Erdoğan: İsrail şımarık oğlan rolünde
-
Başbakan Erdoğan, "İsrail, her zaman bir şımarık oğlan rolünü oynamıştır" dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletlerin Mavi Marmara feribotuna İsrail'in düzenlediği saldırıyla ilgili raporu değerlendirirken, ''Cenevre kararı çok açık ve net ortada, BM güvenlik konseyinde çıkan karar çok açık ve net ortada. Zaten şu anda açıklananın da bizim açımızdan herhangi bir kıymeti harbiyesi yok'' dedi.
Başbakan Erdoğan, yeni adli yılın açılışı nedeniyle ATO'da düzenlenen törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Birleşmiş Milletlerin (BM) Mavi Marmara raporuyla ilgili soruyu yanıtlarken Erdoğan, Türkiye'nin 5 başlık altında topladığı yaptırımları, aynı kararlılıkla sürdüreceklerini bildirdi. Bunun devamının olacağını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şu andaki adım, 'B Planı' olarak değerlendirilse bunun 'C Planı' olacaktır. Aynı şekilde gelişmelere göre daha değişik adımlar atılması da söz konusudur. Çünkü İsrail, bugüne kadar Türkiye'nin özellikle bölgede kendi siyasi amaçları için ortaklığını kaybetmiştir. Dolayısıyla bugüne kadar dünyada BM'nin İsrail ile ilgili almış olduğu kararlar karşısında İsrail, her zaman bir şımarık oğlan rolünü oynamıştır ve bu şımarık oğlanlığının devamlı süregideceğini zannetmiştir. Türkiye olarak biz, bu uluslarası sularda meydana gelen olayın gayrı insani olduğunu, vahşet olduğunu, bir devlet terörü olduğunu daha önce zaten ifade etmiştik. Böyle bir devlet terörü ile terör estirmeye gayret eden bu ülkeye karşı biz biliyorsunuz 9 vatandaşımızın hakları konusunda bir kararlılık ortaya koyduk. Bunlardan bir tanesi daha önce de söyledik bir özür beyanı idi.
Bir diğeri, tazminat konusuydu. Bir diğeri de kesinlikle bir defa Gazze'ye olan ambargonun kaldırılmasıydı. Tabii bu adımlar konusunda kendileri de bazı girişimlerde aslında bulundular. 'Bunu çözelim' vesaire gibi... Ama ne yazık ki iş, özür olayına gelince zaman geldi 'özür dileriz' denildi. Bazen bunu farklı şekilde ifade etme yoluna gittiler. Artık son kertede 6 ay gibi bir süreden bahsettiler ve bu panelde zaten yanlış oyunlar içerisine girdiler. Ama bu açıklanan rapor aslında İsrail'in beklentilerine cevap veren bir rapor değil. Cenevre kararı çok açık ve net ortada, BM Güvenlik Konseyinde çıkan karar çok açık ve net ortada. Zaten şu anda açıklananın da bizim açımızdan herhangi bir kıymeti harbiyesi yok.
Şu anda Türkiye olarak bu adımı attık, bu adım kararlı şekilde sürecektir. Bildiğiniz gibi yarın itibariyle biz, 2. katip seviyesine zaten diplomatik ilişkilerimizi düşürüyoruz. Aynı şekilde Türkiye'deki onların diplomatlarının da aynı seviyeye düşürülmesi, ticari ilişkilerimiz, askeri ilişkilerimiz, savunma sanayine yönelik bunları tamamen askıya alıyoruz. Bunlar tamamiyle donduruluyor ve bu süreci çok daha farklı yaptırımlar da takip edecektir.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Doğu Akdeniz, bize yabancı bir yer değil. Aksaz, İskenderun, buralar oraya sürekli nezaret edebilme gücüne, imkanına, hakkına sahip olan yerlerimizdir. Tabii ki gemilerimiz o sularda kendilerini bundan sonra çok sık göstereceklerdir. Çok sık göreceğiz...'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ATO'dan ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Gazze ziyaretiyle ilgili durum netleşti mi?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Bu son ana kadar devam edecek bir süreç. Şu anda Mısırlı dostlarımızla, kardeşlerimizle görüşerek orada nihai kararı vereceğiz. Ona göre Gazze'ye ziyaret olabilir veya olmaz. Yani kesin değildir'' dedi.
''BDP'nin hafta sonu yapılan kongresinde demokratik ortamın oluşmadığı gerekçesiyle Meclise gelmeyeceklerinin sanki sinyalini verdiler'' sözlerine Başbakan Erdoğan, şu karşılığı verdi:
''BDP'nin parlamentoya gelmesini demokrasi açısından isabetli buluruz. Ama gelmemesi Türkiye'de demokrasi için bir eksiklik değildir. Bunu da çok açık, net söyleyeyim. Bu onların eksikliğidir. Çünkü demokrasiyi bunlar kavrayamamışlar. Bunlar kendilerine göre bir meclis oluşturuyorlar ve bu mecliste kendilerine göre bazı kararlar alıyorlar. Ve Türkiye'nin demokratik olgunluğuna bu bir gölge düşürmez. Türkiye'nin gelişen demokrasisine, herhangi bir gölge düşürmez. Onların eksikliğidir. Kaybeden onlardır, ama ben çok açık, net söylüyorum: Er veya geç onlar da bu parlamentoya geleceklerdir. Olay budur.''
''Açıklanan önlemler arasında Doğu Akdeniz'de seyrüsefer serbestisi için her türlü önlem alındı. Bununla ilgili yorumlar yapıldı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun çatışmaya, çeşitli başka ortamlara yol açabileceği yorumları var...'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Doğu Akdeniz, bize yabancı bir yer değil. Aksaz, İskenderun, buralar oraya sürekli nezaret edebilme gücüne, imkanına, hakkına sahip olan yerlerimizdir. Tabii ki gemilerimiz o sularda kendilerini bundan sonra çok sık göstereceklerdir. Çok sık göreceğiz...'' dedi.