Advertisement
HSBC İLE GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR ABONE OL

TSİ10:00’da açıklanacak Ocak ayı enflasyon rakamları önem arzediyor. %2’ye yakın bir aylık TÜFE enflasyonu sürpriz sayılmaz.

Küresel mali piyasalardaki çalkantılı seyir Cuma günü de devam etti.
Özellikle de gelişmekte olan mali piyasalarda… Son günlerde gerek yurtdışı kaynaklı raporlar, gerekse de ekonomi alanında saygın isimlerin yorumları, gelişmekte olan ekonomilerin büyük bir risk altında olduklarına dikkat çekiyor. Bu görüşlerin temel hareket noktası, Amerikan Merkez Bankası’nın
(FED) “bol ve ucuz likidite” ortamından çıkarken gelişmekte olan ekonomilerin kırılganlıklarının sorunlar yaratabileceği öngörüsü üzerine kurulu. 2008-2012 yıllarında gelişmekte olan ekonomilere yönelik yüksek miktarda fon girişlerinin birçok sorunu gölgelediği, gerekli reformların yapılamaması nedeniyle kırılganlıkların arttığı ve politik risklerin de beklentileri iyice olumsuza çevirdiği düşünülüyor. Türkiye de birçok analizde bu sınıfta dile getiriliyor. Türkiye ekonomisinin bu analizlerde ifade edildiği kadar zayıf olmadığını biliyoruz. Bununla birlikte, yüksek cari işlemler açığı ve beraberindeki yüksek dış finansman ihtiyacının siyasi risklerin yükseldiği bir döneme denk gelmesinden dolayı Türkiye ekonomisinin görünümünü olumsuz yönde etkilediği aşikâr… TCMB’nin geçen hafta aldığı radikal faiz artırımı kararının bir miktar kalkan görevi göreceğini düşünmekle birlikte bazı risklerin devam ettiği görüşünden hareketle Türk mali piyasaları için yeni normalin, yüksek volatilite ve belirsizlik olduğu kanaatindeyiz. Geçen hafta buna şahit olduk. Bu tablonun bir süre daha sürmesi şaşırtıcı olmayacak.

Cuma günü Türkiye’de açıklanan Aralık ayı dış ticaret rakamlarından sonra
2013 yılı tablosu netleşmiş oldu. Öncelikle, Aralık’ta dış ticaret açığı beklentilerin üzerinde 9.9 milyar dolar oldu. Kredi kartı düzenlemesi ve vergi artırım beklentileri ile talebin bir miktar geri çekildiği yorumlansa da ihracatın ithalatı karşılama oranı %57.1 ile geçen yılın aynı dönemine göre 6.5 puan düşüş kaydetti. 2013 yılında dış ticaret açığı 99.8 milyar dolar ile orta vadeli programdaki (OVP) revize edilmiş hedefin dahi yaklaşık 2 milyar dolar üzerinde gerçekleşti. 2013 yılı rakamları öte yandan Türk Lirası’nda değer kaybının ihracatı olumlu etkileyeceğine ilişkin iddiaları da boşa çıkardı. Haziran-2013’ten itibaren TL’de yaşanan sert değer kaybı karşısında ihracat performansında herhangi bir toparlanma olmadı ve ihracat 2013 yılını önceki yılın da altında tamamladı. Cari işlemler açığını azaltmak adına atılan birçok adıma rağmen bu yönde anlamlı bir iyileşme olmamasını 2013 yılında bilinçli bir şekilde düşük tutulan faiz oranlarına bağlıyoruz. TCMB’nin geçen hafta attığı adım büyüme üzerinde şüphesiz olumsuz olacaktır ancak dış ticaret açığında da hızlı bir daralmayı beraberinde getirebilir.

Bugün gündemin bir numaralı maddesi Ocak ayı enflasyon rakamları olacak.
Vergi artışları ile kamu zamları nedeniyle Ocak ayı TÜFE enflasyonunun yüksek çıkacağı bekleniyordu. TL’deki sert değer kaybı nedeniyle bu etkinin yüksek olacağı da biliniyor. Tahminler oldukça geniş bir aralıkta olsa da %1.5 civarında bir aylık TÜFE artışı olacağı öngörülüyor. Hafta sonunda açıklanan İstanbul bölgesi rakamları da bu görüşe destek çıkıyor. Geçiş dataya baktığımızda iki istisna dışında İTO’nun açıkladığı veriler TÜİK’in açıkladığı rakamların yaklaşık 1.5 puan altında kalmış. Buna ilave olarak mevsimsel koşulların da ötesine giden gıda fiyat enflasyonunu dikkate almamız gerekiyor. İTO’nun TÜFE’ye baz teşkil eden oranının Ocak’ta %0.33 arttığı dikkate alınırsa %2.0’ye yakın bir TÜİK rakamını sürpriz olarak kabul etmemek gerekiyor. Gerçi, TCMB’nin geçen haftaki enflasyon raporu sonrasında enflasyonun bir süre beklentilerin çok üzerinde oluşabileceği fikri genel kabul görmüş durumda. Ancak, son gelişmeler sonrasında 2Ç döneminde çift haneli bir TÜFE yıllık enflasyon ihtimali iyice artmış durumda. Bu da faizlerin uzunca bir süre yüksek düzeyde kalmasını zaruri kılabilir. Bugün TSİ10:00’da açıklanacak olan Ocak ayı enflasyon rakamlarını bu çerçevede izlemek yararlı olacaktır.

