Merkez Bankaları kriz önlemlerinde yarıştı
S&P'nin ABD'nin notunu indirmesinin sonrasında 7 Ağustos'tan sonra geçen 72 saate dünya genelinde merkez bankaları damgasını vurdu
Ekonomilerini, küresel resesyonu tehdit eden mali sıkılaştırma ve dövizdeki değerlenmelerden korumaya çalışan merkez bankaları birbiri ardına harekete geçti.
5 Ağustos'ta Standard & Poor's'un ABD'nin notunu indirmesiyle merkez bankalarının hamleleri hızlandı. 7 Ağustos'ta G-7 üyelerinin telekonferans yapmasının ardından geçen 72 saat içinde gelişmiş ekonomilerin merkez bankaları müdahale etti.
ABD Merkez Bankası Fed, rekor düşük faiz oranlarının 2013'ün ortalarına kadar sürdürüleceğini açıklarken, Avrupa Merkez Bankası tahvil piyasalarına müdahale etti, İngiltere Merkez Bankası da gerektiği takdirde ekstra teşvik sunulacağını açıkladı. Japonya ve İsviçre Merkez Bankaları ise, küresel piyasalarındaki dalgalanmayla değerlenen para birimlerinin zayıflatılması için müdahale uyarılarında bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise ABD'nin notunun kırılmasının ve piyasalara sert satışların hakim olmasının bir gün öncesinde, küresel yavaşlamayı gerekçe göstererek faizlerde 50 baz puanlık indirim yaptı. TCMB'nin ara toplantıyla açıkladığı beklenmedik kararları arasında faiz koridorunun daraltılması da öne çıktı.
Merkez Bankalarının şu ana kadar "gücün kalesi" olduğunu söyleyen Deutsche Bank AG'nin baş ekonomistlerinden Stefan Schneider, siyasilerin sorunları çözebileceklerine yönelik inançları boşa çıkardığını iddia etti.
Kore Merkez Bankası bugünkü faiz toplantısında politika faizlerini sabit bırakma kararı aldı.
G-7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, 7 Ağustos'ta yayınladıkları açıklamada, finansal istikrarı ve büyümeyi desteklemek için gereken her şeyi yapacaklarını ifade etmişti.
Diğer merkez bankalarından daha hızlı ve daha sert önlemler almış olan TCMB Başkanı Erdem Başçı ise, bugün Bloomberg'e yaptığı konuşmada erken faiz indiriminin ekonomik yavaşlamanın etkilerini sınırlandıracağını ve dış kaynaklı olumsuzlukların Türkiye'ye etkisini azaltacağını savundu.