Türk mali piyasalarında istikrarsız ve dalgalı seyir uzunca bir süre korunacak gibi...
Küresel mali piyasalar dün göreceli olarak sakin bir seyir izlese de Türk mali piyasaları kısa bir aradan sonra yeniden satış baskısına maruz kaldı.
Bunda doğal olarak iç kaynaklı siyasi gelişmeler etkiliydi. Ayrıca, bağışıklık sistemi zayıfladığından dolayı dış kaynaklı haberler de olumsuz bir bakıl açısı ile algılanıyor ya da olması gerekenin üzerinde bir tepkiye yol açıyor. Bu kapsamda dün belirleyici olan iç ve dış kaynaklı haberleri özetlemek gerekirse:
a) Kasım ayı sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre %4.6 artarken
mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış endeks ise bir
önceki aya göre %2.9 oranında artış kaydetti. Tahminlerin bir miktar
üzerinde gerçekleşen sanayi büyümesi üç aylık ortalamayı da %3.5 gibi
yüksek bir düzeye çekti. Aralık ayından bu yana mali piyasalar ve
tabiki Türkiye ekonomisi için farklı bir tabloyla karşı karşıya
kaldığımızdan dolayı Kasım ayı sanayi üretim verilerinin bayat
olduğunu ve bu nedenle de piyasa yansımasının olmadığını gözlemledik.
Meydana gelen son gelişmeler ile birlikte sanayi üretiminde belirgin
oranda bir ivme kaybı olabileceği kanaatindeyiz.
b) Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’deki gelişmelere
ilişkin değerlendirmede bulunduğu raporunda Türkiye’nin kredi notu
ile görünümünün mevcut siyasi riskleri de içerdiğini belirtti. Bu
nedenle de şu aşamada herhangi bir not değişikliğinin gündemde
olmadığına vurgu yaptı. Ancak, son günlerde açıklamalarda bulunan
diğer derecelendirme kuruluşları gibi siyasi belirsizliğin sürmesi
durumunda Türkiye’nin kredi notunun baskı altında olabileceğine de
dikkat çekti.
c) Siyasi cepheden haberler gelmeyi sürdüyor. Görevden alma ya da görev
yerinin değiştirilmesi haberleri artık alışkanlık haline gelirken
hükümetin HSYK’nın yapısında değişikliğe gitme yönündeki kanun
tasarısına ilişkin tartışmalar gündemin ilk sırasına yükselmiş
durumda. Bu yönde bir değişikliğin ne tür sonuçlar doğurabileceği,
kabul edilme sürecinde yaşanacaklar ve benzeri bazı soru işaretleri
piyasalar üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. İçeride dahi
anlaşılmakta güçlük çekilen bu olguları anlayamayan yabancı
yatırımcılar beklemeye, hatta oldukça azalmış olan pozisyonlarını
daha da azaltmaya yöneliyorlar.
d) ABD’den güçlü makro ekonomik veriler dün de gelmeye devam etti. ADP
özel sektör istihdam rakamı beklentilerin üzerinde 238 bin artış
kaydetti. Bu sürpriz, Cuma günü açıklanacak olan resmi istihdam
raporunun da beklentilere göre daha olumlu olabileceği algılamasına
yol açtı. ABD’de akşam saatlerinde gelen Amerikan Merkez Bankası
(FED) toplantı tutanakları da piyasalarca bir miktar şahince
karşılandı. FED’in tahvil alımlarında indirime başlamasına karşın bu
sürecin zamana yayılması, işsizlik oranı hedefinin aşağı çekilmesi,
para politikasını gevşetici yönde ilave adımlar atılması tarzında
güvercinvari açıklamalar bekleyen piyasalar bir miktar da olsa hayal
kırıklığı yaşandı. Rapor, tahvil alımlarının marjinal faydasının
oldukça azaldığına işaret ederken bu yıl tamamiyle sonlandırılacağı
yönünde bir görüş oluştuğunu belirtiyordu. Bu data ve rapor
sonrasında ABD Doları bir miktar değer kazanırken küresel risk
iştahında da düşüş yaşandı.
