Advertisement
HSBC İLE GELİŞMEKTE OLAN PİYASALAR ABONE OL

Seçimler yaklaşırken yatırımcılara tavsiyemiz risk odaklı davranmaları ve gereksiz risklerden uzak durmaları yönünde olacak.

Hem dış hem de iç kaynaklı riskler, Türk mali piyasalarında sert dalgalanmalara neden oluyor. Dış tarafta Ukrayna-Rusya gerginliği, Çin bankacılık sektörüne ilişkin endişeler ve ABD’den gelen güçlü makro ekonomik veriler ile FED’in politika davranışının değişebileceğine ilişkin kaygılar etkili oluyor. İçeride ise 30 Mart seçimlerinin yaklaşması ve son günlerde yeniden ivme kazanan sokak olayları risk algılamalarını bozuyor.

Bu ortamda yerli ve yabancı yatırımcılar arasındaki algılamaların farklılaştığını da görüyoruz. İç kaynaklı olaylar karşısında daha fazla hassasiyet gösteren yerli yatırımcılar risklerden uzak durma yönünde pozisyon alırlarken yabancı yatırımcılar ile Türk Lirası’nın sunduğu yüksek getiri cazibesine kapılıp TL cinsi yatırım araçlarına, kısa süreli de olsa, ilgi gösterebiliyorlar. Ancak, yabancı yatırımcıların bu davranışının oldukça kısa vadeli olduğunu, uzun vadeli sermayenin ya da doğrudan yabancı yatırımların belirsizlikler azalana kadar Türk mali piyasalarından uzak durmaya çaba sarfettiklerini gözlemliyoruz. Bu koşullar altında, fiyatlarda izlenen aşırı dalgalanmanın ardındaki temel nedenin yatırımcıların kararsızlığı olduğunu düşünüyoruz. Kararsızlık nedeniyle yatırım kararlarının ve dolayısıyla yatırımların kalıcı olamadığını, sık sık pozisyon değiştirme ihtiyacının olduğunu ve bunun da doğal olarak dalga boyunu artırdığını görüyoruz. Bu ortamda, TL cinsi yatırım araçları birbirinden farklı eğilimler de kaydedebiliyor. Mesela, dünkü işlemlerde hisse senedi piyasasında biraz toparlanma görürken kur cephesi uzunca bir süre olumsuz bir eğilim kaydetti. Alternatif enstrümanlar arasındaki bu ayrışmanın kalıcı olmadığını söylemekte yarar görüyoruz.

Dün Türkiye’de açıklanan Ocak ayı ödemeler dengesi rakamları günün en önemli makro ekonomik gündemini oluşturdu. Cari işlemler açığı, piyasa beklentilerinin bir miktar altında, 4.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Bu tablonun ardında altının Ocak ayı dış ticaretinde önemli bir rol oynamaması ve bu bağlamda dış ticaret açığının bir miktar düşüş kaydetmesi belirleyici oldu. Ödemeler dengesinin finansman tarafında şaşırtıcı nitelikte gerçekleşmeler gördük: a) Ağırlıklı olarak gıda ve bankacılık sektörüne yönelik 1.2 milyar dolar tutarında brüt doğrudan yabancı yatırım girişi olmuş; b) Reel sektörün uzun vadeli borç çevirme oranı %117 ile geçen yılın oldukça üzerinde gerçekleşmiş; c) Bankacılık sektörünün uzun vadeli borç çevirme oranı %300 ile yine geçen yılın oldukça üzerinde gerçekleşmiş; d) Net hata ve noksan kaleminden 2.2 milyar dolarlık bir giriş sağlanmış. Bu hususlar, Türkiye ekonomisinin mevcut küresel ortamda finansman bulma adına sorunlar yaşayabileceğine yönelik endişelerin şu an itibariyle gerçeklil kaydetmediğini gösteriyor. Ancak, cari işlemler açığındaki azalmanın oldukça sınırlı olması, bu risk unsurunun uzunca bir süre daha gündemimizin ilk sırasında yer almaya devam edeceği anlamına da geliyor.

Küresel mali piyasalar haftaya hafif iyimser bir görünümle başlıyor. Sabah Asya piyasalarında iyimser sayılabilecek bir eğilim kaydediliyor. EURUSD paritesinin 1.39’lu rakamlara yükselmesi paralelinde gelişmekte olan ülke para birimlerinin ABD Doları’na karşı %0.3-0.5 arasında değer kazandığına şahit oluyoruz. Amerikan vadelileri hafifçe yukarıda işlem görürken Avrupa endekslerinin de güne benzer bir eğilimle başlaması bekleniyor. Makro ekonomik cephede, ABD’de Şubat ayı perakende satış rakamları, haftalık işsizlik maaşı başvuruları ile bütçe gerçekleşmeleri takip edilecek.