Riskten kaçınma eğilimi ile ABD Doları’nın küresel bazda değer kazandığını gözlemliyoruz. Ancak, bu eğilim ABD Doları’nın mı güçlü olmasından ya da diğer para birimlerinin mi zayıflamasından olduğu hususunda net bir görüş yok. Zira, EURUSD paritesinin 1.34’lü rakamlara gelmesinin arkasındaki ana neden Euro kaynaklı haberler gibi görünüyor. Euro Bölgesi’nde yıllık enflasyonun %0.7’ye gerilemesi ve Almanya perakende satış rakamlarının düşük kalmasının geçen hafta sonuna doğru Euro’da sert bir değer kaybına yol açtığını gözlemlemiştik. Bu hafta Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz toplantısı; ABD’de ise hafta başında ISM rakamları, Cuma günü ise istihdam raporu oldukça önemli olacak.

Yeni haftaya başlarken Asya piyasalarının önemli bir kısmı yeni yıl tatili nedeniyle kapalı. Ancak, kapalı olmasına rağmen Çin’den gelen PMI imalat sanayi rakamlarının düşük kalması açık olan Asya piyasalarının satıcılı yönde bir eğilim kaydetmesine yol açıyor. Japon Nikkei225 endeksi %2’ye yakın ekside işlem görerek bu tabloyu yansıtıyor. Asya’daki satıcılı başlangıç, küresel piyasaların genel görünümünü de belirlemiş durumda. Cuma gece saatlerinde 2.2600 civarında işlem gören USDTRY kuru şu dakikalarda 2.27’li rakamlardan işlem görüyor. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülke piyasalarındaki dalgalı eğilimin bir süre daha devam etmesi kuvvetle muhtemel. Bugünkü yurtdışı kaynaklı veri gündeminde ABD’den gelecek imalat sanayi ISM rakamları ile AB Bölgesi imalat sanayi PMI rakamları ön plana çıkıyor.


Uyarı Notu:
----------------------------------------------------------------------------------
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.  Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır.  Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.

Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. HSBC bu dokümanda yer alan menkul kıymetler, finansal enstrümanlar veya benzeri bir yatırım enstrümanının kendi adına ve hesabına ticari amaçla alım/satımını yapabilir; son 36 ay içerisinde bu enstrümanları satın almayı taahhüt etmiş olabilir; veya yöneticiler ile çalışanlarla birlikte alış ya da satış yönünde bir pozisyon almış bulunabilir. Bu dokümanda yer alan menkul kıymetler veya finansal enstrümanların tamamı veya bir kısmının alış/satışından doğan komisyon veya masraflar HSBC tarafından veya onun adına görevli şahıslar tarafından alınabilir.

HSBC bu dokümanı, güvenilir olduğunu düşündüğü fakat bağımsız olarak doğrulanmamış kaynaklardan alınan bilgilere dayandırmaktadır.  İfade edilen fikirler ve tahminler istendiği anda bildirim yapılmaksızın değiştirilebilir. Sunulan göstergesel alım/satım bilgilerini, gerçekte HSBC'nin alım/satım yaptığı/yapabileceği alım/satım bilgileri olarak yorumlanmamalıdır. Sunulan tüm tablo ve grafikler halka açık kaynaklardan ya da kurumumuzca hazırlanmış tablolardan alınmıştır. Bu dokümanda yer alan rakamlar geçmiş performansla ya da modellenmiş geçmiş performansla ilişkili olabilir. Geçmiş performans gelecek performansın güvenilir bir göstergesi değildir.

Bu dokümanın tamamen veya kısmen çoğaltılması ya da içeriğinin HSBC'nin önceden izni olmaksızın ifşa edilmesi  kesinlikle yasaktır.

Bu doküman, dağıtımının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olan herhangi bir ülkedeki herhangi bir kişi veya kuruma dağıtılmak ya da bunlar tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulmamıştır.Bu dokümanda atıfta bulunulan ürünler, yatırımlar ve işlemlerle ilgili bağımsız bir değerlendirmede bulunmak ya da araştırma yapmak tamamen kullanıcının sorumluluğunda olup, bu dokümandaki herhangi bir bilginin yatırım tavsiyesi teşkil ettiği düşünülmemelidir. HSBC size yasal, vergiyle ilgili ya da diğer uzman tavsiyeler sağlamaktan sorumlu değildir. HSBC ya da herhangi bir HSBC görevlisi, yöneticisi, çalışanı ya da acentesi işbu dokümanın tamamen ya da kısmen kullanılmasından doğan herhangi bir kayıp ya da zararla ilgili yükümlülük kabul etmez.