Bugünün en önemli gündem maddesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz toplantısı olacak. ECB’nin faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Ancak, tarihi dip seviyelere gerileyen enflasyon ve bir türlü toparlanma kaydedemeyen büyüme nedeniyle ECB’nin uzun vadeli bir finansman operasyonuna gidebileceği öngörülüyor (önceki yıllarda iki kez uygulanan LTRO gibi). Bunun ihtimalini yüksek bulmasak da toplantı sonrasında basın toplantısı yapacak olan Başkan Draghi’nin açıklamalarında satır araları dikkatle takip edilecektir. Bugünün diğer önemli gündem maddeleri ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Almanya’da sanayi üretimi, İngiltere’de faiz toplantısı ve AB bölgesi Tüketici Güveni olacak.
Türkiye cephesinde siyasi belirsizlikler etkili olmayı sürdürüyor. Siyasi belirsizliklerin neden olduğu bağışıklık sistemideki zayıflık ise dış kaynaklı haberlere daha duyarlı olmamızı sağlıyor. CNN’in dün Türkiye ile ilgili yaptığı haberde “Türkiye için yeni normal istikrarsızlık mı?”
sorusuna cevap aramaya çalışıyor. Galiba, mali piyasalar için de benzer bir soru sormamız gerekiyor. Görünen o ki, önümüzdeki dönemde Türk mali piyasaları istikrarsız ve dalgalı bir seyir izlemeyi sürdürecek. Fiyat hareketlerinin nasıl bir yön izleyeceği, meydana gelecek gelişmeler ve yapılacak açıklamalarla ortaya çıkacaktır. Ancak, bilinen bir gerçek var ki, yüksek volatilite uzunca bir süre gündemimizde olacak. Bu nedenle yatırımcıların yeni risklere girmemeleri gerektiğini düşünüyor, mevcut risklerini de olabilecek en makul seviyelerden kapamalarını öneriyoruz.
Uyarı Notu:
----------------------------------------------------------------------------------
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.
Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. HSBC bu dokümanda yer alan menkul kıymetler, finansal enstrümanlar veya benzeri bir yatırım enstrümanının kendi adına ve hesabına ticari amaçla alım/satımını yapabilir; son 36 ay içerisinde bu enstrümanları satın almayı taahhüt etmiş olabilir; veya yöneticiler ile çalışanlarla birlikte alış ya da satış yönünde bir pozisyon almış bulunabilir. Bu dokümanda yer alan menkul kıymetler veya finansal enstrümanların tamamı veya bir kısmının alış/satışından doğan komisyon veya masraflar HSBC tarafından veya onun adına görevli şahıslar tarafından alınabilir.
HSBC bu dokümanı, güvenilir olduğunu düşündüğü fakat bağımsız olarak doğrulanmamış kaynaklardan alınan bilgilere dayandırmaktadır. İfade edilen fikirler ve tahminler istendiği anda bildirim yapılmaksızın değiştirilebilir. Sunulan göstergesel alım/satım bilgilerini, gerçekte HSBC'nin alım/satım yaptığı/yapabileceği alım/satım bilgileri olarak yorumlanmamalıdır. Sunulan tüm tablo ve grafikler halka açık kaynaklardan ya da kurumumuzca hazırlanmış tablolardan alınmıştır. Bu dokümanda yer alan rakamlar geçmiş performansla ya da modellenmiş geçmiş performansla ilişkili olabilir. Geçmiş performans gelecek performansın güvenilir bir göstergesi değildir.
Bu dokümanın tamamen veya kısmen çoğaltılması ya da içeriğinin HSBC'nin önceden izni olmaksızın ifşa edilmesi kesinlikle yasaktır.
Bu doküman, dağıtımının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olan herhangi bir ülkedeki herhangi bir kişi veya kuruma dağıtılmak ya da bunlar tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulmamıştır.Bu dokümanda atıfta bulunulan ürünler, yatırımlar ve işlemlerle ilgili bağımsız bir değerlendirmede bulunmak ya da araştırma yapmak tamamen kullanıcının sorumluluğunda olup, bu dokümandaki herhangi bir bilginin yatırım tavsiyesi teşkil ettiği düşünülmemelidir. HSBC size yasal, vergiyle ilgili ya da diğer uzman tavsiyeler sağlamaktan sorumlu değildir. HSBC ya da herhangi bir HSBC görevlisi, yöneticisi, çalışanı ya da acentesi işbu dokümanın tamamen ya da kısmen kullanılmasından doğan herhangi bir kayıp ya da zararla ilgili yükümlülük kabul etmez.