Kırım’da hafta sonunda düzenlenecek olan referandum yaklaşırken Rusya-Ukrayna arasındaki tansiyonun yeniden artabileceğinden endişe ediliyor. Referandumun sonucu belli olmakla birlikte kararın uygulamaya geçip geçmeyeceği takip edilecek. Çin’de bu sabah açıklanan makro ekonomik veriler tahminlerin sınırlı bir miktar altında kalmak suretiyle piyasalarda önemli bir etkide bulunmadı. Türkiye cephesinde ise seçim sonuçlarına yönelik kafa karışıklığı ile son günlerde ivme kazanan protesto gösterileri ve ne yazık ki yitirilen canlar moralleri bozuyor.

Seçimlere yaklaşık iki hafta kaldı. Önceki seçimlerin aksine anketler gündemde daha az yer bulurken tahminler de derin farklılıklar gösteriyor.

Bu belirsizlik, yatırımcıları yeni pozisyonlara girmekten alıkoyarken riskli pozisyonların kapatılmasını da beraberinde getiriyor. Yerli yatırımcıların daha temkinli davrandıklarını, yabancı yatırımcıların ise yüksek getiriden faydalanmak adına likit varlıklarda bir miktar pozisyon aldıklarını görüyoruz. Ancak, mevcut gelişmeler onları da beklemeye itebilir. Bundan dolayı, seçimler yaklaşırken mali piyasaların olabildiğince temkinli stratejiler izleyeceğini düşünüyoruz. Bu arada, seçimlerin birçok siyasi belirsizliği gidereceğini düşünenler kadar yeni bazı belirsizlikleri de beraberinde getirebileceğinden kaygı duyanlar var.

Bu nedenlerden ötürü yatırımcılara tavsiyemiz risk odaklı davranmaları ve gereksiz risklerden uzak durmaları yönünde olacak. Türk Lirası’nın yüksek getiri sunduğu ve TL cinsinden finansal varlıkların göreceli olarak ucuz oldukları görüşüne katılmakla birlikte pozisyon almakta acele edilecek bir konjönktürde olmadığımızı belirtmekte yarar görüyoruz.

Uyarı Notu:
----------------------------------------------------------------------------------
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.  Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır.  Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.

Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. HSBC bu dokümanda yer alan menkul kıymetler, finansal enstrümanlar veya benzeri bir yatırım enstrümanının kendi adına ve hesabına ticari amaçla alım/satımını yapabilir; son 36 ay içerisinde bu enstrümanları satın almayı taahhüt etmiş olabilir; veya yöneticiler ile çalışanlarla birlikte alış ya da satış yönünde bir pozisyon almış bulunabilir. Bu dokümanda yer alan menkul kıymetler veya finansal enstrümanların tamamı veya bir kısmının alış/satışından doğan komisyon veya masraflar HSBC tarafından veya onun adına görevli şahıslar tarafından alınabilir.

HSBC bu dokümanı, güvenilir olduğunu düşündüğü fakat bağımsız olarak doğrulanmamış kaynaklardan alınan bilgilere dayandırmaktadır.  İfade edilen fikirler ve tahminler istendiği anda bildirim yapılmaksızın değiştirilebilir. Sunulan göstergesel alım/satım bilgilerini, gerçekte HSBC'nin alım/satım yaptığı/yapabileceği alım/satım bilgileri olarak yorumlanmamalıdır. Sunulan tüm tablo ve grafikler halka açık kaynaklardan ya da kurumumuzca hazırlanmış tablolardan alınmıştır. Bu dokümanda yer alan rakamlar geçmiş performansla ya da modellenmiş geçmiş performansla ilişkili olabilir. Geçmiş performans gelecek performansın güvenilir bir göstergesi değildir.

Bu dokümanın tamamen veya kısmen çoğaltılması ya da içeriğinin HSBC'nin önceden izni olmaksızın ifşa edilmesi  kesinlikle yasaktır.

Bu doküman, dağıtımının hukuka ve ilgili mevzuata aykırı olan herhangi bir ülkedeki herhangi bir kişi veya kuruma dağıtılmak ya da bunlar tarafından kullanılmak amacıyla oluşturulmamıştır.Bu dokümanda atıfta bulunulan ürünler, yatırımlar ve işlemlerle ilgili bağımsız bir değerlendirmede bulunmak ya da araştırma yapmak tamamen kullanıcının sorumluluğunda olup, bu dokümandaki herhangi bir bilginin yatırım tavsiyesi teşkil ettiği düşünülmemelidir. HSBC size yasal, vergiyle ilgili ya da diğer uzman tavsiyeler sağlamaktan sorumlu değildir. HSBC ya da herhangi bir HSBC görevlisi, yöneticisi, çalışanı ya da acentesi işbu dokümanın tamamen ya da kısmen kullanılmasından doğan herhangi bir kayıp ya da zararla ilgili yükümlülük kabul etmez.