaç, kapsam ve süresi bakımından Anayasa 91'e göre sınırlandırılmasına rağmen, AKP bunu işletmiyor' iddiasındayız. Ucu açık bırakıyor. Yetki Kanunu anayasaya aykırı, KHK'lar ise Yetki Kanunu'na aykırıdır. KHK'ların maddeleri anayasaya aykırıdır'' dedi.

İnce, hükümete Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren yasa kapsamında yürürlüğe giren bazı KHK'ların iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurunun ardından yaptığı açıklamada, daha önce 6223 Sayılı Yetki Kanunu'nu da Anayasa Mahkemesine götürdüklerini belirtti.

Şimdi de bu Yetki Kanunu'na dayanılarak çıkarılan 8 KHK için dava açtıklarını dile getiren İnce, Anayasa Mahkemesine daha önce vergi denetim kuruluyla ilgili bir başvuru yaptıklarını da hatırlatarak, ''Bir tanesi zaten kendiliğinden düştü. Biliyorsunuz, 24 saatlik bir bakanlık vardı. AKP kendisi çıkardığı kararnameyi 24 saat sonra yok etti. 24 saat süren ve bakanı olmayan bir bakanlık yarattılar. Bu da çalakalem KHK çıkarılmasının en güzel örneğidir. Bizim derdimiz burada Meclisin saygınlığını korumaktır. Millet iradesine sahip çıkmaktır. Bu noktada AKP'nin nasıl el yordamıyla, çalakalem işler yaptığının en güzel örneğidir ve dünya siyaset tarihinde de bir günlük, bakanı olmayan bakanlık herhalde bir başka ülkede yoktur'' dedi.

10 bakanlıkta müdür ve üzerindeki, müsteşara kadar olan kadroların bakanlık müşaviri ve araştırmacı kadrolarına atandığını dile getiren İnce, bu durumun da tam bir kadrolaşma olduğunu iddia etti.

İnce, bu durumun fiilen başkanlık sistemine geçişin bir işareti olduğunu savunarak, şunları kaydetti:

''Burada bir uyarıda bulunmak istiyorum. Diktatörlüğe doğru giden bir Türkiye'deyiz. Ama diktatörlerin sonu kafes oluyor biliyorsunuz. Arkadaşların sonunu da Allah mübarek eylesin diyelim. Yine bakanlıklarda müfettişlerin işe alınmaları, görev ve sorumlulukları yasayla değil, yönetmelikle belirleniyor. Teşviklerin özel sektör eliyle dağıtılmasını Anayasa Mahkemesine götürüyoruz. 644, 645'le ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Biz burada, 'amaç, kapsam ve süresi bakımından Anayasa 91'e göre sınırlandırılmasına rağmen, AKP bunu işletmiyor' iddiasındayız. Ucu açık bırakıyor. Yetki Kanunu anayasaya aykırı, KHK'lar ise Yetki Kanunu'na aykırıdır. KHK'ların maddeleri anayasaya aykırıdır.''



-İPTALİ İSTENEN MADDELER-



Muharrem İnce, ''Dün Mecliste yaptığınız açıklamalara AKP kanadından sert açıklamalar geldi. Ruh halinizin bozuk olduğu öne sürüldü, hezeyan içinde olduğunuz ifade edildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu da şöyle cevapladı:

''Ben çok net bir soru sordum. O soruyu tekrar ediyorum. Bu ülkede bayrak indi. Sınırda bu ülkenin bayrağını indirdiler, Başbakanın gıkı çıkmadı. Sesini çıkaramadı. Bu bir pazarlık sonucu mudur? Kiminle ne pazarlığı yapıyor? Libya konusunda, 'NATO'nun orada ne işi var?' dedi. Sonra NATO'ya asker verdi. 'NATO kalkanında düğme bizde olacak' dedi. Düğme bizde değil. Karikatür krizinde özür dilenecekti, kimsenin özür dilediği yok. Çuval geçiren Amerikalıyı Türkiye'de karşılıyorsunuz. Yani diyorum ki, 'Sen egemen güçlerin emrinde birisin'. Egemen güçler tak diye söylüyor. Sen de şak diye söylüyorsun. Türkiye'nin hali budur. Bunu kimse görmezden gelemez.

Ben sizlerin aracılığıyla bu ülkenin Cumhurbaşkanına, Başbakanına, Adalet Bakanına ve bu ülkenin İçişleri Bakanına bir soru sormak istiyorum. Terörist başının, Abdullah Öcalan'ın flamasını asmak, PKK bayrağını asmak bu ülkede suç mudur, değil midir? Bunu bana cevaplasın birisi. Eğer bu ülkede Manisa'da, Sayın Bülent Arınç'ın bulunduğu Manisa'da Celal Bayar Üniversitesinde bir çocuk protesto etti diye üniversiteden uzaklaştırılıyorsa, 'parasız eğitim istiyoruz' diye pankart açan gençler 16 aydır hapiste ise terör örgütünün liderinin afişini asanlar nerede? Terör örgütünün liderinin resmini asmak suç mudur, değil midir? Başbakan bunun cevabını versin.

Burada ilginç olan şu: Türkiye'de her şeye hakimmiş, cesurmuş, kahramanmış gibi gözüken bir Başbakan var. Ankara'dan böyle algılanıyor, İstanbul'dan böyle algılanıyor. Ama insanlar ellerinde terör örgütünün liderinin resimleriyle dolaşıyorlar. PKK bayraklarıyla dolaşıyorlar. Buna kimsenin gücü yetmiyor. 'Parasız eğitim istiyoruz' diye pankart açan çocuklar 16 aydır hapiste yatıyor. Başbakan bunların hesabını versin.''

İnce, ''Dün bir iftar vardı Köşk'te, O iftardaki menüyü nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ''Meksika fasulyesini soruyorsunuz herhalde. Yakında Brüksel lahanası, Amerikan patatesi, Meksika fasulyesiyle menülerimiz herhalde devam edecek. Ama onlara şunu sormak lazım. 'Fasulye yaş mıydı, kuru muydu?. YAŞ'ta yendiği için soruyorum yani'' karşılığını verdi.

Bu arada, CHP'nin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuruda, KHK/633 ''Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'', KHK/634 ''Avrupa Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'', KHK/635 ''Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, KHK/637 ''Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'', KHK/639 ''Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'', KHK/640 ''Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'', KHK/641 ''Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'' ile KHK/643 ''3046 Sayılı Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'' maddelerinin bulunduğu belirtildi.